TELE1’de yayımlanan “Türkiye’nin Geleceği” programında Evren Özalkuş’un konuğu Gazeteci İrfan Aktan oldu. Aktan, DEM Parti’nin AKP ile yürüttüğü görüşmelerin anlamını ve Kürt meselesinin güncel siyasi denklemler içindeki konumunu değerlendirdi.
Aktan konuşmasında, AKP’nin Kürt meselesine yaklaşımını “barışı otoriter karakterine halel getirmeyecek bir düzlemde kurma çabası” olarak tanımladı. “AKP, Ortadoğu’da elinin güçlenmesi için Bahçeli’nin başlattığı süreci barışa evriltmek istiyor. Ama bu, demokratik bir Türkiye hedefiyle örtüşmüyor” ifadelerini kullandı.
DEM PARTİ İKTİDARLA GÖRÜŞÜRKEN MUHALEFETLE DEMOKRASİ MÜCADELESİ YÜRÜTÜYOR
Aktan, DEM Parti’nin iktidarla görüşürken muhalefetten uzaklaştığı yönündeki iddialara karşı çıktı. “Hayır” dedi. “Kürt hareketi, çözümün demokratik Türkiye’den geçtiğini biliyor. DEM Parti, muhalefetle de demokrasi mücadelesi yürütüyor” şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Tuncer Bakırhan’ın “CHP’nin eylemci kitlesi değiliz” sözlerine de değinen Aktan, bu açıklamanın işlevsel bir netlik sunduğunu belirtti. “Bu söz, kafa karışıklığını gideriyor. DEM Parti’nin AKP’ye kaydığı iddiası, hareketin tarihsel anti-otoriter yapısını yok sayıyor” dedi.
CHP KİTLESİ DEM PARTİ İÇİN SOKAĞA ÇIKMADI
Aktan, CHP tabanının DEM Parti’ye yapılan baskılara karşı yeterince ses çıkarmadığını vurguladı. “Van, Siirt, Hakkari, Diyarbakır… Her yere kayyım atandı. CHP kitlesi yüz binler halinde sokağa çıkmadı” değerlendirmesinde bulundu. Ancak bu durumu karşılıklı bir ret biçimi olarak görmediğini söyledi: “CHP nasıl ki HDP’nin eylem kitlesi değilse, DEM Parti de CHP’nin eylem kitlesi değil. Bu, doğal bir gerçeklik.”
YENİ CHP YÖNETİMİYLE YAKINLAŞMA VAR
Aktan, Özgür Özel’in genel başkanlığıyla birlikte başlayan süreci olumlu bulduğunu belirtti. “Nevruz’da hem Diyarbakır’a hem İstanbul’a mesaj gönderdi. Tuncer Bakırhan Saraçhane’ye gitti. Aralarında dayanışmaya dayalı bir ilişki gelişiyor” dedi.
İktidarın bu yakınlaşmadan rahatsızlık duyduğunu da dile getirdi: “Bu iktidar DEM Parti ile CHP arasındaki dayanışmayı bozmak ister. Bunda kimsenin şüphesi olmasın.”
AKP KÜRT MESELESİNİ TEKELİNE ALMAK İSTEDİ
Aktan, AKP’nin Kürt meselesini yıllarca sadece kendi kontrolünde tutmak istediğini savundu. “Savaş kararı verirse kendisi verir, barış derse yine kendisi verir. Muhalefet karşı çıkarsa ‘terör destekçisi’ olur. Destek verirse ‘çözüm karşıtı’ ilan edilir. Bu stratejiyi uzun süre işlevselleştirdi” ifadelerini kullandı.
Ancak artık bu stratejinin sarsıldığını belirten Aktan, MHP’nin bile AKP’nin bu tekeli elinden alma çabasında olduğunu söyledi. “Türkiye’nin geldiği nokta büyük bir kırılganlık içeriyor. Devlet kurumları da toplum da yozlaşmış durumda” dedi.
KÜRT MESELESİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK DEMOKRASİ SINAVI
Aktan, Kürt meselesinin yalnızca DEM Parti’nin ya da iktidarın değil, tüm Türkiye’nin sorunu olduğunu ifade etti. “Bu mesele, sadece bir partinin oy sahası değil. Demokratik ve barışçıl bir Türkiye umudunu ne CHP ne de Kürt halkı kaybetmek istiyor” dedi.
Aktan, artık çözüme karşı çıkanların marjinalleştiğini söyledi. “Bu dalga öyle büyüdü ki Erdoğan bile bigâne kalamadı. Başta bu süreci istemiyordu. Ama seçimi düşündüğü için şimdi meyletti” yorumunu yaptı.
İKTİDAR KENDİ GELECEĞİNİ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNE KOYDU
Aktan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasi ihtiyacını değil, kendi iktidarını öncelediğini söyledi. “İktidar, egosantrik bir tuzağa düştü. Kendi geleceğini kurtarmaya çalışırken, Türkiye’nin asıl tehditlerini ıskalıyor” dedi.
Bu durumu İran’la karşılaştıran Aktan, “İran rejimi de toplumsal rıza üretemiyor. Her 10 yılda bir isyan çıkıyor. Türkiye de benzer kırılganlık yaşıyor” şeklinde konuştu.
“ÖCALAN’IN İMRALI’DAN ÇIKMASI TEFERRUAT”
Aktan, çözümün şahıslar üzerinden değil, toplumsal uzlaşmayla sağlanacağını belirtti. “Öcalan bile ‘Benim çıkıp çıkmamam mesele değil’ diyor. Bahçeli de aynı şeyi söyledi: ‘Biz daha büyük bir meseleyle uğraşıyoruz’” sözlerine yer verdi.
MUHALEFET YENİDEN AYNI TUZAĞA DÜŞMÜYOR
Aktan, 2013’te CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bu meseleyi çözün, sınırsız kredi veririm” çağrısına rağmen Erdoğan’ın “Ben senin kredine ihtiyaç duymam” diyerek CHP’yi sürecin dışına ittiğini hatırlattı. Bugün ise muhalefetin bu hatayı tekrar etmediğini savundu. “Muhalefet, Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara düşmeme mahareti gösteriyor” diyerek sözlerini tamamladı.