CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’de süt inekçiliği yapan üreticilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Gürer, küçük üreticilerin sanayicinin baskısıyla Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği tavsiye fiyatının altında süt satmak zorunda bırakıldığını ifade etti. “Süt inekçiliği yapanların içine düşürüldüğü durum vahim” diyen Gürer, 2020 yılında benzer şekilde üreticilerin ineklerini kesime göndermek zorunda kaldığını, bu durumun hayvan varlığını azalttığını hatırlattı.

“TAVSİYE FİYATI KAĞIT ÜZERİNDE KALDI”
Gürer, açıklamasında şu değerlendirmeye yer verdi: “17 lira 15 kuruş olarak açıklanan tavsiye fiyatı uygulanmıyor. Üretici sütünü 9 ila 14 lira arasında satıyor. 1 ila 10 hayvanı olan küçük üretici ‘sıcak süt’ü hemen aracıya vermek zorunda. Sanayici baskısıyla süt tavsiye fiyatının altında toplanıyor. Bu fiyatla üreticilik sürdürülemez.”
YEM MALİYETİ 750 LİRAYA DAYANDI
Süt üretimindeki maliyet artışlarına dikkat çeken Gürer, 50 kiloluk süt yeminin üreticiye 750 liradan ulaştığını söyledi. Yem fiyatlarının yükselmesine karşın süt fiyatlarının baskılandığını vurgulayan Gürer, “Birçok küçük işletme ahırını boşalttı, kapısına kilit astı” diyerek tabloyu özetledi.
“TAVSİYE FİYAT 22 LİRA OLMALI” ÇAĞRISI
CHP’li vekil, sürdürülebilir bir hayvancılık politikası için çiğ süt tavsiye fiyatının yükseltilmesi gerektiğini belirtti. “Bugün tavsiye fiyatı 22 lira olmalı” diyen Gürer, üreticinin 14 liradan süt satarken vatandaşın aynı sütü rafta 40 liraya almak zorunda kaldığına dikkat çekti. Bu farkın kamu eliyle düzenlenmesi gerektiğini belirterek Et ve Süt Kurumu’nun müdahalesinin sınırlı kaldığını ifade etti. “Tavsiye fiyat taban fiyat gibi işleyecek biçimde yeniden düzenlenmeli” dedi.
YILBAŞINDAKİ FİYAT ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ
Ulusal Süt Konseyi’nin yılbaşında açıkladığı fiyatın piyasa gerçekliğini yansıtmadığını vurgulayan Gürer, bu fiyatın enflasyon karşısında anlamını yitirdiğini söyledi. “Süt fiyatı en az 22 lira olmalı ki üretici üretimini sürdürebilsin” diyerek artış talebini yineledi.
HAYVAN İTHALATI ÇÖZÜM DEĞİL, KAYNAK KAYBI
Hayvancılıkta 2010’dan bu yana sürdürülen ithalat politikasının iflas ettiğini söyleyen Gürer, “AKP iktidarı, hayvancılığın sorunlarını ithalatla çözmeye kalktı. Et ithal etti, hayvan ithal etti ama sorun büyüdü. 2024 yılı sonuna kadar 10 milyon hayvan ithal edilecek. Bunun için 11 milyar dolar ödenecek. Bu bir akıl tutulmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
AHIRLAR BOŞ, ÜRETİCİ KEPENK KAPATIYOR
Anadolu’nun birçok ilinde küçük aile işletmelerinin tasfiye edildiğini ifade eden Gürer, kendi seçim bölgesinde de yüzlerce üreticinin hayvanlarını sattığını belirtti. “1 ila 10 hayvanı olan birçok kişi artık hayvancılığı bıraktı. Keçi sütü üreticileri de aynı durumda” diyen Gürer, bir üreticinin şu sözlerini aktardı: “‘Bin keçim vardı, 30’a düşürdüm. Çünkü sütümü alacak yer yok, nakliye masrafı yüzünden süt alınmıyor.’”
KAMUCU POLİTİKA, KOOPERATİF MODELİ VE PLANLAMA VURGUSU
Sorunun çözümü için kamucu bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu belirten Gürer, şu ifadeleri kullandı: “Süt inekçiliği yapan bölgemize gidin, insanlarla konuşun, aynı şeyleri anlatacaklar. Planlama, kamuculuk, kooperatifçilik ve katma değerli üretimle bu sorun aşılır. Ama önce niyet gerekir.”
“SERBEST PİYASA HAYVANCILIĞI ÇÖKERTTİ”
AKP iktidarının hayvancılığı serbest piyasa anlayışıyla tüccarın insafına bıraktığını ifade eden Gürer, “Bu anlayış sorunları derinleştiriyor. Devlet bu sektörden elini çekti, üretici denetimsizliğin mağduru oldu. En azından hayvancılıkta serbest piyasa bir kenara bırakılmalı” dedi.
SÜT TOZU İTHALATI İLE YERLİ ÜRETİCİ BİTİRİLİYOR
Türkiye’nin bir yandan süt üreticisi sorun yaşarken diğer yandan ithal süt tozu getirmesini sert sözlerle eleştiren Gürer, bu tabloyu “garabet” olarak nitelendirdi. “Çiğ sütte üretim düşüyor. Buna rağmen ithal süt tozu getiriliyor. Bu konu ayrıca irdelenmeli” diyerek ithalat politikasını hedef aldı.