Kadın örgütleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İstanbul ve birçok şehirde alanlara çıktı. Kadıköy’de düzenlenen buluşmada ekonomik kriz, şiddet ve kadın cinayetlerine karşı tepkiler dile getirildi. Feminist Gece Yürüyüşü yasaklandı, Taksim polis ablukasına alındı. İstanbul Barosu yasak kararına dava açtı.
KADIKÖY'DE KADINLAR BİR ARAYA GELDİ
Kadın örgütleri, öğle saatlerinde Kadıköy Süreyya Operası önünde toplandı. Temsilciler, kadınların ekonomik kriz ve şiddet nedeniyle zor günler geçirdiğini ifade etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Sözcüsü Esin İzel Uysal, kadın cinayetlerinin önlenmediğini belirterek konuştu. "Geçtiğimiz yıl 376 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bunların 274'ü aile içindeki erkekler tarafından katledildi" dedi.
Uysal, 6284 sayılı kanunun hayati önem taşıdığını vurguladı. "Polis Akademisi verilerine göre, bir yılda 300 bin kişi bu yasadan yararlanmak için başvurdu. Bu sayı, kadınların yaşamak için mücadele ettiğini göstermiyor mu?" diye sordu.
Genç Feministler Temsilcisi Öykü Uluocak, iktidarın kadınları aile üzerinden kontrol etmeye çalıştığını dile getirdi. "Ne toplumda ne de bizde iktidarın meşruiyeti kaldı. 2024’te en az 63 kadın aile içindeki erkekler tarafından öldürüldü. KYK yurtlarında eğitim almak isteyen kadınlara evliliğe hazırlık seminerleri veriliyor. Genç kadınlar, ekonomik kriz nedeniyle aile evinden çıkamıyor. Üniversite hayalleri suya düşüyor" dedi.
Kadınlar, açıklamanın ardından "Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadınlar" sloganlarıyla Kadıköy İskele'ye yürüdü.
TAKSİM’E POLİS ABLUKASI VE YÜRÜYÜŞ YASAĞI
Beyoğlu Kaymakamlığı, Feminist Gece Yürüyüşü’nü yasakladı. Taksim ve çevresi polis bariyerleriyle kapatıldı. Metro seferleri durduruldu. Kaymakamlık, yasağa gerekçe olarak "kamu düzeni ve toplumsal barışı bozabilecek eylemler" iddiasını öne sürdü.
İstanbul Barosu, yasak kararına dava açtığını duyurdu. Baro açıklamasında, "Temel hak ve özgürlükleri keyfi biçimde kısıtlayan yasak kararının gerekçesi kabul edilemez" denildi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de karara tepki gösterdi. "Kadınların birliğinden neden çekiniyorsunuz? Her 8 Mart’ta İstanbul’u neden kilitliyorsunuz?" diye sordu.
KADINLARIN İSTİHDAMDAKİ YERİ VE EŞİTSİZLİK
Ankara’da Sakarya Caddesi’nde açıklama yapan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, kadın emeğinin yok sayıldığını belirtti. Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur, kadın istihdamının dünya ortalamasının çok altında olduğunu söyledi. "Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 35. Yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı yüzde 20. Kadınlar erkeklere kıyasla daha düşük ücretlerle çalıştırılıyor" dedi.
Uğur, OECD verilerine dikkat çekti. "Kadın öğretmen oranı yüzde 56, ancak okul müdürü kadın oranı yalnızca yüzde 7. Sağlık sektöründe başhekimlerin yüzde 88.9’u erkek" dedi. Kadınların ekonomik krizden en fazla etkilenen kesimlerden biri olduğunu vurguladı. "Kadın emeği görünmez hale getiriliyor. Cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor" diye konuştu.
CHP’DEN KADIN HAKLARI MESAJI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 8 Mart etkinliğinde konuştu. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanması gerektiğini vurguladı. "Kadınların özgürlüğü ve eşitliği için mücadele edeceğiz. Kadınları eve kapatan zihniyete karşı duracağız" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’de yaptığı konuşmada kadınların siyasette ve toplumsal hayatta daha fazla yer alması gerektiğini söyledi. "Türkiye’nin geleceğinde kadınların güçlü varlığı temel önceliklerimizden biri olacak" dedi.
HATAY'DA KADINLAR GEÇİM DERDİNDE
Depremden sonra Hatay’da konteynerde yaşamaya devam eden Neslihan Yıldırım, yaşadığı sıkıntıları anlattı. "Kadınlar çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. Üreten kadınlara destek verilse, biz kendi yolumuzu çizeriz" dedi.
Depremde üç çocuğunu kaybeden Nurgül Göksu, adalet arayışının sürdüğünü belirtti. "Evlatlarımı açgözlü insanların para hırsı yüzünden kaybettim. Evlatlarımı hayattan koparanlar gerekli cezayı alana kadar davamın peşindeyim" dedi.
KADINLAR MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR
8 Mart’ta kadınlar, ekonomik krize, şiddete ve eşitsizliğe karşı alanlardaydı. Polis ablukasına ve yasaklara rağmen mücadele kararlılığı sürdü. Kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi, 6284 sayılı kanunun eksiksiz uygulanması ve kadın emeğinin görünür kılınması taleplerini yineledi.
