HABER ANALİZ: SONER BAHADIR
İsrail, Brezilya ve Fransa ile üst düzey diplomatik gerilimler yaşıyor. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'yı "antisemitist" ve "Hamas destekçisi" olmakla suçlarken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yazdığı mektupta Gazze'nin işgalinin İsrail'e asla zafer getirmeyeceğini belirtti.
LULA İSRAİL’DE “İSTENMEYEN ADAM”
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Brezilya Devlet Başkanı Lıiz Inacio Lula da Silva'yı Uluslararası Holokost Anma İttifakı'ndan (IHRA) Brezilya'yı çekmesi nedeniyle eleştirdi. Israel Katz, daha önce Holokost'a saygısızlık yaptığı gerekçesiyle Luiz Inacio Lula da Silva'yı “İsrail'de istenmeyen adam” ilan ettiğini hatırlatarak, Lula da Silva'nın bu son hamlesiyle “açıkça bir antisemitist ve Hamas destekçisi olduğunu” gösterdiğini iddia etti.
Katz, bu durumun Brezilya'yı, Holokost'u inkâr eden rejimlerle aynı hizaya getirdiğini savundu ve Luiz Inacio Lula da Silva'nın müttefikleri olmadan bile İsrail'in kendini “radikal İslam'ın şer eksenine karşı” savunabileceğini söyledi.
Quando o presidente do Brasil, Lula @LulaOficial, desrespeitou a memória do Holocausto durante meu mandato como Ministro das Relações Exteriores, declarei-o persona non grata em Israel até que pedisse desculpas.
— ישראל כ”ץ Israel Katz (@Israel_katz) August 26, 2025
Agora ele revelou sua verdadeira face como antissemita declarado e… pic.twitter.com/O0rzmTYqPA
MACRON: ANTİSEMİTİZM GAZZE’Yİ AKLAMAZ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Binyamin Netanyahu'nun kendisine antisemitizm suçlamasında bulunduğu mektubuna yazılı yanıt verdi. Emmanuel Macron, Netanyahu'nun kendisini Yahudi karşıtlığı konusunda eylemsiz kalmakla suçlamasının “kabul edilemez ve Fransa'nın tamamına yönelik bir saygısızlık” olduğunu belirtti.
Macron, “Yahudi karşıtlığıyla mücadele araçsallaştırılamaz ve İsrail ile Fransa arasında bir anlaşmazlığı besleyemez” dedi. IHRA’nın antisemitizm tanımının, İsrail'in Gazze'deki politikalarını aklayamayacağını vurgulayan Emmanuel Macron, kalıcı barışın ancak İsrail'i tanıyan, egemen ve silahsızlandırılmış bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olacağını yineledi.
Macron, “Gazze'nin işgali, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesi, açlığa mahkum edilmeleri... İsrail'e asla zafer getirmeyecek” ifadelerini kullandı ve Binyamin Netanyahu'yu “ölümcül ve yasa dışı sürekli savaş çıkmazından çıkmaya” çağırdı.
NETANYAHU FİLİSTİN DEVLETİ'Nİ ENGELLEME SÖZÜNÜ YİNELEDİ
Uluslararası eleştirilere rağmen Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Batı Şeria'da düzenlenen 17 yeni yerleşim biriminin inşasına yönelik bir törende, “Filistin devletinin kurulmasını engellemeye devam edeceklerini” yineledi. Netanyahu, “25 yıl önce köklerimizi derinleştireceğimize söz vermiştim, bunu birlikte yaptık. Filistin devletinin kurulmasını engelleyeceğimizi söyledim, bunu da birlikte yapıyoruz” diye konuştu.
“MAGA”, “AVRUPA MÜTTEFİKLERİ” VE MACRON’UN İSRAİL HAMLELERİ
Amerika Birleşik Devletleri(ABD) Başkanı Donald Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde göreve başlamadan önce “Make Amerika Great Again”(Amerika’yı yeniden büyük yap/MAGA) sloganıyla yürüttüğü adaylık sürecinde dünya genelindeki askeri harcamaların ABD bütçesi için sürdürülemez bir yük haline geldiğini savunmuştu. Donald Trump, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü(NATO) üyesi ülkelere, olan borçlarını ödemeleri ve savunma harcamalarını artırmaları yönünde çağrıda bulunmuştu.
Trump'ın bu baskıları, Avrupalı liderler arasında yeni bir diplomatik arayışa yol açmıştı. Avrupa Parlamentosu(AP) Başkanı Roberta Metsola ile 4 Mart 2025 tarihinde görüşen NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, “Avrupa Müttefikleri” kavramını kullanmıştı.
28 Mart 2025 tarihinde ise Macron, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun'u ağırlamış ve İsrail'le varılan ateşkes anlaşması için Donald Trump ve Netanyahu ile görüşme sözü vermişti.
Emmanuel Macron'un bu girişimi, “Avrupa Müttefikleri”nin ABD'ye karşı ilk “masaya oturma” girişimi ve Macron'un da müttefikliğin “liderliğine” soyunması şeklinde yorumlanmıştı.
Macron, 11 Nisan 2025 tarihinde 4 dilde yayınladığı mesajda İsrail’in güvenliğine ve Filistin’in Hamas’sız yasal bir devlete sahip olmasını savunduğunu açıklamıştı.
Binyamin Netanyahu'nun 2020 İsrail Seçimleri sırasında yaptığı paylaşımlar nedeniyle ceza alan Oğlu Yair Netannyahu ise 12 Nisan 2025 tarihinde Emmanuel Macron'a küfrederek yanıt vermişti. Yair Netannyahu, Fransa sömürgeleri olan Yeni Kaledonya, Fransız Polinezyası, Korsika, Bask Ülkesi ve Fransız Ginesi'nin bağımsızlıklarına "evet" diyerek Batı Afrika'da Fransa'nın yeni sömürgeciliğine(neo emperyalizm) "son" çağrısı yapmıştı. Netanyahu ise oğlunun kullandığı üslubun kabul edilemez olduğunu söylemiş fakat Emmanuel Macron'un savunduğu fikrin İsrail'in kalbinde bir Filistin devleti kurarak İsrail Devleti'ni yıkmak olduğunu iddia etmişti.
Macron da 15 Nisan 2025 tarihinde İsrail’in insani yardımları engellediğini gözleriyle gördüğünü belirterek Hamas’ın rehineleri bırakmasının tek yolunun ateşkes olduğunu söylemişti.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar ise 11 Haziran 2025 tarihinde Kudüs’te ağırladığı İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’e Emmanuel Macron’un Filistin girişimlerinin “terör için bir ödül” olmanın yanı sıra ABD’nin rehine anlaşması ve ateşkes çabalarına zarar verdiği görüşünü aktarmıştı.
Macron da 12 Haziran 2025 tarihinde ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın kendisine ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yazdığı mektubu paylaşarak yanıt vermişti. Emmanuel Macron, Mahmud Abbas'ın “barış ufkuna doğru bir rota çizdiğini” belirterek, “Umut, cesaret ve berraklık dolu bir mektup” yazdığını söylemişti.
ABD ve “Avrupa Müttefikleri” arasında yaşanan bu gerilim, Netanyahu’yu Filistin’de “işgalci” olarak tanımlayan Uluslararası Adalet Divanı’nın(UAD) bulunduğu Hollanda’nın Lahey kentinde 25 Haziran 2025 tarihinde düzenlenen NATO Zirvesi'nde alınan kararına yansımıştı. Mevcut durumda gayrisafi yurt içi hasılalarının(GSYİH) yüzde 2'sini ödeyen NATO üyesi ülkelerin yapacağı ödemeler, 2035 yılına kadar yüzde 5'e çıkarılması kararlaştırılmıştı. Bu karar, ABD'nin NATO içerisinde “Avrupa'nın Müttefikleri’ni dize getirdiği” şeklinde yorumlanmıştı.
MACRON’UN BRICS’E YAKINLAŞMASI
Macron, İsrail’le süren gerilimi sırasında bir taraftan da Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin kurduğu ve küresel dış ilişkilerde “çok taraflılığı” savunan BRICS isimli siyasi ve ekonomik işbirliğine yönelik yakınlaşma hamlelerine girişti.
Emmanuel Macron, 5 Haziran 2025 tarihinde Paris’te Lula da Silva’yı ağırladı. Macron, Brezilya’nın başkenti Brasilia’dan Fransa’nın başkenti Paris’e ve Brezilya’nın Belem kentinden Fransa’nın Nice kentine kadar Brezilya ve Fransa’nın aynı vizyonla halk ve gezegen için birlikte hareket ettiğini ve birlikte gelecek inşa ettiğini söylemişti.
Ardından Emmanuel Macron, 21 Ağustos 2025 tarihinde de Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüşmüştü. Macron’un iki ülke arasındaki işbirliği konusunda gelecek yıl Hindistan’ın BRICS dönem başkanlığına, Fransa’nın da G-7 dönem başkanlığına işaret etmesi BRICS’e yakınlaşarak ABD hakimiyetinden kurtulmaya çalıştığı şeklinde yorumlanmıştı.
MÜCADELE SAHASI
Dün akşamdan bugüne yaşanan gelişmeler, yeni küresel konumlanış mücadelesinde Filistin’in önemli bir mücadele sahası olacağı izlenimini verdi.