Gündem

Can Ataklı İmamoğlu'nun serbest bırakılacağı ayı söyledi

Can Ataklı, iktidarın İmamoğlu kumpasını sert sözlerle eleştirdi. Yargıdaki büyük krizi işaret eden Ataklı, İmamoğlu’nun serbest kalacağını savundu.

Gazeteci Can Ataklı, TELE1 ekranlarında Murat Taylan’ın sunduğu Gazeteciler Masası programında iktidarın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonlarını değerlendirdi. Ataklı, söz konusu operasyonların hedefinin, "CHP’yi karalamak ve toplumda güven zedelemek" olduğunu ifade etti.

Ataklı, "Eğer bir insanı sürekli kameralarla takip ederseniz, ses kayıtlarını alırsanız, sonra da bu görüntülerin istediğiniz kısımlarını kullanırsanız o kişiyi hem rezil hem vezir edebilirsiniz," şeklinde konuştu. Operasyonun temel amacının, İstanbul halkında seçtikleri yönetime karşı bir güvensizlik yaratmak olduğunu savunan Ataklı, “Görüntülerle insanlara para dolu bavullar taşındığı gibi algılar sunuluyor, normal bir yurttaş da bu kurguya inanıyor,” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef alan bu sürecin, toplumda ‘bu parti hırsızlık yapıyor’ algısını yerleştirmek için organize edildiğini söyleyen Ataklı, konuşmasında şu cümlelere yer verdi: "İstanbul’u kaybettikleri için halkı enayi gibi göstermeye çalışıyorlar."

"İKTİDAR ARTIK SEÇİM KAZANAMAZ"

Can Ataklı, AKP'nin normal koşullarda seçim kazanmasının mümkün olmadığını ifade etti. "Artık AKP’nin ve ittifak ortaklarının yüzde 35’in üzerine çıkamadığını, Türkiye’de iktidarı istemeyen en az yüzde 65’lik bir çoğunluk oluştuğunu" belirten Ataklı, şu sözlerle devam etti:

"AKP hile ve oyunlarla seçimi kazanmaya çalışıyor. Zamanında da Suriyeli ve Afgan oylarıyla destekleneceği konuşuldu. Seçimlerde Erdoğan’ın yüzde 52 bandına sabitlenmesi bu çabanın göstergesi. Bu oran hem muhalefetin varlığını gösteriyor hem de iktidarın sahte bir meşruiyet algısı yaratmasına hizmet ediyor."

Amerikan seçimlerini örnek gösteren Ataklı, "Amerika’da da başkanlar yüzde 51-52 gibi oranlarla seçiliyor, orada da sistem bu şekilde ayarlanmış," şeklinde konuştu.

"YOL YAPMAK, KÖPRÜ DİKMEK BAŞARI DEĞİL"

Ataklı, iktidarın icraat olarak sunduğu altyapı hizmetlerinin "sömürge ülkelerinde bile yapılan işler" olduğunu dile getirdi. Şu ifadeleri kullandı:

"Yol yapmak, bina dikmek, baraj yapmak bir başarı değil. İngilizler Hindistan’da kendi rahatları için devasa altyapı kurdu. Osmanlı döneminde de yol yapıldı, bina yapıldı. Bugün Türkiye’de iktidar, en sıradan hizmetleri sanki büyük başarıymış gibi pazarlıyor."

İktidarın, kamuoyunda 'hizmet' algısını güçlendirmek için tarihi gerçekleri çarpıttığını belirten Ataklı, "Köy okulları kapatıldı, eğitim bitirildi, buna rağmen ilkokul bile yoktu diyorlar," ifadelerini kullandı.

"İBB'YE YÖNELİK OPERASYONDA KÜÇÜK ŞEYLER BÜYÜTÜLÜYOR"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan soruşturmaları da değerlendiren Ataklı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanlarının ve aile fertlerinin hedef alındığını belirtti. "Murat Ongun’un çocuğunun harçlık kumbarasına kadar karıştırdılar," diyen Ataklı, soruşturmaların absürt boyutlara vardığını ifade etti.

Operasyonda iki çeyrek altın ve 7 gram altın gibi küçük meblağların büyütülerek sunulduğunu belirten Ataklı, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Devlet Hava Meydanlarında 20 kilo altın bulunurken, İBB soruşturmalarında iki çeyrek altınla, birkaç gram altın üzerinden yolsuzluk hikayesi yazılmaya çalışılıyor."

"YARGILAMA SÜRECİ ÇÖKÜYOR"

İBB operasyonunda 30 kişi hakkında tutuklama istendiğini aktaran Ataklı, "Henüz mahkemeye gidilmedi ama savcılık tutuklama talep etti," bilgisini verdi. İBB otoparklarında lüks otomobiller bulunmasına yönelik haberleri de "abartı ve gerçek dışı" olarak nitelendirdi.

"Lüks otomobil alan bir insan onu kullanır, garajda saklamaz," diyen Ataklı, soruşturmaların hukuki değil, tamamen siyasi amaçlarla yürütüldüğünü öne sürdü.

Türkiye'de hukukun keyfi uygulandığını belirten Ataklı, "Artık hiçbir hukuk normuna uyulmadığı bir sürece girildi," görüşünü savundu.

"İMAMOĞLU’NUN SERBEST KALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

İddianame hazırlanamadığı için İmamoğlu’nun tahliye edileceğini düşündüğünü ifade eden Ataklı, sürece ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"MASAK raporları bile boş çıktı. Savcılık bile delil oluşturamıyor. Lafla algı yaratıyorlar ama mahkemeye delil sunamıyorlar. Bu yüzden iddianame yazamıyorlar. Bana göre en geç Haziran sonuna kadar İmamoğlu’nu tahliye etmek zorunda kalacaklar."

İktidarın mevcut süreci uzatmasının hukuki değil tamamen siyasi sebeplerle gerçekleştiğini belirten Ataklı, "Duruşmalar Eylül’e bırakılıyor ama tutukluluğun gerekçesi yok," dedi.

İktidar değişimi halinde mevcut yargı uygulamalarından sorumlu olanların da yargılanma endişesi taşıdıklarını ifade eden Ataklı, "Şu anda herkes kendini kurtarmaya çalışıyor," şeklinde konuştu.