Ekonomi

Enflasyon rakamları neyi anlatıyor! Bizi ne bekliyor?

ENAG, TÜİK ve İTO’nun açıkladığı Nisan verileri enflasyon gerçeğini gözler önüne serdi; fiyatlar uçarken alım gücü düşmeye devam etti.

Abone Ol

ABC POLİTİK ANALİZ - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından yayımlanan veriler, Nisan 2025'te enflasyonun farklı kaynaklara göre yüksek seyrettiğini ortaya koydu. TÜİK, Nisan ayında Tüketici Fiyat Endeksi’ni (TÜFE) aylık yüzde 3, yıllık yüzde 37,86 olarak açıkladı. ENAG, aynı dönemde aylık enflasyonu yüzde 4,46, yıllık enflasyonu ise yüzde 73,88 olarak hesapladı. İTO ise İstanbul’daki enflasyonu aylık yüzde 3,21, yıllık yüzde 47,21 olarak duyurdu.

TÜİK VERİLERİNDE EN ÇOK UÇAK BİLETİ, ELEKTRİK VE PATATES ZAMLANDI

TÜİK verilerine göre Nisan ayında fiyatı en fazla artan kalem uçak bileti oldu. Yüzde 42’lik artışla dikkat çeken uçak biletini, elektrik tarifelerindeki yüzde 21’lik yükseliş ve taze meyvelerde yüzde 20’ye yaklaşan fiyat artışı izledi. Patatesteki yüzde 17'lik artış da en dikkat çeken kalemler arasında yer aldı. Otobüs biletleri de yüzde 13 zamlandı.

İŞLENMEMİŞ GIDA FİYATLARI YÜKSEK SEYRİNİ KORUDU

İris Cibre’nin değerlendirmesine göre, işlenmemiş gıda fiyatlarında yaşanan sert artış eğilimi Nisan’da da sürdü. Taze meyve ve sebzelerde sınırlı bir düşüş görülse de et ve süt gibi diğer işlenmemiş gıda ürünleri yüksek fiyatlarını korudu. Giyim ve ayakkabı kalemindeki yüzde 6,57'lik artış ise İTO verilerinde yüzde 13,59 seviyesine kadar yükseldi. Bu artışlar, sezon açılışıyla ilişkilendirildi.

ALIM GÜCÜ GERİLİYOR, REEL ÜCRETLERDE DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

İktisatçı Mehmet Şişman, yıllık enflasyonda yaşanan düşüşün baz etkisinden kaynaklandığını, nominal ücretlerde yeterli artış sağlanmadığı için reel gelirlerde gerilemenin devam ettiğini belirtti. Nisan ayında kaydedilen yüzde 3’lük aylık artışın da yüksek bir oran olduğuna dikkat çekti. Şişman, bu gelişmenin mutlak ve göreli yoksullaşmayı derinleştirdiğini ifade etti.

ENFLASYONLA MÜCADELEDE HEDEF TUTTURULAMIYOR

Ekonomist Fatih Özatay, yüzde 24’lük yıl sonu enflasyon hedefinin tutturulabilmesi için önümüzdeki aylarda en fazla yüzde 1,1’lik aylık artışlara ihtiyaç olduğunu, bu hedefe ulaşmanın mevcut görünümle çok zor olduğunu dile getirdi. Nisan ayında kaydedilen yüzde 3’lük artış bu çerçevede hedeflerin oldukça uzağında kaldı.

ARZ DARALMASI VE FAİZLER ENFLASYON BASKISINI YÜKSELTTİ

Ensar Yılmaz, üretici fiyatlarındaki düşüşlerin enflasyonda yapısal bir değişim yaşandığını gösterdiğini belirtti. Döviz kurunun ve ücret geçişkenliğinin durduğunu ifade eden Yılmaz, mevcut durumda enflasyonun düşen arz ve artan faizlerin fiyatlara yansımasından beslendiğini değerlendirdi. Bu durumun üretim tarafında baskı yarattığını vurguladı.

KİRACILAR İÇİN ZAM ÜST SINIRI YÜZDE 53,83 OLARAK BELİRLENDİ

TÜİK'in 12 aylık ortalama verisine göre, konut ve işyeri kiralarında uygulanabilecek azami artış oranı yüzde 53,83 oldu. Bu oran, 2025 yılı Mayıs ayı itibarıyla kira kontratlarında üst sınır olarak uygulanacak. Aynı zamanda, TÜİK’in yıl başından bu yana açıkladığı veriler doğrultusunda, ilk dört aylık dönemde oluşan yüzde 13,36’lık TÜFE farkı, memur ve emekli maaşlarına yapılacak Temmuz zammı hesaplamalarında dikkate alınacak.

REEL ENFLASYONLA RESMİ VERİLER ARASINDAKİ UÇURUM SÜRÜYOR

Murat Sağman’ın değerlendirmesi, TÜİK ile ENAG arasındaki farkın toplumun enflasyon algısını doğrudan etkilediğine işaret etti. ENAG verileri, halkın günlük harcama sepetine daha yakın kalemleri içermesi açısından daha gerçekçi bir tablo sundu. TÜİK’in açıklamaları ise maaş zamları ve resmi hedefler bakımından belirleyici olmayı sürdürdü.

ENFLASYON VERİLERİ EKONOMİK YAPIYA DAİR GÜÇLÜ SİNYALLER VERİYOR

Genel tablo, Türkiye ekonomisinde fiyatlar genel seviyesinin yüksek kalmaya devam ettiğini gösterdi. Gıda, ulaştırma ve enerji gibi temel harcama kalemlerindeki zamlar, hanehalkı bütçesini baskılamayı sürdürüyor. Enflasyondaki seyir, yalnızca tüketici cephesini değil, üretim ve yatırım eğilimlerini de doğrudan etkiliyor. Fiyat artışlarının kaynağında mevsimsel etkiler, arz kısıtları ve maliyet baskıları öne çıkıyor.

Ekonomik göstergeler, enflasyonla mücadele sürecinin zorlu ve uzun soluklu bir sürece işaret ettiğini ortaya koydu. Ücretlerdeki sınırlı artışlar ve yüksek fiyat seviyeleri, toplumsal yaşamda alım gücünün daha da zayıfladığı bir döneme girildiğini gösteriyor.