TELE1'de yayımlanan 18 Dakika programında TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik saldırıyı değerlendirdi. İstanbul Beyazıt Meydanı'ndaki mitingin gündemi belirlediği programda Yanardağ, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açıkça seslenerek "Hangi dersi çıkarması gerekiyor?" sorusunu yöneltti.
SALDIRGANIN PROFİLİ: BİR SUÇ MAKİNASI
Yanardağ, saldırganın sıradan biri olmadığını vurguladı. "Evlat katili bir tetikçiyle karşı karşıyayız. Planlı bir operasyonun parçası olduğu çok açık" dedi. Saldırganın, geçmişte Yasin Hayal ile birlikte kaldığını ve derin devlet aparatına katılmaya çalıştığını belirtti. "Bu kişi devletin içinde bir yerlere girmeye çalışıyor. İki çocuğunu canavarca öldürmüş bir katilden söz ediyoruz. Bu tipin siyasete ve topluma yönelik mesajlar verdiği görülüyor" ifadelerini kullandı.
İSTANBUL EMNİYETİ'NİN ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Yanardağ, saldırının planlı olduğuna dair delillerin İstanbul Emniyeti'ni işaret ettiğini söyledi. "Atatürk Kültür Merkezi'nin garajına Özgür Özel'in makam aracı alınmıyor. Emniyet araç önüne eskort yerleştirmiş ama salona girişine izin verilmiyor" dedi. Bu tutumun, saldırının hazırlık sürecinde devletin bazı kademelerinin rol oynadığını düşündürdüğünü ifade etti.
PROTOKOL İHLALİ VE ORGANİZE SALDIRI KURGUSU
Yanardağ, CHP liderinin protokoldeki dördüncü sırada yer aldığını hatırlattı. "Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı'ndan sonra geliyor. O gün orada Meclis Başkanı da yoktu. Dolayısıyla Özgür Özel en üst düzey protokol sahibiydi. Buna rağmen aracı içeri alınmadı. Saldırgan ise protokol girişinde bir buçuk saat dolaşarak hazırlık yaptı" diye konuştu.
AKP'NİN GERİLİM SİYASETİ VE YARATTIĞI ZEMİN
Yanardağ, AKP'nin kutuplaştırıcı siyasetine işaret etti. "Erdoğan, 'umarım ders çıkartılır' diyor. Ne dersinden söz ediyor? Bir suç makinası tarafından saldırıya uğrayan bir muhalefet lideri nasıl ders çıkarsın?" dedi. Gerilim siyasetinin bu saldırıyı mümkün kıldığını belirten Yanardağ, "Topluma sokak serserilerinin harekete geçebileceği bir ortam sunuluyor" diye konuştu.
EKREM İMAMOĞLU'NA SUİKAST İHBARI VE CEVAPSIZ KALAN SORULAR
Yanardağ, saldırganın daha önce Ekrem İmamoğlu'nun öldürüleceğine dair ihbarda bulunduğunu ve bu ihbarın yeterince ciddiye alınmadığını söyledi. "İstanbul Belediyesi'ne geldi. 'Cezaevinden arkadaşlarım Ekrem İmamoğlu'na suikast düzenleneceğini söyledi' dedi. Bu kişi hakkında ne soruşturma açıldı, ne de kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapıldı" şeklinde konuştu.
DERİN DEVLET BAĞLANTILARI VE OPERASYONUN ARKA PLANI
Yanardağ, saldırganın söylemlerinde derin devlet unsurlarına dair vurgular olduğunu belirtti. "Yasin Hayal ile bağlantısından söz ediyor. Hrant Dink suikastinde adı geçen bir çete mensubuyla kalmış. Sedat Peker'e övgü diziyor. Bu adamın profili, kullanılmaya hazır bir aparat olduğunu gösteriyor" dedi. Bu tür yapıların geçmişte de operasyonlarda kullanıldığını hatırlattı.
YARGIYI HEDEF ALAN ELEŞTİRİLER
Yanardağ, saldırganın gerekçelerinden birinin savcılara ve yargı mensuplarına yönelik eleştiriler olduğunu aktardı. "Özgür Özel'in 19 Mart darbesine tepkisi onu rahatsız etmiş. Savcılara ve Cumhurbaşkanına hakaret edildiğini söylüyor. Halbuki bu eleştiri anayasal bir haktır. Bir katil bunu gerekçe göstererek saldırı planlıyorsa burada ciddi bir zemin yaratılmış demektir" değerlendirmesinde bulundu.
2015 SÜRECİNE GÖNDERME: ŞİDDETLE İKTİDARI KORUMA HAMLESİ
Yanardağ, AKP'nin 2015'teki gibi bir şiddet iklimi yaratmak istediğini öne sürdü. "Devlet olanaklarını kaybeden iktidar yeniden şiddet kartına sarılıyor. Fark şu: Bu kez İmralı üzerinden yürütülen bir süreçle eş zamanlı biçimde demokratik muhalefete savaş açılmış durumda" dedi.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER ÜZERİNDEN VERİLEN MESAJLAR
Programda, Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen törende hem AKP hem MHP'nin üst düzey katılım gösterdiğine dikkat çekildi. Yanardağ, bu tutumu "Kürtlerle barış, Türklerle savaş" siyaseti olarak yorumladı. "Bu politika demokratik Kürt hareketini de karşısına alacak. Kürtlere barış, Türk demokratlara savaşla toplumsal barış sağlanamaz" şeklinde konuştu.
DERİN DEVLETİN KURALSIZLIĞINA UYARI
Yanardağ, bu tip aparatların devlet tarafından kullanılıp sonra ortada bırakıldığını hatırlattı. "Osmanlı'dan beri bu böyledir. Kardeşi boğduran padişah sonra onu boğanları da öldürür. Susurluk'ta kullanılanların hiçbiri iflah etmedi. Derin devlet operasyonuna alet olanın sonu yoktur" uyarısında bulundu.
SORUŞTURMA VE HESAPLAŞMA ÇAĞRISI
Yanardağ, saldırıya dair her yönüyle kapsamlı bir soruşturma açılması gerektiğini vurguladı. "Özgür Özel'in aracına yapılan protokol ihlalinden saldırganın önceki ihbarlarına kadar tüm süreç incelenmeli. Bu bir tesadüf değil, karanlık bir operasyon" dedi.