Gündem

Can Ataklı Özgür Özel saldırısıyla ilgili yeni bir iddia ortaya attı

Can Ataklı, Özgür Özel’e saldıran Tengioğlu’nun “devletin kullandığı aparat” olabileceğini söyledi, istihbarat gölgesine dikkat çekti.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik saldırı, 4 Mayıs 2025'te İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreni sonrasında gerçekleşti. Saldırganın 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu olduğu belirlendi. Tengioğlu, 2004 yılında iki çocuğunu öldürmekten hüküm giymiş ve 2020'de şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştı. 

Saldırı sonrasında Tengioğlu, "kişiyi kamu görevi nedeniyle kasten yaralama" suçundan tutuklandı. Savcılığa verdiği ifadede, saldırının anlık bir refleks sonucu gerçekleştiğini ve herhangi bir siyasi parti veya örgütle bağlantısının olmadığını belirtti. 

Gazeteci Can Ataklı, kendi Youtube kanalında yaptığı değerlendirmede, Tengioğlu'nun eyleminin bireysel bir saldırıdan öte, devletin bazı birimleri tarafından kullanılan bir aparat olabileceğini öne sürdü. Ataklı, bu tür kişilerin istihbarat birimleri tarafından dolaylı destekle ayakta tutulduğunu ve belirli eylemler için kullanılabileceğini ifade etti.

Olayın ardından Emniyet Genel Müdürlüğü, CHP lideri Özel'in korunmasında bir zafiyet olup olmadığını araştırmak üzere iki müfettiş görevlendirdi. Müfettişler, hazırlayacakları raporu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunacak. 

Saldırı, kamuoyunda "Derin devlet yeniden mi devrede?" sorusunu gündeme getirdi. Olayın arkasında organize bir yapı olup olmadığına dair soruşturma devam ediyor.

EMNİYET: “İHBAR SOMUT DEĞİL, KANAATE DAYALI”

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, CHP lideri Özgür Özel’in açıklamasına yanıt olarak 6 Mayıs 2025 günü kamuoyuna yazılı bir açıklama yaptı. Emniyet, Ekrem İmamoğlu’na yönelik suikast ihbarının Aralık 2024’te yapıldığını, ihbarı yapan kişinin daha önce kasten adam öldürmek suçundan hüküm giyen Selçuk Tengioğlu olduğunu belirtti.

Emniyetin ifadesine göre, Tengioğlu’nun verdiği bilgi, “tamamen kişisel kanaate” dayanıyordu. Yazılı ifade vermeyi reddeden Tengioğlu, İmamoğlu’na yönelik herhangi bir tehdit bilgisine değil, kendi duyum ve sezgilerine dayanarak ihbarda bulunduğunu beyan etti. Emniyet birimleri, bu sürecin yalnızca iddia ile sınırlı tutulduğunu aktardı.

GÖRÜNTÜLER VE TUTANAKLAR AÇIĞA ÇIKTI

CHP liderine yönelik saldırının faili olan Tengioğlu’nun, 16 Aralık 2024 tarihinde Saraçhane’deki İBB binasına giderek “Ekrem İmamoğlu’na suikast yapılacak” ihbarında bulunduğu ana ait görüntüler ve güvenlik kayıtları kamuoyuna yansıdı.

İSTGÜVEN tarafından düzenlenen tutanakta, “Tengioğlu, İBB binasına gelip İmamoğlu’na yönelik suikast olabileceğini düşündüğünü söylemiştir” bilgisi yer aldı. Emniyet ekiplerinin olay yerine çağrıldığı, şahsın genel bilgi taramasında olumsuzluk çıkmadığı, ifadesinin ise somut veri değil düşünceye dayandığı tespitiyle kayıt altına alındığı açıklandı.

İBB: “YASAL MÜRACAAT YAPMAYACAĞIZ”

İstanbul Emniyeti, İBB ile yapılan görüşmeyi de açıklamasına ekledi. İBB yetkililerinin konuyla ilgili herhangi bir yasal başvuruda bulunmadığı, yalnızca kurum içinden bir yetkilinin Tengioğlu ile görüştüğü bildirildi. Sürecin, mevzuat çerçevesinde ve sadece ihbarla sınırlı kalacak şekilde tamamlandığı ifade edildi.

AKP KULİSLERİNDE “YÖNLENDİRME” ŞÜPHESİ

4 Mayıs 2025’te Özgür Özel’e yönelik saldırının faili olan Tengioğlu, AKP kulislerinde de gündem oldu. TBMM’de gazetecilerle görüşen bazı AKP’li kurmaylar, failin “yönlendirilmiş” olabileceğini savundu. “Adam AKM’yi bilmiyor, orada tuhaf hareketler yapıyor. Bu bir refleks değil, yönlendirme. Oraya özel olarak gönderildiği belli” yorumunu yaptılar.

Kurmaylar, Tengioğlu’nun yaklaşık dört aydır bir otelde yaşadığını ve Beyoğlu Belediyesi’nden yardım aldığını da ifade etti. Olayın, planlı bir hareketin parçası olduğu iddiasını öne çıkardılar.

TARTIŞMALAR SİYASİ GÜNDEME OTURDU

Failin sabıkası ve sosyal yardımlarla bağlantısı gündeme gelirken, AKP’li kurmaylar infaz rejimi tartışmalarına da değindi. “İnfaz herkese eşit işler. Herkesin pişman olma hakkı vardır. Bu olay bizim düzenlemelerimizi etkilemez” ifadelerini kullandılar.

ÖZDAĞ: “YÜKSEK TANSİYONUN SONUCU”

Saldırıya dair bir açıklama da Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan geldi. Cezaevinden yaptığı açıklamada Özdağ, yaşananları iktidarın yürüttüğü gerilim politikasının sonucu olarak niteledi. “Ekonomik krizle siyasi tansiyon birleşince bu saldırılar kaçınılmaz hale geliyor” dedi.

Özdağ, gerilim politikasının sürdürülemez olduğunu vurgulayarak, “İktidar da bu süreçten zarar görüyor. Özgür Özel’e yapılan saldırı bu çıkmazın simgesidir” ifadelerini kullandı. Açıklamasını, “Umarım bu saldırı, siyasette gerilimi azaltacak bir uyanışa vesile olur” diyerek sonlandırdı.