TELE1 ekranlarında yayımlanan 18 Dakika programında Dr. Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar gündemi değerlendirdi. İktidarın CHP’ye kayyım atamak için harekete geçtiğini açıklayan yayıncı, atanacak ismin eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu olduğunu söyledi.

Programda birçok başlığa değinen Yanardağ, yargı eliyle yürütülen operasyonun kapsamını da ortaya koydu. İstanbul’da yalnızca Ekrem İmamoğlu değil, Şişli, Beykoz, Beylikdüzü, Esenyurt ve Beşiktaş belediye başkanlarının da tutuklandığını belirtti. Bu sürecin sadece yerel yönetimlere değil, doğrudan ana muhalefet partisine yönelik bir darbe girişimi olduğunu vurguladı.

KAYYIM İSMİ ORTADA PLANLAR HAZIR

Yanardağ, CHP’ye kayyım atama planının yalnızca bir söylenti olmadığını, bizzat yürütülen görüşmelerle somutlaştığını belirtti. Kayyım olarak eski bir bakanın düşünüldüğünü ve bu kişinin CHP içine yerleştirilmek istendiğini ifade etti. “Kayyım olarak atamayı planladığınız kişinin adını da biliyoruz. Çağırıp görüştüğünüzü de biliyoruz” diyerek uyarı yaptı.

Baykal ve Kılıçdaroğlu dönemlerinden bazı isimlere teklif götürüldüğünü ancak bu kişilerin önerileri reddettiğini belirtti. Bu görüşme trafiğinin, kurultay sürecine müdahale amacı taşıdığını savundu.

"BİRİNCİ PARTİYE KAYYIM ATANAMAZ"

Yanardağ, CHP’nin sadece son seçimlerde değil, güncel kamuoyu anketlerinde de açık ara birinci parti olduğunu hatırlattı. Bu duruma rağmen kayyım atanmak istenmesini “siyasi intikam” olarak niteledi. Atanacak kişinin CHP’yi içeriden ele geçirme amacı taşıyan bir plana dahil olduğunu dile getirdi.

“KURULTAY, DARBENİN PÜSKÜRTÜLMESİDİR”

Kurultayın darbe girişimine karşı örgütlü bir yanıt olduğunun altını çizen Yanardağ, pazar günü yapılan toplantının bu planı boşa çıkarmanın ilk adımı olduğunu savundu. Halkın sokaklarda gösterdiği direnişin bu süreci geri püskürttüğünü belirterek, gözaltına alınan sanatçıların “Biz korkmuyoruz” mesajını örnek gösterdi.

CHP içinde kaybetmiş hiziplerin iktidarla iş birliği yaptığına dikkat çeken yayıncı, bu çevrelerin partiyi içeriden teslim etmek üzere hareket ettiğini söyledi. "Kayyım atama yoluyla CHP yönetimine yeniden gelip, kendi belirleyecekleri kurultayla partiyi ele geçirme hesabı yaptılar" sözleriyle sürecin ciddiyetini aktardı.

ERKEN SEÇİM VE YENİDEN ADAYLIK PLANI

Açıklamalar, iktidarın genel planına da ışık tuttu. Yanardağ, belediyelere dönük soruşturmalar, kaynak kesme girişimleri ve kriminalleştirme çabalarının arkasında daha büyük bir hedefin yattığını belirtti. Bu hedefin, Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için anayasayı değiştirmek ve uygun ortamı sağlamak olduğunu ifade etti.

DEM PARTİ İÇİN İMRALI FORMÜLÜ

Yapılan değerlendirmelerde, Demokratik Kürt hareketini yanına çekmek isteyen iktidarın MHP üzerinden yeni bir İmralı süreci başlatmak istediği görüşüne yer verildi. Bu sürecin yasal dayanağının bulunmadığı, hiçbir güvencenin verilmediği vurgulandı.

Alıntı yapılarak, “Bu sürecin sonunda ne olacak, bilen yok. Taahhüt yok, yasa yok, güvencesi yok” denildi. Bu belirsizliğe rağmen sürecin başlatılmasının, siyasi manipülasyon içerdiği belirtildi.

KILIÇDAROĞLU’NA DESTEK: “DOĞRU YAPTI”

Kurultayda aday olmayacağını açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararını doğru bulan Yanardağ, bu hamlenin iktidarın planlarını boşa çıkarma açısından önemli olduğunu belirtti. “Partide yeniden yönetime gelme çabası bu süreçte tarihsel bir yük olurdu” ifadesiyle bu kararı olumlu değerlendirdi.

Kurultayın tek adayı Özgür Özel’in, iktidarın darbe girişimine karşı parti içinde oluşan demokratik blokun temsilcisi olduğunu belirten Yanardağ, sürecin tamamının TELE1 ekranlarında canlı yayımlanacağını da hatırlattı.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ