TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, HÜDA PAR’lı bir ismin Kemalizmi hedef alan açıklamalarına 18 Dakika programında yanıt verdi. Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini vurgulayan Yanardağ, neoliberal politikaların yıkıcı etkilerine ve sermaye sınıfının değişen tutumuna dikkat çekti.

TÜRK SERMAYESİNİN DÖNÜŞÜMÜ VE 28 ŞUBAT

Merdan Yanardağ, Türkiye'deki burjuvazinin Soğuk Savaş sonrası dönemde değişen politikalarına değindi. "Türk sermayesi belirli bir büyüklüğe ve sınıfsal özgüvene ulaştıktan sonra daha demokratik bir tutum takındı. Bu yeni bir durum değil. 1990’lardan itibaren Soğuk Savaş’ın bitmesiyle sosyalizmin küresel bir tehdit olmaktan çıkması, neoliberal politikaların yıkıcı bir etki yaratması Türkiye’nin içindeki Soğuk Savaş’ı da sonlandırma çabasını getirdi” dedi.

Yanardağ, 28 Şubat sürecinin yalnızca irticaya karşı bir mücadele olmadığını belirtti. “Bu süreç demokrasiyi hukuksal ve felsefi temelleri üzerinde yeniden kurma girişimiydi. Ancak tamamlanamadı” ifadelerini kullandı. TÜSİAD’ın izlediği çizginin de bu değişimi gösterdiğini belirterek, “Bülent Tanör gibi soldan gelen bilim insanlarına anayasa taslakları hazırlatıldı. Demokratik hak ve özgürlüklere duyarlılık gösterildi” diye konuştu.

CHP’DE ÖN SEÇİM VE EKREM İMAMOĞLU'NUN ADAYLIĞI

Cumhuriyet Halk Partisi’nde ön seçim süreci başladı. Ekrem İmamoğlu’nun adaylık başvurusu yaptığı ve kendisini destekleyen milletvekili sayısının 102’ye ulaştığı bildirildi. Öte yandan Dursun Çiçek de aday adaylığı için başvurdu. Ancak 20 milletvekili imzasını alıp alamayacağı belirsiz.

İrem Çiçek, sosyal medya hesabından babasının adaylığını desteklemediğini açıkladı. “Ben Ekrem İmamoğlu’nu destekliyorum” dedi. Yanardağ, ön seçimde tek adayın kalmasının sürecin anlamını yitirmesine neden olacağını belirtti. Birden fazla adayın olması, demokratik bir yarış açısından önemli görüldü. Ancak CHP’nin süreci uzatmadan adayını belirlemesi gerektiği ifade edildi.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI BÜYÜYOR

Türkiye’de siyasi kriz derinleşirken erken seçim çağrıları artıyor. Mevcut iktidarın ülkeyi yönetemediği ve ekonomik çöküşü engelleyemediği belirtiliyor. TÜSİAD, sendikalar ve merkez sağ partiler erken seçim talebinde birleşti. DEVA Partisi, Saadet Partisi ve diğer muhalefet partileri de aynı talebi dile getirdi.

Yanardağ, erken seçime karşı çıkanların kimler olduğuna dikkat çekti. “Cumhuriyete ve Kemalizme düşman olanlar erken seçime karşı çıkıyor. Mecliste ettiği yemine ihanet eden, şeriatçı Hizbullah artıkları olan HÜDA PAR ve AKP’nin Meclis’e taşıdığı unsurlar buna direniyor” dedi.

Ekonomik çöküş nedeniyle iktidarın erken seçime gitmek zorunda kalacağını ifade etti. “İktidar, enflasyonu düşüreceğini ve geçim sıkıntısını hafifleteceğini iddia ediyor. Ancak mevcut politikalarla bunun mümkün olmadığı açık” diye konuştu. Seçimi geciktirmenin iktidarın zararına olacağını vurguladı.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ