Gündem

Mustafa Balbay: Özgür Özel erken seçim için yöntem belirledi

Özgür Özel’in erken seçim hedefini açıklayan Mustafa Balbay, CHP’nin direnişi büyüttüğünü ve iktidarı gündemden düşürdüğünü söyledi.

TELE1 ekranlarında Mehmet Ali Güller’in sunduğu Türkiye’nin Yönü programına konuk olan gazeteci Mustafa Balbay, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarın baskı politikalarına karşı geliştirdiği direniş stratejisini değerlendirdi. Balbay, Özgür Özel’in erken seçim hedefiyle bir yöntem belirlediğini, bu yöntemin yaz aylarında uygulamaya konulacağını söyledi. CHP'nin yeni dönemde sadece savunma pozisyonunda değil, inisiyatif alan ve gündemi belirleyen bir güç haline geldiğini vurgulayan Balbay, mücadele kararlılığının sürdürülebilir olması gerektiğini dile getirdi.

SARAÇHANE İLE BAŞLAYAN HATLAR NETLEŞTİ

Balbay, Özgür Özel’in son bir hafta içinde yaptığı açıklamalarda vurguladığı kararlılığa dikkat çekti. “Saraçhane’yi gözaltı süreci boyunca hiç bırakmadık. Kayyım gelseydi teslim etmeyecektik” sözünü örnek göstererek, CHP’nin artık geri adım atmayı düşünmediğini ifade etti. Saraçhane’deki kalabalığın tesadüfi olmadığını, halkın orada ciddi bir irade sergilediğini söyledi. “Oraya hâkim olmuşlardı. Bu ciddi bir toplumsal sahiplenme göstergesiydi” dedi.

SAVAŞ İLANI VE MÜCADELE KARARI

Balbay, Özel’in “Bu artık bir savaş ilanıdır ve bunu kabul ediyoruz” sözünü ilk olarak 17 Ocak’ta dile getirdiğini hatırlattı. 13 Ocak’ta Rıza Akpolat’ın gözaltına alınıp Edremit’ten getirilmesinin ardından yaşanan gelişmelerin ardından bu açıklamanın geldiğini belirtti. İmamoğlu’nun 20 Ocak’ta Ülke Politikaları Vakfı’nda yaptığı konuşmada, “Milletten almadığı bir yetkiyi hukuku kullanarak kullanmaya kalkan bir iktidar var. Buradan çıkış yolu millettedir” sözlerine dikkat çeken Balbay, bu sözlerin gelecekte yaşanacakları işaret ettiğini söyledi.

ERDOĞAN’IN SÖYLEMİNDE DÖNÜŞÜM

Balbay, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 26 Mart ve 9 Nisan’daki grup toplantılarındaki sert diline de değindi. Erdoğan’ın “Yamyamlığın kitabını yazmışlar” ifadesini hatırlatan Balbay, Yargıtay’ın bu sözleri “hakaret” saydığına dikkat çekti. “Erdoğan artık sadece savcı değil, hâkim, hüküm verici ve infaz makamı gibi davranıyor” diyerek Erdoğan’ın siyasi söyleminin yargı üzerindeki etkisine işaret etti.

MUHALEFET GÜNDEMİ BELİRLİYOR

Programın moderatörü Mehmet Ali Güller’in “Siyasi inisiyatif artık muhalefette mi?” sorusuna yanıt veren Balbay, “Gündemin iktidarı muhalefet” ifadelerini kullandı. Balbay, iktidarın 23 yıldır gündemi belirlediğini ancak artık bu pozisyonun değiştiğini savundu. Boykot kararının ardından iktidarın günlerce savunma pozisyonuna geçmesini örnek verdi. “İktidar artık muhalefetin gerisinde kaldı. Saraçhane iklimi iktidara dönüştü” dedi.

DİP DALGA İKTİDARI SARSIYOR

Balbay, İmamoğlu’nun tutuklanma süreciyle birlikte bir dip dalganın ortaya çıktığını belirtti. “Bu olay artık İmamoğlu’nun şahsını aştı. Emekliler, gençler bu süreci kendi gelecekleri için bir mücadeleye dönüştürdü” dedi. Bir emeklinin “Ben zaten bitmişim” diyerek protestoya katıldığını, bir öğrencinin “Benim diplomamı elimden alabilirler” diyerek direndiğini söyledi.

EKONOMİK GÜVENSİZLİK DERİNLEŞİYOR

Balbay, ekonomik krizin halk üzerindeki etkisinin daha da arttığını vurguladı. “1 lira dolardaki artış, 500 milyar liralık borç anlamına geliyor. Her birimiz 20 bin lira daha borçlandık” sözleriyle durumun vehametini aktardı. Mehmet Şimşek’in MASAK operasyonlarıyla ilgili rahatsızlığını da gündeme getiren Balbay, “Şimşek ‘Ben karışmıyorum’ diyebilir ama MASAK’ta görev yapanlar bilir ki, bu tür raporlar üst onay olmadan ilerlemez” dedi.

SAVUNMA HAKKI ENGELİ

Balbay, aynı davadan yargılanan kişilerin farklı cezaevlerine gönderilmesini sert sözlerle eleştirdi. “Bu bir savunma hakkı ihlalidir. Ekrem İmamoğlu ‘suç örgütü lideri’ gibi konumlandırılmış. Necati Özkan Kandıra’da, Murat Ongun Tekirdağ’da. Bu hangi vicdana sığar?” diye sordu. Ortak avukatın bile ulaşım açısından zorluk yaşayacağını belirtti.

AKP İÇİN AHMAK DAVASI YETERSİZ KALDI

Balbay, Kasım ayında “ahmak davası”nın İmamoğlu’nu siyaset dışına itmek için yetersiz görüldüğünü ifade etti. “AKP’liler bile bu dava ile başkanın siyasi yasaklı kalmasını açıklayamıyordu. O yüzden yeni davalar üretildi. CHP hedef alındı, içeriden parçalanmak istendi” dedi. Kurultay sürecinin sabote edilmek istendiğini ancak parti içi sağduyunun galip geldiğini aktardı.

GENÇLERİN DİRENİŞ RUHU VE GELECEK KAYGISI

Balbay, özellikle gençlerin gösterdiği refleksin önemine değindi. “Gençlerin artık sadece gençlikleri var. Diplomanın geçerliliğinden bile emin değiller” dedi. Toplumcu Düşünce Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmayı paylaşarak, “Gençlerin yüzde 40’ı ölüme fırsat geçse bile ülkeyi terk etmem diyor. Yüzde 58’i Türkiye’nin en büyük sorunu adalet diyor” şeklinde konuştu.

ERKEN SEÇİM STRATEJİSİ VE MİTİNG TAKTİĞİ

Balbay, Özgür Özel’in erken seçim stratejisini adım adım inşa ettiğini belirtti. Yaz aylarında uygulanması beklenen yöntemin detaylarını açıklamadığını ama bu planın hazırlandığını aktardı. “Haftada bir Anadolu’da, haftada bir İstanbul’da miting planlanıyor. Bu sürdürülebilir olursa toplumsal karşılığı büyür” dedi. Yozgat mitingini örnek vererek, CHP’nin seçmen tabanını genişletme hedefi olduğunu söyledi.

LİDERİ VE HEDEFİ OLAN BİR HAREKET

Balbay, bu mücadeleyi Gezi Direnişi’nden ayıran farklara dikkat çekti. “Gezi büyüktü ama lideri yoktu. Bu harekette lider de var, hedef de var” dedi. Topluma dayanmayan mücadelenin havada kalacağını vurguladı. “Topluma değmek zorundasınız. Haklı olmak yetmez, haklı kalmak gerekir” sözleriyle stratejik mücadeleye işaret etti.

SAMSUN MİTİNGİ UMUT VERDİ

Balbay, Samsun mitinginden gelen izlenimlerin umut verici olduğunu söyledi. “Ara sokaklar dolmuştu. Özellikle gençlerin katılımı çok yüksekti. Bu ruhu diri tutmak çok önemli” dedi. Mücadelenin geleceği için toplumun sesine kulak verilmesi gerektiğini söyledi.

MÜCADELE RUHU VE CUMHURİYETÇİ DİRENİŞ

Programın sonunda Balbay, erken seçim hedefinin toplumla birlikte örüleceğini ifade etti. “Sivas Kongresi’nde dediler ki, milletin kaderini millet belirleyecek. Şimdi o noktadayız” dedi. “Bu mücadeleyi birlikte örgütleyeceğiz. Geri dönüş yok” sözleriyle kararlılığı vurguladı.