Jeofizik mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Santorini-Amorgos-Niksos-Skiros hattındaki depremlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Depremlerin yüzde 85’inin 4 büyüklüğünün altında olduğunu, yüzde 15’inin ise 4 ile 5 arasında gerçekleştiğini belirtti.
Ercan, bölgedeki sarsıntıların büyük bölümünün 7 kilometreden daha sığ olduğunu ifade etti. Depremlerin, Afrika levhasının alta dalmasından değil, gevrek ve kırılgan Ege kabuğunda yaşandığını vurguladı.
BASINÇ BÜYÜK BİR ALANI KAPSIYOR
Bölgedeki basıncın 50 kilometrelik bir alanda gerilime yol açtığını belirten Ercan, dün meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki depremin ardından deniz tabanında 6,7 kilometre uzunluğunda bir yarık oluştuğuna dikkat çekti. Bu yarıktan 2.200 santigrat derece sıcaklıkta bazik magma püskürmesi olup olmadığının bilinmediğini söyledi.
ACİL JEOFİZİK ÖLÇÜMLER GEREKİYOR
Ercan, bölgedeki sismik aktivitenin incelenmesi için acilen jeofizik ölçümler yapılması gerektiğini ifade etti. Şu tespitleri sıraladı:
- Kara ve deniz içi sarsıntı algılama ağı oluşturulmalı.
- Jeofizik araştırma gemileriyle deniz suyu sıcaklığı üç boyutlu olarak ölçülmeli.
- Sarsıntı bölgesinin deniz tabanı ile kesiti çıkarılmalı.
- Deniz tabanında meydana gelen deformasyon belirlenmeli.
- Magma odasının varlığı, manyetik ve gravite ölçümleriyle tespit edilmeli.
- Gökyüzündeki iyon yoğunluğu, jeofizik uyduları ile izlenmeli.
- CO2 ve SO2 gaz ölçümleriyle radyasyon seviyeleri analiz edilmeli.
- Deniz tabanına genleşme ölçerler yerleştirilmeli ve sürekli veri alınmalı.
- Deniz tabanına ses ve gürültü algılayıcı sistemler entegre edilmeli.
TÜRKİYE’Yİ DE ETKİLEYEBİLİR
Ercan, Yunan jeofizik bilimcilerle işbirliği yapılabileceğini belirtti. Yanardağ püskürmeleri ve depremlerin siyasi sınır tanımadığına dikkat çekerek, Türkiye için de risk oluşturabileceğini ifade etti.