18 Mart 2025 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nin 31 yıl önce verdiği diplomayı iptal etmesi ve 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 2 ayrı soruşturmada gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde Türkiye’nin birinci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin(CHP) tüm Türkiye’de düzenlediği ön seçimde yaklaşık 15 buçuk milyon oy alarak Cumhurbaşkanı Adayı olduğu 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanmasına varan süreci protesto etmek için düzenlenen eylemler dünya basınında da büyük ilgi görüyor.
Fransız gazetesi Liberation, eylemleri “Türkiye Erdoğan’a karşı” manşetiyle duyurdu. Gazetenin birinci sayfasında Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen protesto hareketinin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “meydan okumasına boyun eğmediği” ifadelerine yer verildi. Haberin devamında 29 Mart 2025 Cumartesi günü saat 12.00’de Maltepe’de düzenlenecek miting için “büyük bir gösteri planlanıyor” denildi.
RIA NOVOSTI: ZOR KULLANARAK BASTIRMA GİRİŞİMİ BAŞARISIZ OLDU
Rusya merkezli uluslararası haber ajansı RIA Novosti ise “protestoları zor kullanarak bastırma girişiminin” başarısız olduğu görüşünde. RIA Novosti ayrıca Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı gün yapılan ön seçim sonucu Cumhurbaşkanı Adaylığının resmileştiğini hatırlattı.
THE GUARDIAN: OTOKRASİYE RET
İngiltere merkezli uluslararası günlük gazete olan The Guardian’ın editoryal analiz yazısında ise protestocuların Recep Tayyip Erdoğan’ın “hapsedilen siyasi rakibi” Ekrem İmamoğlu’nun destekçileri olmadığı görüşüne yer verildi. Yazıda protestocuların İmamoğlu’nun tutuklanmasının bir dönüm noktası olduğunu ve Türkiye’nin “otoriter bir demokrasiden doğrudan otokrasiye sürüklendiğini” düşündüğü için öfkeli olduğu görüşüne yer verildi.
Gazete, Anayasa’ya göre Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Seçimi’nin 2028 yılında yapılması durumunda aday olamayacağı için Anayasa değişikliği ya da erken seçim yaparak bir kez daha aday olmayı düşündüğü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı tüm gruplara silah bırakma ve fesih çağrısının da Kürt siyasi partilerinin desteğini almaya çalışma hedefiyle yapıldığına dair eleştirilerin varlığına da değindi.
