9 Mayıs 2025 günü Türkiye gazetesindeki köşesinde yazan Cem Küçük, sosyal medyada yürütülen özel hayat tartışmalarına sert tepki gösterdi. Küçük, “Bu yanlışı yapan da sosyal medyadaki bazı hesaplar. Özel hayat üzerinden itibar suikastı yapılmaz” ifadelerini kullandı.
Yazar, dedikodu temelli suçlamaların yalnızca davaları sulandırmaya hizmet ettiğini savundu. “Tamamen dedikodu üzerinden özel hayata saldırmak bir FETÖ yöntemidir. Davayı sulandırmaktan başka bir işe yaramaz böyle şeyler” diye yazdı. Açıklamasında, “Ayrıca kimi ne ilgilendirir...” sözleriyle bu tür tartışmaları gündeme taşıyanlara tepkisini dile getirdi.
X HESABINA ERİŞİM ENGELİNE TEPKİ
Köşe yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına getirilen erişim engeli de gündeme geldi. Küçük, bu uygulamayı doğru bulmadığını belirtti. “Dün çokça konuşulan Ekrem İmamoğlu’nun X hesabının kapatılması doğru değil” diye yazdı.
Karşılaştırmalı bir örnekle durumu açıklayan yazar, “Selahattin Demirtaş’ın bile hesabı kapatılmadı. 2023 seçimlerine giderken Demirtaş her gün X’te mesajlar yayınlıyordu” dedi. Küçük, İmamoğlu’nun henüz hüküm giymediğini hatırlattı: “Ekrem İmamoğlu henüz mahkûm olmadı. Şu an sanık ve şüpheli. X’te mesaj atabilir.”
MAHKEME KARARIYLA ERİŞİM ENGELİ GETİRİLDİ
Ekrem İmamoğlu’nun X (eski adıyla Twitter) hesabına Türkiye’den erişim engeli getirildi. Şirket, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın hesabına yönelik yasağın mahkeme kararıyla uygulandığını ve kararı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) kendilerine ilettiğini duyurdu.
8 Mayıs 2025 günü Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, tutuklu olan İmamoğlu’nun X hesabının kapatılmasına gerekçe olarak “kamu düzeninin bozulma riski” gösterildi. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesinin ihlal edildiği belirtildi.
KAMUOYUNDA HUKUK VE SANSÜR TARTIŞMASI
Yaşanan gelişmeler, kamuoyunda yalnızca bir belediye başkanının sosyal medya hesabının engellenmesini değil; aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını da tartışmaya açtı. Cem Küçük’ün değerlendirmesi, bu tartışmanın medya ve iktidar yanlısı isimler arasında da yankı bulduğunu gösterdi.
Söz konusu erişim yasağı, yargı ve yürütme ilişkisine dair soru işaretlerini derinleştirirken, siyasi davalarda kamuoyu kontrolünün nasıl şekillendirildiği üzerine yeni bir gündem yarattı.