TELE1'de yayımlanan Evren Özalkuş'un sunduğu Türkiye'nin Geleceği programının konuklarından biri siyaset bilimci Doç. Dr. Can Kakışım oldu. Kakışım, AKP'nin halkla ilişkisinin tamamen koptuğunu ifade etti. Bu kopuşun, iktidarın halk tabanındaki desteğini zayıflattığını belirtti. Kakışım, "AKP kaybetmeye başladığını gördüğünde halkla ilişkisini tamamen kesti, mızıkçılık yapmaya başladı" şeklinde konuştu.
SEÇİMLERİ BYPASS ETME STRATEJİSİ
Programda konuşmasına devam eden Kakışım, AKP'nin seçim kazanma şansını kaybettiğini ve bu nedenle yeni bir strateji izlemeye başladığını dile getirdi. "AK Parti artık seçim kazanamayacağını bildiği için halkın iradesine saygı duymadan kendi iktidarını sürdürme yolları arıyor" değerlendirmesinde bulundu. Bu süreci "seçimleri sakatlama" olarak nitelendiren Kakışım, iktidarın halkın istememesine rağmen iktidarda kalmak için rejimi değiştirmeye çalıştığını vurguladı.
SEÇİM KORKUSU ORTADAN KALKTI
Kakışım, AKP'nin seçimleri kaybedeceğini bildiği için artık seçim endişesi taşımadığını belirtti. "AK Parti'nin bu ülkede bir daha seçim kazanma şansı yok. Tayyip Erdoğan'ın Ekrem İmamoğlu karşısında kazanma şansı yok" ifadelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu’nun aday olması engellense bile, Mansur Yavaş veya Özgür Özel gibi diğer adayların daha yüksek bir oyla seçimi kazanacağını söyledi. Kakışım, "Özgür Özel ceza alırsa, Emre Özalkuş aday olur, yine kazanır" diyerek halkın değişim isteğinin önünde kimsenin duramayacağını vurguladı.
TÜRKİYE HİBRİT REJİME İTİLİYOR
Siyaset bilimci Can Kakışım, AKP’nin Türkiye’yi hibrit bir rejime sürüklediğini belirtti. "AKP'nin hedefi, seçimleri göstermelik hale getirip otoriter bir düzen kurmak. Rusya örneğinde olduğu gibi, seçimler yapılacak ama anlamı kalmayacak" açıklamasında bulundu. Bu süreci durdurmanın yolunun halkın iradesine sahip çıkmak olduğunu vurguladı.
KORKU İKLİMİ VE SİYASİ OPERASYONLAR
AKP'nin korku salarak muhalefeti bastırmaya çalıştığını anlatan Kakışım, sembolik isimlere verilen cezaların bu stratejinin parçası olduğunu söyledi. "Ekrem İmamoğlu bu stratejinin en belirgin hedefidir. Ancak sadece o değil, sokakta hakkını arayan herkes hedef alınmakta" diye konuştu. Can Kakışım, kendisinin de bu baskıdan nasibini aldığını dile getirerek, CHP Kurultayı'nı etkilediği iddiasıyla ifadeye çağrıldığını söyledi. "Benim hakkımda gazeteci kılığında troller haberler yapıyor, itibar suikastı düzenliyorlar. MASAK'ta mal varlığım araştırılıyor. Bir şey bulamıyorlar ama korku iklimi yaratmaya çalışıyorlar" dedi.
HALKA ÇAĞRI: HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM
Kakışım, tüm bu baskılara rağmen toplumun yılmadığını ve direnişin sürdüğünü belirtti. "Gençler sokakta, halk haklarına sahip çıkıyor. Biz de yalnızca vatandaşlık görevimizi yapıyoruz. Demokratik bir Türkiye istiyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye’de kurumsal muhalefetin gerisinde kalan toplumsal muhalefetin önemine dikkat çekti. "Toplumsal değişim, toplumsal muhalefetle mümkün olur. Bugün bu değişim iradesi sahadadır" dedi.
YENİ YARGI PAKETİ VE KORKU POLİTİKASI
Programda ayrıca CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün yeni yargı paketine ilişkin açıklamaları gündeme geldi. Bülbül, Saray'da hazırlanan 10. Yargı Paketi'nin kamuoyuna sunulacak teklifinde yine bir korku iklimi yaratılmasının hedeflendiğini sosyal medya üzerinden duyurdu. Bu durum, Can Kakışım'ın işaret ettiği otoriterleşme sürecinin yargı alanındaki yeni adımlarla da derinleştirilmeye çalışıldığını ortaya koydu.