Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 21 Mayıs 2025 gecesi Ekol TV’ye bağlanarak İstanbul’da hissedilen 4,2 büyüklüğündeki sarsıntıyı yorumladı. Ercan, “Bu altı ondalık ikilik depremin beklenen bir artçısıdır. Dört büyüklüğündeki bir deprem bize göre çok küçük bir depremdir. Sadece bazı kişiler tarafından ve bazı semtlerde duyulur, güçlü olarak değil, sadece hissedilir” dedi. Bu tür bir sarsıntının yıkım yaratmayacağını vurgulayan uzman, “Bu büyüklükteki bir deprem Türkiye’nin hiçbir yerinde bina yıkmaz” ifadesini kullandı.
Depremin ardından yaşanan panik havasına da değinen Ercan, halkın korku ile sokaklara çıkmasını doğal bulduğunu belirtti. “Bilimci olmayan insanlar ne kadar büyük bir sarsıntıyla karşı karşıya olduklarını fark edemeyebilir. Daha büyük bir deprem geleceğini düşünmeleri olağandır. Ancak bu noktada onları teskin edecek olan bilimcilerdir” şeklinde konuştu.
İSTANBUL’DAKİ YIKIM EŞİĞİ: “6,4’Ü AŞMADIKÇA YIKICI DEĞİLDİR”
Küçük çaplı sarsıntılarla ilgili bilimsel eşiği açıklayan Ercan, İstanbul’da yıkım eşik değerinin 6,4 olduğunu söyledi. “6 ondalık 2’lik deprem yıkıcı olmamıştır, bunu kanıtlamıştır. 4,2 böyle şaşılacak ya da sokaklara dökülecek bir deprem değildir” dedi. Bu tür küçük depremlerin toplumda büyük bir olay gibi algılanmasının Türkiye’de deprem bilinciyle ilgili olduğunu belirtti: “Deprem artık Türkiye'de bir toplumsal etkinlik oldu. Halk haklı olarak korkuyor.”
MARMARA’DA DEPREM BEKLENTİSİ: “KIRILMAYA YETECEK GÜÇ YOK”
Kuzey Marmara'daki potansiyel depremler hakkında da konuşan uzman, “Genellikle bilim adamlarının uzlaştığı bir durum var ki Kuzey Marmara’da en az iki deprem olacaktır” ifadesini kullandı. Kendi çalışmalarına dayanarak İstanbul açıklarında 6,7; Marmara Ereğlisi-Silivri hattında ise 7,2 büyüklüğünde bir depremin beklendiğini söyledi. Ancak son yaşanan 4,2 büyüklüğündeki artçının bu büyüklükleri aşağı çektiğini belirtti.
Ercan, “Bu son deprem büyüklüğü 6,9–7,1’e kadar düşürdü. Enerji ikiye bölündüğü için yıkım oranı daha düşük olacaktır” diye ekledi. Tek bir büyük deprem bekleyenlerin artık bu görüşü terk ettiğini ve daha küçük ama birden fazla depremin öngörüldüğünü belirtti.
ZAMAN TAHMİNİ: “2065’TEN ÖNCE BÜYÜK DEPREM BEKLEMİYORUM”
Zamanlama konusuna da açıklık getiren Ercan, kısa vadeli korku senaryolarını reddetti. “Her an deprem olabilir” diyen yaklaşımların bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu vurguladı. “Ben bir jeofizik mühendisiyim. Yer fizikçisiyim. Bu nedenle uzun erimli deprem kestirimleri yaparım. 2065’ten önce Marmara’da büyük bir deprem beklemiyorum” dedi.
Bu kanaatini sayısal verilere dayandıran uzman, “Marmara’da kabuğun kırılabilmesi için yaklaşık 6 milyar gigatonluk bir gücün birikmesi gerekiyor. Bu güç henüz yok” ifadelerini kullandı. Marmara’nın 1999’daki büyük depremle ciddi bir rahatlama yaşadığını belirten Ercan, “Marmara şu anda istese de büyük bir deprem yapamaz. Kabuk hâlâ yorgun” dedi.
ÇÖZÜM VURGUSU: “SAĞLAM YERDE SAĞLAM YAPI, GÜÇLÜ EKONOMİ”
Depremle baş etmenin yalnızca yapısal değil, aynı zamanda politik bir mesele olduğunu vurgulayan Ercan, “Çözüm sağlam yerde sağlam yapıdır. Bunun için güçlü bir ekonomi, bilinçli, toplumcu bir yönetim erki gerekir” değerlendirmesinde bulundu. Yapısal dönüşümün yalnızca varsıl kesime hizmet ettiğini belirten Ercan, “Yapısal dönüşüm varsıla hizmet eder, kentsel dönüşüme düşmandır” diyerek mevcut kent politikalarını eleştirdi.
Depremlere karşı gerçek çözümün yurttaş bilincinden geçtiğini savunan Ercan, “Depremden ancak sizin katkılarınızla kurtuluruz. Önce sorumlu, bilinçli yurttaş olacağız” dedi.