Münih Güvenlik Konferansı'nda kritik başlıklar masaya yatırıldı. Gazze'deki çatışmalar, Ukrayna'daki savaş ve Suriye'nin geleceği tartışıldı. Avrupa ve ABD arasındaki fikir ayrılıkları derinleşirken, Çin de jeopolitik dengelere dair mesajlarını verdi.

FİDAN’IN TEMASLARI: TÜRKİYE'NİN DENGELERİ KORUMA ÇABASI

Münih Güvenlik Konferansı, küresel aktörlerin bir araya geldiği, yoğun diplomatik trafiğin yaşandığı bir platform. Türkiye adına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşik Krallık, Almanya ve ABD'li mevkidaşlarıyla görüştü. Görüşmelerde Gazze’de ateşkes, Suriye’deki siyasi belirsizlik ve Ukrayna’daki savaşın yansımaları konuşuldu.

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy ile yapılan görüşmede, Suriye’de yeni dengelerin oluştuğu vurgulandı. Fidan, Türkiye’nin, Suriye'deki gelişmelere dair "siyasi birliğin korunması gerektiğini" söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile yapılan görüşmede, Avrupa’nın güvenlik politikaları ve Ukrayna’daki savaşın gidişatı ele alındı. Almanya’nın Ukrayna’ya silah desteğini artırma çabaları dikkat çekerken, Avrupa’nın savaş konusunda daha aktif rol oynama eğiliminde olduğu görüldü.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşmede, Gazze’deki kriz ve Türkiye-ABD ilişkileri masaya yatırıldı. Fidan, Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanmasının zorunlu olduğunu belirtti. Türkiye’nin bölgesel aktörlerle iş birliğini artırma çabası dikkat çekti.

STEINMEIER’DEN ABD’YE MESAJ: “TRUMP DÜZENİ BOZDU”

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, konferansın açılışında ABD’nin küresel düzeni bozduğunu söyledi. "Yeni Amerikan yönetimi, yerleşik kurallara ve uluslararası güvene saygı göstermiyor" diyerek, Washington’un Avrupa ile kurduğu güven ilişkisini zedelediğini belirtti.

Almanya, Avrupa'nın savunma bütçesini artırması gerektiğini kabul ediyor. Ancak Berlin’in önceliği, ABD’den bağımsız bir güvenlik politikası oluşturmak. Steinmeier’in “Ordumuzu güçlendirmeliyiz. Ancak bu, savaşmak için değil, savaşı önlemek için yapılmalı” açıklaması, Almanya’nın NATO içindeki konumunu yeniden şekillendirme arayışında olduğunu gösteriyor.

ABD VE AVRUPA ÇATIŞIYOR: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞMASI

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Avrupa’daki ifade özgürlüğünün tehdit altında olduğunu savundu. "Sosyal medya kısıtlamaları, muhalif seslerin bastırılması ve dini özgürlüklerin azalması" gibi konuları eleştirdi. Avrupa’da ifade özgürlüğü meselesi, özellikle aşırı sağcı partilere yönelik tutum nedeniyle son yıllarda tartışmalı hale geldi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise Vance’in bu eleştirilerine sert yanıt verdi. "Eğer Avrupa'yı otoriter rejimlerle kıyaslıyorsa, bu kabul edilemez" diyerek, Avrupa’nın demokratik değerlerine vurgu yaptı. ABD ile Avrupa arasındaki bu çatışma, iki tarafın demokrasi anlayışındaki derin farklılıkları ortaya koyuyor.

ÇİN’DEN DENGE POLİTİKASI: ABD’YE MESAJ, RUSYA’YA DESTEK

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya’ya yönelik yaptırımların savaşı sona erdirmeyeceğini savundu. Çin’in çok kutuplu dünya düzenini desteklediğini belirtti. Çin’in Tayvan konusundaki tutumunda sertleştiği görülürken, Pekin’in Rusya ile olan ekonomik işbirliğini derinleştirmeye devam edeceği mesajı verildi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin ticaret savaşlarına karşı olduğunu ancak misilleme yapmaya hazır olduğunu belirtti. AB ile ABD arasındaki ticaret gerilimi giderek tırmanıyor.

Von der Leyen ayrıca Ukrayna’nın Avrupa için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. "Avrupa, Ukrayna’nın yanında durmaya devam edecek" diyerek, savaşın uzun vadeli bir mücadele olacağını ima etti.

UKRAYNA VE NATO: AVRUPA’NIN GELECEĞİ ŞEKİLLENİYOR

Münih Güvenlik Konferansı’nda en büyük tartışmalardan biri de Ukrayna’nın NATO üyeliği oldu. Almanya Savunma Bakanı Pistorius, Ukrayna’nın NATO’ya daha güçlü bir bağ kurması gerektiğini savundu. Almanya, Ukrayna’nın Avrupa güvenlik mimarisinde kalıcı bir yer edinmesi gerektiğini düşünüyor.

Pistorius, NATO’nun Ukrayna’nın üyeliğini bir pazarlık unsuru olarak kullanmaması gerektiğini belirtti. "Ukrayna, NATO sürecinde yalnız bırakılmamalı" açıklaması, Avrupa’nın ABD’ye karşı Ukrayna konusunda bağımsız adımlar atma isteğini gösteriyor.

MÜNİH’TE YÜKSELEN GERİLİM

Münih Güvenlik Konferansı, küresel aktörlerin çıkarlarının çatıştığı bir zemin haline geldi. ABD ve Avrupa arasındaki fikir ayrılıkları derinleşirken, Çin ve Rusya yeni denge arayışları içinde. Gazze, Suriye ve Ukrayna krizleri, büyük güçlerin politik hesaplarını belirlemeye devam ediyor.

Bu yılki konferans, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin sinyallerini veriyor. Avrupa, ABD’den bağımsız politikalar üretme çabasında. Çin ve Rusya, Batı’ya karşı daha sağlam bir cephe oluşturmaya çalışıyor. Türkiye ise bölgesel krizlerde etkili bir aktör olma iddiasını sürdürüyor.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ