AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yaptığı grup konuşmasında cemaat yapılanmalarına dikkat çekmesinin ardından Ankara merkezli bir operasyon gerçekleştirildi. Aydınlık Gazetesi'nin emniyet ve yargı kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Süleymancılar cemaatine mensup dört kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında yargı mensubu üst düzey bir bürokratın da bulunduğu iddia edildi.
EMNİYET VE YARGIDA SÜLEYMANCILAR VARLIĞI İDDİASI
Süleymancılar cemaatinin yargı ve emniyet içinde kadrolaştığı yönündeki iddialar, geçmişte de gündeme gelmişti. Eski Silifke Cumhuriyet Başsavcısı Selman Eskiler’in cemaat lideri Alihan Kuriş’le çekilmiş fotoğrafı daha önce Aydınlık tarafından yayımlanmıştı. 2016 sonrasında emniyete giren rütbeli polislerin yüzde 20’sinin Süleymancı olduğunu iddia eden eski İstanbul Mali Şube Müdürü Furkan Sezer’in sözleri de yeniden gündeme taşındı.
KURİŞ, KURMAYLARINI TOPLADI: GİZLİ TOPLANTIDA ‘GERİ ÇEKİLME’ KARARI
Erdoğan’ın açıklamalarının ardından cemaatin lideri olarak bilinen Alihan Kuriş’in Ümraniye’de acil bir toplantı yaptığı iddia edildi. Eski AKP Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, söz konusu toplantıda yer alan bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Denizolgun, “Terörist başı olan kuzenim, Alihan Kuriş, paniklemiş vaziyette, üst düzey 15 mahrem kurmayıyla gizli bir toplantı yaptı” ifadelerini kullandı.
Toplantıda, şirketler, dernekler ve vakıfların geleceğinin masaya yatırıldığını söyleyen Denizolgun, şu açıklamalarda bulundu:
“Kuzenim; bu 15 kişilik mahrem kurmaylarından, cemaat bağlantılı tüm yapılardan el çekmelerini istedi. Bazı kurmaylar bu talebi yanlış anlayıp direndi. Tartışmalar yaşandı. Ancak bu planın asıl amacı, yapılacak olası operasyonda bu isimlerin kâğıt üstünde görünmemesini sağlamaktı. Böylece devlete görünmeden, kadrolarını koruma altına almayı hedefliyor.”
OPERASYON PANİĞİ FETÖ KANADINA DA SIÇRADI
Süleymancılara dönük operasyon haberleri, yurtdışında firari konumda bulunan FETÖ mensuplarını da hareketlendirdi.
Uslu, açıklamalarında şu cümlelere yer verdi:
“Süleymancılara bir operasyon uzun süredir hazırlanıyordu. Ekrem İmamoğlu’nun geçmişi bu planı tetikledi. En kestirme yöntem, İmamoğlu’nu cemaat üzerinden vurmak.”
“CEMAATLERDEN SADECE SÜLEYMANCILAR KALDI”
Operasyon sinyalinin ardından firari FETÖ mensuplarının oluşturduğu Tr724 kanalında da yayınlar yapıldı. Bülent Korucu, Levent Kenez, Ekrem Tufan Aytav ve Mehmet Efe Çaman ayrı ayrı yayınlarla tepkilerini dile getirdi. Ortak noktada Erdoğan’ın hedefinde Süleymancılar olduğu iddia edildi.
NEVŞİN MENGÜ DE SÖYLEDİ
Gazeteci Nevşin Mengü de 14 Mayıs’ta yayınladığı kişisel YouTube videosunda, Erdoğan’ın konuşmasında hedef gösterdiği yapının Süleymancılar olduğunu söyledi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Ekrem İmamoğlu soruşturmasına ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:
“İstanbul’da yürüyen soruşturma, cumhuriyet tarihinin en organize suç yapısı örneklerinden biridir. Bu karanlık organizasyon, İstanbul’la sınırlı kalmadı. Ülke genelinde birçok belediye, kurum ve kişiyi içine aldı. Siyasi partilerle sınırlı olmayan ilişkiler ağı bürokrasiye, iş dünyasına, medyaya, kimi cemaatlere ve istihbarat kuruluşlarına uzanıyor.”
Erdoğan’ın bu sözleri, yandaş medya ve iktidara yakın köşe yazarları tarafından Süleymancılara yönelik hazırlığın ilanı olarak yorumlandı. Türkiye gazetesinde yazan Fuat Uğur, kısa süre önce “Süleymancılar için de yolun sonu görünüyor” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.
SÜLEYMANCILARIN GEÇMİŞİ VE SİYASİ İLİŞKİLERİ
BBC Türkçe’de yer alan analizlere göre, Süleymancılar Nakşibendi tarikatının Müceddidi koluna bağlı bir yapı. Cemaatin mensupları, kendilerini “Süleyman Efendi’nin talebeleri” olarak tanımlıyor. Türkiye’deki cemaat yapılanmaları içinde daha kapalı ve hiyerarşik bir örgütlenmeye sahip oldukları belirtiliyor.
Cemaatin geçmişten bugüne birçok sağ partiyle ilişki kurduğu, bazı dönemlerde milletvekili çıkaracak kadar güçlü bağlantılar kurduğu ifade ediliyor. 2019 tarihli bir rapora göre cemaat, kendisini “Hz. Nuh’un gemisi” olarak görerek, cemaat dışındaki imamların arkasında namaz kılmaktan kaçınan bir anlayış benimsiyor.
İÇE KAPALI VE KONTROLLÜ BİR YAPI
Cemaatin kapalı yapısı, devletin çeşitli kurumlarına sızma stratejisini kolaylaştırdığı yönünde yorumlara neden oldu. Son yıllarda Süleymancılar, kamuoyunda görünürlüklerini artırmaktan kaçınan, daha çok kapalı devre bir ağ gibi çalışan bir yapı olarak değerlendiriliyor.
Bu yapının özellikle adliye ve polis teşkilatında kadrolaştığına dair iddialar, son operasyonla birlikte daha geniş çapta tartışmaya açıldı. İddialar ve Erdoğan’ın açıklamaları, laiklik ilkesine karşı sistematik biçimde hareket eden cemaat yapılanmalarının devletteki etkisinin sürdüğü yönündeki kaygıları artırdı.