Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Basın İlan Kurumu'nun (BİK) gazete ve internet haber sitelerine ilan ve reklam cezası verme yetkisini iptal etme kararını değerlendirdi.
Murat Emir, iptal edilen mekanizmanın yıllardır siyasi iktidar tarafından “hoşuna gitmeyen yorum ve haberleri ekonomik baskıyla terbiye etme aracı” olarak kullanıldığını öne sürdü. Emir, bu iddialarını somut verilerle destekledi:
* 2020: Toplam 803 gün ilan/reklam kesme cezası verildi. Cezaların %88'i sadece birkaç eleştirel gazeteye uygulandı.
* 2021: Toplam 639 gün kesme cezası uygulandı. Bunların 221 günü "Basın Ahlak Esasları" gerekçesiyle verildi.
* 2022–2024: BİK, Evrensel gazetesinin resmî ilan hakkını tümden iptal ettiren çizgi de dahil olmak üzere, medyada kesintisiz bir baskı hattı kurdu.
“ÖDÜL YA DA CEZA OLAMAZ”
AYM'nin iptal kararının gerekçesi, Kanun'un hangi fiillerde ne kadar ceza verileceğini öngörülebilir biçimde tanımlamaması oldu. Emir, bu kararın önemini şu sözlerle açıkladı:
“Bugünkü iptal, muhalif basını ekonomik kıskaca alma pratiğine verilmiş hukukî bir cevaptır. BİK’in ilan kesme sopası, Saray’ın medya üzerinde kurduğu bürokratik kontrol mimarisinin bir dişlisiydi.”
Murat Emir, AYM'nin kararının, bu mekanizmayı hukuk devleti ilkeleriyle uyumlu bir zemine çekme zorunluluğunu hatırlattığını belirtti. Emir son olarak, resmî ilan ve reklamın siyasal sadakatin ödülü ya da eleştirinin cezası olamayacağını vurgulayarak, "Basın susturulamaz" dedi. Basın özgürlüğünü sınırlayan her düzenlemenin açık, öngörülebilir ve keyfîliğe kapalı olması gerektiğini ifade etti.
Anayasa Mahkemesi, Basın İlan Kurumu’nun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı şemsiyesi altında gazetelere ve internet haber sitelerine ilan ve reklam cezası verme yetkisini iptal etti. Kararda, hangi fiillerde ne kadar ceza verileceğinin kanunda öngörülebilir biçimde…
— Murat Emir (@muratemirchp) October 13, 2025