Çerkesler de ilk Samsun'a çıkmışlar!
Çerkesler de ilk Samsun'a çıkmışlar!
İçeriği Görüntüle

Yavuz Selim Demirağ, TELE1 ekranlarında konuşulan yeni af düzenlemesiyle birlikte Türkiye’ye yönelecek olası göç hareketlerine dikkat çekti. Demirağ, Türkiye’nin 910 kilometrelik Suriye sınırının güvenlik riski taşıdığını belirtti. Bu sınırın, İran ve Irak’la birlikte binlerce kilometreyi bulduğunu söyleyen Demirağ, “Suriye üçe dörde bölündü. Irak gibi paramparça edilmek isteniyor. Sırada İran var. Ama asıl hedef Türkiye” değerlendirmesinde bulundu.

BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ UYARISI

ABD’nin bölge politikalarını hatırlatan Demirağ, şu sözlerle uyarıda bulundu: “2004 yılında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Ankara’da ‘Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırı değişecek’ dedi. Henüz 20 olmadı ama birçok ülkenin haritası değiştirildi. Sıra Türkiye’de.” Washington yönetiminin İran’ı karıştırmaya çalıştığını, İsrail’in ise İran’a yönelik askeri hazırlık yaptığını vurgulayan gazeteci, Trump’ın bu süreci zamanlamaya çalıştığını ifade etti.

CHP'Lİ BELEDİYELER VE SEÇİM YASASI TARTIŞMASI

Gündemi değerlendiren Demirağ, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik baskı politikalarına işaret etti. “Sayın Erdoğan diyor ki belediyeler konusunu yeniden ele alalım. Ama siz zaten bunu defalarca ele aldınız” dedi. AKP’nin ‘bütünşehir yasası’yla birçok ili ve ilçeyi seçim mühendisliğiyle yeniden şekillendirdiğini ifade eden Demirağ, “Köyler mahalle yapıldı. Mahalle dedikleri yerler hala mezra, hala tarım alanı. Hizmet gitmeyen yerlerin adı mahalle” dedi.

ANKARA ÖRNEĞİYLE SEÇİM MÜHENDİSLİĞİ İDDİASI

Demirağ, yaşadığı kenti örnek vererek uygulamaların amacını şöyle açıkladı: “Yeni Mahalle’yi parçalayıp Sincan’a, Keçiören’e bağladılar. Amaç Cumhuriyet Halk Partisi kazanmasın. Bunu Türkiye genelinde yaptılar.” 40 bin köyden sadece 17 bininin kaldığını aktaran Demirağ, bu değişikliklerin siyasi hesaplarla yapıldığını vurguladı.

SAĞ İKTİDARLAR VE SEÇİM SİSTEMİYLE OYNAMA GELENEĞİ

Demirağ, sağ iktidarların seçim yasalarıyla sıkça oynadığını hatırlattı. “Özal da aynı şeyi yaptı. 12 Eylül faşizminin getirdiği yüzde 10 barajına ek olarak yüzde 20 bölge barajı getirdi” dedi. 1991 seçimlerinde bu sistemin Özal’a geri teptiğini belirten gazeteci, şimdi benzer bir hazırlığın AKP tarafından yürütüldüğünü savundu.

BÜYÜKŞEHİRLERİ KAYBETMENİN HAZIMSIZLIĞI

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin gibi büyükşehirlerin muhalefete geçmesini hazmedemediğini söyleyen Demirağ, “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder sözü ona ait. CHP’nin yönettiği bu iller nüfusun yüzde 65’ini, ekonominin yüzde 80’ini oluşturuyor” dedi. İktidarın bu tabloya tahammül edemediğini ve yeni bir revizyon planladığını ifade etti.

SEÇİMİ KALDIRACAK NOKTAYA MI GELİNDİ?

Demirağ, iktidarın yerel seçimlerde muhalefetin kazancını önlemek için tekrar kapsamlı yasal düzenlemelere gitmek istediğini belirtti. Bu durumu şu ifadelerle değerlendirdi:

“O zaman Erdoğan şunu desin: ‘Ben artık seçim yapmıyorum.’”

Bu çıkışıyla demokratik mekanizmaların ortadan kaldırılmasına zemin hazırlandığına işaret etti.

GÖÇ DALGASI VE İÇ SİYASİ HAMLELER ARASINDAKİ BAĞLANTI

Demirağ’ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer başlık, dış müdahaleler ve göçle birlikte iç siyasi mühendislik arasında kurduğu bağlantıydı. Af düzenlemesi, sınır güvenliği, seçim yasaları ve büyükşehir belediyelerine yönelik revizyonların aynı stratejinin parçası olduğuna işaret etti.

AF YASASI NEYİ AMAÇLIYOR?

Söz konusu af tartışmaları bağlamında Demirağ’ın konuşmasında yer verdiği bu değerlendirmeler, af yasasının yalnızca iç hukukla sınırlı olmadığını; sınır güvenliğini, göç rotalarını ve seçim hesaplarını kapsayan daha geniş bir politik manevranın parçası olduğunu ortaya koydu.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ