Yerfizikçisi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Konya’nın Kulu ilçesinde meydana gelen depreme dair değerlendirmesini X hesabından paylaştı. Ercan, 5,2 büyüklüğündeki depremin Kulu-Tavşancalı Kırığı üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Depremin, Kulu ile çevresindeki sarsıntının doğrudan kaynağı olduğunu ifade etti.
KIRIK KUŞAĞI ANKARA’YA UZANIYOR
Ercan, Kulu-Tavşancalı Kırığı’nın Tuz Gölü Kırık Kuşağı’nın bir uzantısı olduğunu söyledi. Fay hattının Ankara yönünde uzandığını ve bu nedenle başkentte de sarsıntının hissedildiğini belirtti. Depremin odak noktasının sığ olduğunu vurgulayan uzman, “Ankara sarsılmıştır” ifadeleriyle kentin etkilenme nedenini açıkladı.
“BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUM”
Jeofizik mühendisi, yaptığı paylaşımda “Daha büyük deprem beklemiyorum” diyerek kamuoyuna önemli bir mesaj verdi. Bu ifadeleriyle panik havasına karşı bilimsel bir çerçeve çizen Ercan, mevcut kırık üzerindeki hareketliliğin sınırlı kalacağını düşündüğünü ortaya koydu.
TUZ GÖLÜ FAYI: TEKTONİK BİR AVKULANMA ÇUKURU
Bilim insanı, Tuz Gölü Kırığı’nın Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi’ni biçimlendiren çöküntü kırıklarının bir parçası olduğuna dikkat çekti. Kırığın, Neojen döneminde oluşmuş bir avkulanma çukuru olduğunu belirten Ercan, bu yapının zamanla iklim değişiklikleri sonucu daraldığını aktardı. “Neojen döneminde oluşmuş, süre içinde daha az yağışlı iklim koşulları nedeniyle küçülmüştür” sözleriyle bu süreci tarif etti.
SARSINTI ÇEVRE İLLERDE DE HİSSEDİLDİ
Ercan, bugünkü 5,2 büyüklüğündeki depremin yalnızca Konya ile sınırlı kalmadığını, çevre illerde de hissedildiğini belirtti. Sarsıntının Aksaray, Kırıkkale, Nevşehir, Ankara ve Konya’da duyulduğunu açıkladı. Etki alanına dair bilgi verirken, “Köy evlerini çatlatması, baca yıkılması dışında etkili olmamıştır” diyerek hasarın boyutunu da değerlendirdi.
BİLİMSEL GERÇEKLER IŞIĞINDA UYARI
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın açıklamaları, bölgedeki tektonik gerçeklikleri hatırlattı. Kırık kuşağının yapısı, geçmişi ve jeolojik önemi vurgulandı. Ancak bu teknik açıklamalar, İç Anadolu’daki yerleşimlerin ne ölçüde hazır olduğu ve mevcut yapı stokunun kırık faylara ne kadar direnç gösterdiği sorularını da gündeme taşıdı. Ercan’ın “daha büyük deprem beklemiyorum” ifadesi rahatlatıcı görünse de, kırılgan kırsal mimarinin gelecekteki olası sarsıntılara hazırlıklı olup olmadığı sorgulanmaya devam ediyor.
