Almanya, derin bir ekonomik krizin içinde. Sanayideki durgunluk, ihracattaki gerileme ve finans sektöründeki sıkılaşma ülkeyi zorluyor. Sanayiciler, ülke ekonomisinin 2024'te yüzde 0,1 daralacağını öngörüyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) kredi koşullarını sıkılaştırırken, ihracatta da sert bir düşüş yaşanıyor.
SANAYİDE YAPISAL KIRILMA
Almanya Sanayi Federasyonu Başkanı (BDI) Peter Leibinger, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı. "Durum çok ciddi. Özellikle sanayideki büyüme yapısal bir kırılma yaşadı" ifadelerini kullandı.
Leibinger, krizin yalnızca Kovid-19 ve Rusya-Ukrayna savaşı ile sınırlı olmadığını belirtti. "Hükümetler, yıllardır önemli reformları erteledi, yatırımları geciktirdi ve mevcut durumla yetindi" şeklinde konuştu. Modern altyapıya yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Sanayiciler, Almanya’nın Avro Bölgesi içinde en zayıf büyüme performansına sahip olduğunu açıkladı. Bölgenin yüzde 1,1 büyümesine karşılık, Almanya’nın yüzde 0,1 daralması bekleniyor. Küresel ekonomide ise yüzde 3,2’lik bir büyüme öngörülüyor.
İHRACATTA SERT DÜŞÜŞ
Almanya’nın ihracatındaki düşüş dikkat çekici. Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) verilerine göre, Sanayi İhracat Beklenti Endeksi ocakta eksi 7,3 seviyesine geriledi. Bu, son bir yılın en düşük seviyesi.
Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, ihracattaki kötü gidişata dikkat çekti. "İhracatta yılın başlangıcı üzücüydü. Yurt dışındaki olumlu ivme şu ana kadar yerli ihracatçılar üzerinde önemli bir etki oluşturmadı" değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle otomotiv sektörü ihracatta büyük sorunlar yaşıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük vergileri planları da ihracatçıları tedirgin ediyor. BDI, Trump’ın ek vergilerinin Alman ekonomisini 2025’te yüzde 0,5 küçültebileceğini belirtti.
BANKALAR KREDİLERİ SIKIŞTIRIYOR
Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2024’ün son çeyreğinde bankaların kredi şartlarını sıkılaştırdığını duyurdu. Banka Kredi Anketi raporunda, ekonomik belirsizliklerin artmasıyla bankaların risk toleransının düştüğü belirtildi.
Hamburg Ticaret Bankası Başekonomisti Cyrus de la Rubia, bankaların kredi verme konusunda giderek daha temkinli davrandığını söyledi. "Bu kısmen, algılanan riski artıran ve ekonomik görünümü bulanıklaştıran Trump etkisinden kaynaklanıyor olabilir" ifadelerini kullandı.
ECB, 30 Ocak’ta yeni bir faiz toplantısı düzenleyecek. Piyasalar, ECB’nin faizleri 25 baz puan daha düşürmesini bekliyor. Ancak, yüksek faizler ve sıkı kredi koşulları ekonomiyi baskılamaya devam ediyor.
ALMANYA RESESYON EŞİĞİNDE
Almanya, üst üste ikinci yıl ekonomik daralma yaşadı. 2023’ün son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen ekonomi, 2025’in ilk çeyreğinde de daralırsa teknik resesyona girecek.
Analistler, siyasi belirsizliğin, yüksek faizlerin ve enerji maliyetlerinin büyümeyi baskıladığını belirtiyor. Almanya’da bütçe tartışmaları, ekonomi politikalarındaki anlaşmazlıkları büyütüyor. Kasım 2024'te üç partili koalisyon hükümeti dağıldı. Ülke, 23 Şubat’ta erken seçimlere gidiyor.
TEKSTİL ATIKLARI PATLADI
Almanya’da giysi ve tekstil atıkları son on yılda yüzde 55 arttı. Federal İstatistik Ofisi (Destatis), 2023’te 175 bin ton giysi ve tekstil atığı toplandığını açıkladı.
Özellikle hızlı moda tüketimin artmasıyla tekstil atıkları ciddi bir çevre sorununa dönüştü. Almanya, eski giysileri büyük ölçüde ihraç ediyor. 2023’te 452 bin ton ikinci el giysi ve tekstil ürünü yurtdışına gönderildi. En büyük alıcılar Hollanda (%16) ve Polonya (%15) oldu.
Avrupa Birliği, 1 Ocak 2025’ten itibaren tekstil ürünlerinin çöpe atılmasını yasaklıyor. Kullanılmış giysiler artık ayrı bir şekilde bertaraf edilecek.
ALMANYA İÇİN KARAR ZAMANI
Almanya, sanayideki kriz, ihracattaki gerileme, sıkılaşan kredi politikaları ve siyasi belirsizliklerle zorlu bir sürece girdi.
Sanayi liderleri, güçlü bir ekonomi politikası talep ediyor. BDI Başkanı Peter Leibinger, "Almanya bir yol ayrımında. Şirketlerimizin, Almanya'yı bir sanayi merkezi olarak yeniden başarı yoluna sokacak kararları kararlılık, güç ve güvenle alacak bir federal hükümete ihtiyacı var" değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar, Almanya’nın ekonomik temellerinin güçlü olduğunu ancak doğru politikalarla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Hükümetin alacağı kararlar, ülkenin geleceğini belirleyecek.