İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından önemli uyarılarda bulundu. Yapılan açıklamada, İstanbul'da yaklaşık 600 bin konutun çok riskli olduğu, 1.5 milyon konutun ise dönüşüm beklediği vurgulandı.

İMO: DEPREME HAZIRLIK GECİKTİKÇE RİSKLER ARTIYOR

İMO yetkilileri, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nden sonra başlatılan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın hedeflerine ulaşılamadığına dikkat çekti. Yapılan açıklamada, "2011 yılında bina envanteri çalışmaları başlatıldı. Ancak resmi kurum binaları dışında kapsamlı bir çalışma yapılmadı. Ortak bir yöntem belirlenmedi. İmar aflarıyla kaçak yapılar yasallaştırıldı. Halkın can ve mal güvenliği yok sayıldı. Siyasi irade yalnızca kar odaklı davrandı" ifadelerine yer verildi.

İMO temsilcileri ayrıca 2000 yılından bu yana belirlenen deprem toplanma alanlarının büyük bölümünün imara açıldığını belirtti. Açıklamada, "Bu alanların yerinde bugün AVM'ler, iş merkezleri, gökdelenler yükseliyor" denildi.

Salih Uzun AYM Başkanı'na canlı yayında yanıt verdi! Salih Uzun AYM Başkanı'na canlı yayında yanıt verdi!

DEPREM TOPLANMA ALANI DEĞİL BARINMA ALANI OLMALI

İMO yetkilileri, afet sonrası ilk toplanma alanlarının yalnızca buluşma noktası olarak tasarlandığını ifade etti. Oysa olması gerekenin, depremzedelerin geceyi geçirebileceği barınma alanları olduğunu vurguladı. Açıklamada, "Depremin sıcak anını atlattıktan sonra insanlar nerede kalacak? Deprem barınma alanları oluşturulmalı" sözleriyle mevcut uygulamalara eleştiri getirildi.

BETON DÖKÜMÜNE GEÇİCİ DURDURMA ÇAĞRISI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na çağrı yapan uzmanlar, beton dökümlerinin geçici süreyle durdurulması gerektiğini belirtti. Bunun, EBİS sistemi üzerinden yapılabileceği ifade edildi.

İÇME SUYU KAYNAKLARI TEHLİKEDE

İstanbul'un içme suyu kaynaklarının da tehlikeye atıldığı belirtildi. Uzmanlar, bir baraj havzasının devre dışı bırakıldığını ve İstanbul'un su ihtiyacının bu kaynaktan artık karşılanamayacağını aktardı. Bu gelişmenin, güvenli şehirleşme ve depreme dayanıklı kentler anlayışına aykırı bir adım olduğu ifade edildi.

FİKİRTEPE ÖRNEĞİ: RANTIN FELAKETİ

İstanbul'daki yapılaşmaya dikkat çeken uzmanlar, Fikirtepe örneğini gündeme taşıdı. Bölgede yan yana yükselen gökdelenlerin hava alacak alan bırakmadığı vurgulandı. Açıklamada, "İstanbul'da nüfus azaltılmalı. Bu büyüklükte bir yoğunluk, tahliye planı yapmayı imkansız hale getiriyor. 20 milyonu aşan nüfusla İstanbul, beka ve milli güvenlik sorunu haline geldi" denildi.

Uzmanlar, İstanbul'un sadece para hırsı uğruna betonlaştırıldığını, bu anlayışın ülkeyi çözülmesi güç sorunlarla karşı karşıya bıraktığını belirtti. "Her dökülen beton metrekaresinden kar elde etmek isteyen bir siyaset ve onu besleyen müteahhitler ülkeyi felakete sürüklüyor" uyarısı yapıldı.

MECLİS'TE DEPREM TARTIŞMASI

İstanbul'da yaşanan depremin ardından konu TBMM Genel Kurulu'nda gündeme taşındı. CHP İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, iktidarın kentsel dönüşüm politikalarını eleştirdi. Yanıkömeroğlu, "Yıllarca kentsel dönüşüm projeleri rant odaklı yürütüldü. Sosyal adalet göz ardı edildi. İnsanlar canları ile malları arasında tercih yapmaya zorlandı" şeklinde konuştu.

KANAL İSTANBUL TEPKİSİ

Muhalefet milletvekilleri, deprem önlemlerine kaynak ayrılması gerektiğini, Kanal İstanbul gibi projelerin ise ısrarla dayatıldığını söyledi. Yapılan açıklamalarda, "Kanal İstanbul'a değil, İstanbul'u depreme dirençli hale getirmeye yatırım yapılmalı" denildi. İktidarın bilimden, hukuktan ve vicdandan uzak projeleri ısrarla sürdürdüğü vurgulandı.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ