Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) heyeti, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın grup toplantısına gelerek PKK’nın lağvedildiğini açıklaması karşılığında “Umut Hakkı”ndan faydalanması çağrısı yaptığı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) heyetiyle Ramazan Bayramı nedeniyle bayramlaştı.
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, bayramlaşmanın aynı zamanda kavuşmak olduğunu belirterek İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun ve tutuklanmasına varan süreci protesto ettiği için tutuklananların bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını diledi. Öztürk Türkdoğan, son dönemde öğrencilerin özgürlüğünden yoksun kalmasının buruk bir bayram yaşamamıza sebep olduğuna vurgu yaptı.
Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat 2025 tarihinde tüm gruplara silah bırakma ve fesih çağrısı yapmasını hatırlatan Türkdoğan, çağrının gereği yapılırsa yeni bir Türkiye'yi barış içerisinde edebileceklerini, inşa edeceklerin bu Türkiye'nin aynı zamanda demokratik bir Türkiye olmasını istediklerini belirtti. Öztürk Türkdoğan, demokrasinin de halkın iradesine tam olarak saygı duyulacağı bir rejim olmasını ve halkın iradesinin tecelli ettiği bu iradeye saygı duyulduğunu görmek istediklerini belirtti.
BÜYÜKATAMAN: ÖLÇÜYÜ KAÇIRMAMAK LAZIM
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ise bu açıklamaların ardından yeniden söz aldı ve Türkiye’nin demokrasi ile idare edilen bir ülke olduğunu, insanların yasalar ve anayasa çerçevesinde demokratik tepkilerini ortaya koyabilmelerinin en tabi hakları ama ölçüyü kaçırmamaları gerektiği yönünde açıklamalar yaptıktan sonra “Toplumun huzurunu hedef alabilecek noktalara evrilmiş olmasını” doğru bulmadıklarını belirtti.
MUTLU: KAYYIMA KARŞIYIZ
Bir diğer DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksek Mutlu ise siyasetin demokratikleşmesinin aynı zamanda toplumun ihtiyacı olduğunu ve o nedenle tabii ki kayyım ve antidemokratik uygulamalara karşı bir olduklarını belirtti. Kayyım acısını çekmiş bir parti olduklarını hatırlatan Yüksel Mutlu, o nedenle insanların demokratik haklarını kullanmalarında hiçbir beis olmadığını ancak insanların düşüncelerinden, inançlarından, duygularından ya da demokratik haklarından dolayı cezaevinde olmamaları gerektiğine inandıklarını vurguladı.