Tuzla Piyade Okulu’nda düzenlenen anma töreninden kısa bir süre önce bir tartışma yaşandı. Bir teğmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını takmayacağını söyledi. Bu tavrını, Atatürk’ün mirasına ve Cumhuriyet’in birlik ilkesine açıkça karşı çıkarak dile getirdi.

Tören alanında bulunan teğmenler bu duruma sert tepki gösterdi. Atatürk, Cumhuriyet devrimleri ve kuruluş ilkeleri anlamına gelir. Törende bulunan askerler de bu değerler doğrultusunda yetiştirildi. Gerginliğin büyümesi üzerine bölük komutanı müdahale etti ve töreni tamamladı. Ancak bu olay, teğmenlerin bulunduğu WhatsApp gruplarında büyük yankı uyandırdı. Atatürkçü subaylar, yaşananları sert bir dille eleştirdi.

HARP OKULU’NDA CEMAAT YAPILANMASI

Anma törenindeki tartışmanın ardındaki temel mesele 10 Kasım 2023 öncesine dayanıyor. Harp Okulu’nda bazı teğmenler, askeri disiplin ve nizamları hiçe sayarak cemaat yapılanmasını örgütlemeye çalıştı.

Bu grup, okulun içinde WhatsApp grupları kurarak teşkilatlanmaya başladı. “Davamıza hayırlı olsun” ifadesiyle kurulan bu gruplar, cemaatin askeriye içindeki yapılanmasını güçlendirmeyi hedefledi. Bu kişiler, cemaat evlerinde toplantılara katıldı ve yeni üyeler kazanmaya çalıştı. Aralarında düzenledikleri etkinliklerle bağlılıklarını pekiştirdi. Grup, 20 ila 30 kişiden oluşuyordu ve devrenin yüzde 3 ila 5’ine denk geliyordu.

ŞİKAYETLER YOK SAYILDI

Bu yapılanma Harbiyeliler arasında biliniyordu. Atatürkçü öğrenciler, cemaatin faaliyetlerini defalarca komutanlara ve Milli Savunma Üniversitesi’ne bildirdi. Ancak bu şikayetler görmezden gelindi. Eğer yetkililer zamanında harekete geçseydi, 10 Kasım’daki olay yaşanmazdı.

Olayın geçiştirilmesi, cemaat yapılanmasının cesaretlenmesine neden oldu. Bu kişiler, korunuyor olduklarını düşündükleri için faaliyetlerine rahatça devam etti. Hiçbir önlem alınmadığı için cemaat bağlantılı teğmenler, Cumhuriyet’in temel değerlerini hedef alacak kadar pervasızlaştı.

10 KASIM 2023 VE SONRASINDA YAŞANANLAR

Tuzla’daki olayın ardından EDOK Komutanlığı bir disiplin soruşturması başlattı. Yaklaşık 100 teğmenin ifadesi alındı. İlk aşamada Atatürk fotoğrafını takmayan teğmen ve iki arkadaşı ile onlara tepki gösteren dört Atatürkçü teğmen olmak üzere toplam yedi kişi ihraç edildi. Sonrasında ise bu sayı arttı.

Atatürkçü teğmenler, bazı basın organları tarafından hedef gösterildi. “Alnı secdeye değiyor diye fişleniyorlar” söylemi ortaya atıldı. Ancak ortada bir fişleme yoktu. Cemaatin örgütlenme faaliyetleri açık şekilde yürütüldü ve herkes tarafından biliniyordu.

Atatürk fotoğrafını takmayan teğmen, aynı zamanda Harp Okulu’nda cemaat yapılanmasını yönlendiren kişiyle aynı isimdi. Önce yanlış anlaşıldığını iddia etti. Daha sonra, “Fotoğrafım vardı ama iğnem yoktu” diyerek kendini savundu. Ancak bu açıklamalar tatmin edici bulunmadı. Bir askerin, törende fotoğrafını takmaması tesadüf olabilir mi?

Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, TSK’nın temel değerlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak yaşananlar, bu değerlere yönelik tehditlerin göz ardı edildiğini gösterdi. Cemaat yapılanmasına karşı gerekli adımların atılmaması, Cumhuriyet’in temel ilkelerinin sarsılmasına neden oldu.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ