Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, TELE1’de Burçin Atılgan’ın sunduğu Söz Bizde programına katılarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Karamahmutoğlu, Ümit Özdağ’ın gözaltına alınma sürecine ilişkin detayları paylaştı ve Türkiye’nin siyasi gündemine dair eleştirilerini dile getirdi.
ÜMİT ÖZDAĞ’IN GÖZALTINA ALINMA SÜRECİ
Azmi Karamahmutoğlu, Ümit Özdağ’ın Antalya’da bir çalıştayda yaptığı konuşmanın ardından gözaltına alındığını belirtti. Karamahmutoğlu, bu süreçte hukukun araçsallaştırıldığını ifade etti. Açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Hafta sonu Antalya'daki çalıştayda AKP Genel Başkanı Erdoğan’a eleştiriler yapılması öfkeye yol açtı. Bu öfke, anlık bir kararla yargılamaya dönüştü. Ortada hukukun kendiliğinden işlediğine dair bir veri yok.”
Gözaltı sürecinde hukuki prosedürlerin ihlal edildiğini ifade eden Karamahmutoğlu, şunları söyledi:
“Ümit Özdağ’a hiçbir davet ya da tebligat yapılmadı. Hoyratça gözaltına alındı ve İstanbul’a sevk edildi. Gece 03.30’a kadar emniyette bekledik. Sabah savcılığa sevk edilen genel başkanımızın ifadeleri terör savcısına yönlendirildi.”
YENİ SUÇLAMALAR VE ADLİ İHLALLER
Karamahmutoğlu, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla açılan davanın düşmesinin ardından yeni bir suçlama eklendiğini söyledi. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı’na hakaret davası düştü. Ancak aynı gün, dosyaya halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlaması eklendi. Bu suçlama Kayseri’den getirilen bir belgeye dayandırıldı. Ancak belge, Özdağ tutuklandıktan bir gün sonraya ait.”
Karamahmutoğlu, adli sistemin siyasi muhalefeti bastırmak için araçsallaştırıldığını vurguladı:
“Kaçma ve delilleri karartma gerekçeleriyle tutuklama kararı alındı. Ancak bu gerekçeler mantıksız. Ümit Özdağ meydanlarda halkın yanında. Koruma polisleri olan biri için bu iddialar komiktir.”
TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ ATMOSFER VE İKTİDAR ELEŞTİRİLERİ
Zafer Partisi’nin muhalefet tarzının iktidarı rahatsız ettiğini belirten Karamahmutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ümit Özdağ ve Zafer Partisi, alışılmış bir muhalefet tarzı sergilemiyor. Gizli ajandaları ifşa ediyoruz. Suriye politikası, Kıbrıs meselesi ve PKK ile yapılan pazarlıkların üzerini açıyoruz.”
Karamahmutoğlu, iktidarın anayasa değişikliği planları üzerinden siyasi eleştirilerini sürdürdü:
“Cumhurbaşkanı’nın yeniden seçilmesini sağlamak için anayasa değişikliği planlanıyor. Bu süreç, diğer parti milletvekillerinin desteğiyle yürütülmek isteniyor. Ancak bu politika, dış güçlerin dayattığı bir plandır.”
SURİYE VE SIĞINMACI POLİTİKALARI
Karamahmutoğlu, Türkiye’nin Suriye politikasını ve SDG’nin bölgede devletleşme çabalarını eleştirdi. Açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
“Suriye’de Arap nüfus zorla göç ettiriliyor. SDG’nin kontrol ettiği bölgeler, Arap nüfustan arındırıldı. Zafer Partisi olarak bu duruma dikkat çekiyoruz. Ancak bu gerçekleri dile getirdiğimiz için operasyon hedefi haline geliyoruz.”
15 ŞUBAT’TA BEKLENEN GELİŞMELER
Karamahmutoğlu, 15 Şubat tarihine dikkat çekerek şu iddialarda bulundu:
“15 Şubat’ta, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın bir silah bırakma çağrısı yapacağı söyleniyor. Bu tarih, Öcalan’ın yakalandığı tarihe gönderme yapıyor. Ancak bu süreç, Türkiye’nin ulusal güvenliği için büyük tehlikeler barındırıyor.”