ARKA PLAN: SONER BAHADIR
İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler hakkında suç örgütü kurma, nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama iddiaları ortaya atıldı. Yürütülen operasyon sonucunda holdinge ait 121 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyım olarak atandı ve 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları doğrultusunda başlatılan soruşturmada, Can Holding'in suçtan elde ettiği yasa dışı gelirleri şirket hesaplarına aktardığı tespit edildi. Başsavcılığın açıklamasında, holdingin kaynağı belirsiz yüklü tutarlarda parayı çeşitli şirketler arasında aktararak izlerini gizlemeye çalıştığı, faturasız işlemler ve sahte belgelerle vergi kaçakçılığı yaptığı belirtildi.
Açıklamada, holdingin Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğindeki bir suç örgütü yapısında hareket ettiği, denetim mekanizmalarını zorlaştırmak için çok sayıda şirket kurduğu ve sık sık yönetim kurulu değişiklikleri yaptığı ifade edildi. Ayrıca, suç gelirlerinin “Varlık Barışı Kanunu” gibi düzenlemelerle aklanarak sisteme sokulduğu iddia edildi.
Soruşturma, örgütün yasa dışı kazançlarla ticari hacmini genişleterek eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları yaptığına ve kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediğine işaret etti.
CAN HOLDİNG
Can Holding, 1972 yılında Zamanhan Can tarafından kuruldu. Şirket; enerji ve petrol, dayanıklı tüketim, eğitim, lojistik ve kargo, sağlık, turizm ve otel gibi alanlarda faaliyet gösteriyor.
Holding bünyesinde Energy petrol istasyonu, İstanbul Bilgi Vakıf Üniversitesi, Doğa Koleji, Golden Hill Hotel gibi markalar bulunuyor.
MEB’DEN DOĞA KOLEJİ AÇIKLAMASI
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı tarafından Can Holding'e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında yer alan Doğa Koleji özel okulları hakkında bir açıklama yaptı. Bakanlık, eğitim süreçlerinin kesintisiz devam edeceğini ve öğrenci, öğretmen ile veliler için endişeye gerek olmadığını belirtti.
Açıklamada, Doğa Koleji özel öğretim kurumlarındaki tüm eğitim ve öğretim süreçlerinin aksamadan sürdürüleceği vurgulandı.
Bakanlık, konunun yakından takip edildiğini ve süreçteki gelişmeler hakkında kamuoyunun bilgilendirileceğini duyurdu.
İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı Tarafından Can Holding’e Yönelik Yürütülen Soruşturma Kapsamındaki “Doğa Koleji” Özel Öğretim Kurumlarının Basın ve Kamuoyuna Yansıyan Haberlerine Yönelik Basın Açıklaması
— Millî Eğitim Bakanlığı (@tcmeb) September 11, 2025
👉🏻 https://t.co/tdd0umU0gO pic.twitter.com/gVxu8w94xz
TMSF: BASİRETLİ TACİR ANLAYIŞIYLA YÖNETİLECEK
Konuyla ilgili açıklama yapan TMSF, mahkeme kararıyla Can Holding'e bağlı 121 şirkete kayyım olarak atandığını duyurdu. Fon, bu süreçteki temel amaçlarının şirket çalışanlarının ve üçüncü tarafların haklarını korumak olduğunu belirtti.
TMSF, sorumlulukları altındaki tüm şirketlerin “basiretli tacir” anlayışıyla yönetileceğini ve istikrarın korunacağını ifade etti. Özellikle holding bünyesindeki eğitim kurumlarına vurgu yapan TMSF, eğitim faaliyetlerinin kesintiye uğramadan devam edeceğini ve öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin güvende olacağını açıkladı.
BASİRETLİ TACİR ANLAYIŞI NEDİR?
TMSF’nin açıklamasında söz edilen “basiretli tacir” anlayışı 6 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlanan 680 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile yürürlüğe giren bir düzenleme.
Söz konusu KHK’nın ilgili düzenlemeyi içeren 81. maddesi aşağıdaki hükümleri içeriyor:
“10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen şirketler hariç olmak üzere; birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki şirketler, soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakanın atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetilir. Bu şirketlerin yöneticileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından atanır ve görevden alınır. Bu şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda, şirketin yahut varlıklarının veya 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin onuncu fıkrasında belirtilen malvarlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından karar verilebilir. Satış ve tasfiye işlemleri ilgili şirketin yönetim kurulu tarafından yerine getirilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan onayıyla belirlenir.”
TMSF’nin internet sitesinde ise “basiretli tacirlik” hakkında şu ifadeler yer alıyor:
“TMSF’nin kayyım olarak atandığı Şirketlerin faaliyetlerinin ticari teamüllere uygun olarak, basiretli bir tüccar gibi yönetilmesi ve söz konusu şirketlerin milli ekonomiye olan katkısının devam ettirilmesi TMSF’nin birincil amacı ve görevi olduğu gibi hukuki yükümlülüğüdür. Ayrıca, Şirketlerde çalışanların mağdur olmamaları ve istihdamın olumsuz etkilenmemesi TMSF’nin öncelikli hedefleri arasında bulunmaktadır.”
VARLIK BARIŞI KANUNU
Varlık Barışı Kanunu, Türkiye'de yurt içi veya yurt dışındaki kayıt dışı varlıkların (para, altın, döviz, menkul kıymet, taşınmaz gibi) kayıt altına alınması amacıyla çıkarılan bir düzenlemedir.
* Kapsam: Gerçek ve tüzel kişiler; yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını Türkiye’ye getirip beyan edebilir.
Yurt içindeki kayıt dışı varlıklar da beyan edilerek kayda alınabilir.
* Vergi Avantajı: Beyan edilen varlıklar için genellikle düşük oranlı vergi uygulanır ya da bazı dönemlerde hiç vergi alınmaz.
* Denetim Koruması: Beyan edilen varlıkların kaynağı sorgulanmaz; vergi incelemesi ve cezası uygulanmaz.
* Süre: Kanun, belirli bir süreyle sınırlıdır ve bu süre içinde başvuru yapılması gerekir. Hükumetler bu uygulamayı zaman zaman tekrar yürürlüğe koyar.
* Son Uygulama: En son 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2022 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeyle, 31 Mart 2023’e kadar varlık beyanı yapılmasına olanak tanınmıştı.