Gündem

Bahçeli'den PKK kongresi çıkışı! İbrahim Uslu Sırrı Süreyya Önder'in sözlerini hatırlattı!

Devlet Bahçeli PKK’nın kongreyle kendini feshetmesini isterken, İbrahim Uslu hem bu sürecin gerçekçiliğini sorguladı hem de Öcalan’ın mesajını hatırlattı.

TELE1'de yayımlanan Zeynel Lüle'nin sunduğu Habere Doğru programında siyasal iletişimci İbrahim Uslu konuk oldu. Programda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ekrem İmamoğlu ve PKK'ya yönelik son açıklamaları ele alındı.

Bahçeli'nin İmamoğlu'na yönelik suçlamalarına değinen Zeynel Lüle, Devlet Bahçeli'nin Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren Ekrem İmamoğlu'nun korkunç bir rüşvet ve irtikap ağı kurduğu iddiasını dile getirdiğini hatırlattı. Bahçeli'nin ifadelerinde, lüks otellerde kaçak toplantılar yapıldığı ve Cumhuriyet felsefesine aykırı hareket edildiği vurgulandı.

İbrahim Uslu, bu iddialara ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Hukukun temel prensibi olan masumiyet karinesi belli gruplar için uygulanıyor, bazıları için ise tamamen yok sayılıyor" şeklinde konuştu. Uslu, Bahçeli'nin geçmişte 'yargının kararını bekleyin' çağrısı yapmasına rağmen bugün Ekrem İmamoğlu hakkında kesin hüküm verdiğini ifade etti. Henüz ortada iddianamenin dahi bulunmadığına dikkat çeken Uslu, siyasilerin yargının yerine geçerek suçlu ilan etmelerinin hukuka ve siyasi nezakete aykırı olduğunu vurguladı.

İMAMOĞLU'NUN YENİ TÜRKİYE MODELİ ÇALIŞMALARI

Programda Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Cezaevi'nden Karar Gazetesi'ne yazdığı makaleye de yer verildi. "Türkiye Modelini İnşa Etme Zamanı" başlıklı yazısında İmamoğlu, ekonomik düzelmenin ancak hakkaniyetli paylaşıma dayalı yeni bir Türkiye modeli ile mümkün olabileceğini belirtti. İmamoğlu, mevcut düzenin adaletsizliğe ve yoksulluğa yol açtığını, AKP iktidarının kendi koltuğunu koruma derdine düştüğünü savundu.

İbrahim Uslu, İmamoğlu'nun çalışmalarının cezaevinde başlamadığını, zaten cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde Türkiye vizyonunu hazırladığını hatırlattı. Uslu, İmamoğlu'nun uzun süredir kapsamlı bir program üzerinde çalıştığını ve hücresinden bu hazırlıkları sürdürdüğünü ifade etti.

İmamoğlu yazısında ayrıca erken sanayisizleşme sürecinin tersine çevrilmesi gerektiğini, yeni sanayi kentleri ve lojistik hatlarla büyüyen bir Türkiye hedeflediklerini söyledi. "Türkiye büyürken millet küçülemez" diyen İmamoğlu, herkesin büyümeden pay aldığı bir düzen kurulmasının şart olduğunu belirtti.

BAHÇELİ'DEN PKK'YA 'KENDİNİ FESHET' ÇAĞRISI

Programın devamında Devlet Bahçeli'nin PKK'ya yönelik yaptığı çağrı gündeme geldi. Bahçeli, PKK'nın ön şartsız bir şekilde silah bırakıp kendisini feshetmesi gerektiğini belirtti. DEM Parti'nin bu sürece dair yaptığı açıklamada ise, PKK'nın silahlarını derhal teslim etmesi ve örgütsel fesih işlemini tamamlaması gerektiği vurgulandı.

Bu gelişmeleri değerlendiren İbrahim Uslu, Cumhur İttifakı'nın kendi seçmen tabanını ikna etmek için gerçekçi olmayan bir vaat sunduğunu belirtti. Uslu, uluslararası deneyimlerde hiçbir örgütün pazarlık ve müzakere olmaksızın kendini feshetmediğine dikkat çekti. Silah bırakan kişilerin hukuki durumlarının netleştirilmesi gerektiğini belirten Uslu, aksi takdirde silah bırakmanın mümkün olmayacağını ifade etti.

İbrahim Uslu, süreçte hukuki düzenlemelerin yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Sırrı Süreyya Önder'in Abdullah Öcalan'ın bir notunu ileterek "siyasal ve hukuksal düzenlemeler gerekli" uyarısını hatırlattı. Aynı uyarının Kandil'den yapılan açıklamalarda da tekrarlandığını belirtti.

Uslu, Cumhur İttifakı'nın aslında bu hukuki düzenlemelerin gerekliliğinin farkında olduğunu ancak söylem düzeyinde pazarlık yapılmadığı imajını vermeye çalıştıklarını ifade etti. Adalet Bakanlığı'na yapılan ziyaretlerin bu hukuki düzenlemelerle ilgili olduğunu savundu.

SÜRECİN ŞEFFAFLIK SORUNU VE MECLİSİN DIŞLANMASI

Programda ayrıca, yürütülen sürecin şeffaflıktan uzak olduğu ve meclisin tamamen dışlandığı da vurgulandı. İbrahim Uslu, böyle önemli bir sürecin toplumsal mutabakatla ilerlemesi gerektiğini, ancak şu anda bu anlayıştan uzak bir yönetim tarzı izlendiğini söyledi.

Uslu, Cumhur İttifakı'nın eski güvenlik paradigmasıyla süreci çözmeye çalıştığını, yeni bir yaklaşım vaat edilmesine rağmen bu vaatten uzaklaşıldığını belirtti. Bazı AKP'ye yakın yorumcuların artık "pazarlık yok ama müzakere olabilir" gibi ifadeler kullanmaya başladığını hatırlattı.