TELE1’de yayımlanan Burçin Atılgan’ın sunduğu Kayıt Dışı programının konuğu CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın oldu. Gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Günaydın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekrem İmamoğlu davasına ilişkin sosyal medya paylaşımını detaylı biçimde yorumladı.
BAHÇELİ NEYİ HEDEFLEDİ?
Program sunucusu Burçin Atılgan, Bahçeli’nin mesajının ardından haber merkezinde oluşan soru işaretlerine dikkat çekti. Atılgan, “Acaba Bahçeli bu davayı kapatın mı diyor, yoksa savcılara seslenip iddianameyi tamamlayın mı diyor?” sorusunu gündeme taşıdı. Gökhan Günaydın, bu soruya yanıt verirken Bahçeli’nin yaklaşımına ve Cumhur İttifakı’ndaki etkisine işaret etti.
Bahçeli’nin 2016’dan bu yana AKP’ye verdiği destekle Cumhur İttifakı’nı şekillendirdiğini hatırlatan Günaydın, “Küçük ortak deniyor ama yüzde yedi gibi kilit bir oy oranına sahip. Erdoğan, ondan kurtulmak istese de kurtulamıyor. MHP, AKP üzerinde her zaman belirleyici etki yapıyor” dedi.
“DOSYA TAMAMLANMADAN TUTUKLADINIZ”
Bahçeli’nin, “Deliller ve tanıklar dosyaya eksiksiz girsin, kovuşturma tamamlanmalı” yönündeki çağrısını değerlendiren Günaydın, İmamoğlu’nun hukuki gerekçeler yerine siyasi saiklerle tutuklandığını ifade etti.
“Ekrem İmamoğlu, tekemmül etmemiş bir dosya nedeniyle tutuklandı. Hepimiz biliyoruz ki 314/3 üzerinden yani ‘yardım etme’ maddesiyle suçlanıyor. Terör örgütüyle bağ kuramadığınız kişiye bu maddeden ceza vermek kolayınıza geliyor” diye konuştu.
“GİZLİ TANIKLARLA DOSYA ŞİŞİRİLİYOR”
Günaydın, dosyanın içeriğinde gerçek delil bulunmadığını, gizli tanıkların devreye sokularak dosyanın yapay şekilde doldurulmaya çalışıldığını vurguladı. “Meşe, Çınar, İlke… Gizli tanık taktiğiyle tanıdık yöntemler uygulanıyor. SEGBİS’le cezaevindeki tutuklulara baskı yapılıyor. İş insanlarına şantaj uygulanıyor” dedi.
Gizli tanık sistemini de eleştiren Günaydın, “Bunlar genelde bir havuzdan toplanan cümlelerle yaratılıyor. Ortada bir Ahmet, Mehmet yok. Hepsi karıştırılıyor, bir kişiye söyletiliyor. Sonra adına ‘gizli tanık’ deniliyor” sözleriyle sistemi teşhir etti.
“DELİLLERİN TAMAMI DEVLETİN ELİNDE”
Günaydın, İmamoğlu’nun tutuklanmasına gerekçe gösterilen “kaçma şüphesi, tanıkları etkileme ve delil karartma” iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtti.
“Ekrem İmamoğlu nerede bulunur? Evinde ya da belediyede. Gizli tanıkları zaten siz biliyorsunuz. Delillerin tamamı devletin elinde. WhatsApp yazışmalarından HTS kayıtlarına kadar her şey sizde. Ne karartacak bu adam?” diyerek tepki gösterdi.
“HEDEF SİYASİ TASFİYE”
İmamoğlu’nun tutuklanmasının arkasında yatan asıl nedenin, onu siyaseten devre dışı bırakma arzusu olduğunu belirten Günaydın, “İktidar, halkın sevdiği ve her seçimde kendilerini yenen bu adayı hukuk sopasıyla tasfiye etmeye çalışıyor” dedi.
Bahçeli’nin açıklamasının da bu sürecin parçası olduğunu ifade eden Günaydın, “Bu açıklama bir savcılık talimatnamesi gibi. Hukuki değil, tamamen siyasi. Yargıya ‘Bu işi bitirin’ talimatı veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BU DAVANIN ADI ARTIK TÜRKİYE’DİR”
Günaydın, İmamoğlu davasının sıradan bir hukuk dosyası değil, Türkiye’nin demokrasi ve adalet mücadelesinin sembolü olduğunu vurguladı. “Bu sadece bir kişinin değil, milyonların davasıdır. Bu dava, memleketin adalet terazisiyle ilgilidir. İktidarın hukuku araçsallaştırarak halkın iradesine ipotek koyma çabasına karşı durmak gerekir” dedi.
Gökhan Günaydın’ın açıklamaları, İmamoğlu’na yönelik yargı sürecinin yalnızca hukuki değil, doğrudan siyasi bir müdahale olduğunu net biçimde ortaya koydu.