CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploma kaydının e-devlet sisteminden silinmesiyle ilgili ayrıntılar, 7 Mayıs 2025 Salı günü Türkiye gazetesindeki köşe yazısında Fuat Uğur tarafından kaleme alındı. Uğur, diploma iptali sürecinde yaşanan gecikmelere dikkat çekti.
KAYIT SİLİNDİ, MEZUNİYET DÜZEYİ LİSEYE DÜŞTÜ
Gazeteci Fuat Uğur, Ekrem İmamoğlu’na ait diploma kaydının geçen hafta Cuma günü e-devlet veri tabanından silindiğini ifade etti. Ancak bu gelişmenin medyaya ancak dün yansıdığını belirtti. Kaydın silinmesiyle birlikte İmamoğlu’nun resmi olarak lise mezunu statüsüne düştüğünü yazdı.
Üniversitenin diploma iptal kararının 25 Mart 2025’te alındığını anımsatan yazar, bu kararın e-devlet sistemine 50 gün gecikmeyle yansıdığını vurguladı.
ERDOĞAN’IN TALİMATLARI NEDEN YOK SAYILDI?
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Nisan 2025 tarihinde AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında konuyla ilgili net talimat verdiğini hatırlatan Uğur, şu bilgiyi paylaştı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, diploma iptali meselesinde 5 üniversite rektörünün kamuoyuna açıklama yapması gerektiğini belirtmişti.”
Ancak yazar, bu talimatın ne Yükseköğretim Kurulu tarafından ne de üniversite rektörleri tarafından yerine getirilmediğine dikkat çekti.
Uğur, bu duruma ilişkin sorular yöneltti:
“Erdoğan’ın talimatları buhar olup uçuyor mu YÖK? YÖK yok hükmünde, Hükümet’in başında kavak yelleri. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hangi biriyle uğraşsın?”
Uğur, 50 günlük gecikmenin sistematik bir oyalama olduğunu ileri sürdü.
NE OLMUŞTU?
Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptali, Türkiye’de hem hukuki hem de siyasi tartışmaları beraberinde getirdi. İstanbul Üniversitesi, 18 Mart 2025 tarihinde İmamoğlu’nun 31 yıl önce aldığı lisans diplomasını, "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle iptal ettiğini duyurdu. Bu karar, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasından kısa bir süre sonra alındı ve kamuoyunda siyasi bir müdahale olarak değerlendirildi.
İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, iptal kararına karşı 6 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açtı. 354 sayfalık dava dilekçesinde, diploma iptali kararının hukuki değil, siyasi bir hamle olduğu savunuldu. Dilekçede, İmamoğlu’nun 1990 yılında yaptığı yatay geçişin o dönemdeki mevzuata uygun olduğu ve bu nedenle diplomanın iptalinin hukuka aykırı olduğu belirtildi.
İstanbul Üniversitesi, iptal kararını 50 gün boyunca İmamoğlu’na tebliğ etmedi. Üniversite yönetimi, tebligat adreslerinin güncel olmaması nedeniyle tebligatların geciktiğini açıkladı.
Ancak, İmamoğlu’nun diploması üniversitenin veri tabanından silindi ve e-Devlet sisteminde lise mezunu olarak görünmeye başladı. İlginç bir şekilde, yüksek lisans kaydı sistemde hâlâ geçerliydi, bu da sürecin ciddiyeti konusunda soru işaretleri yarattı.
İptal kararının dayandığı komisyon raporunda imzası bulunan Doç. Dr. Yasin Çetin’in, iktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) mensubu olduğu ortaya çıktı. Bu durum, kararın siyasi saiklerle alındığı yönündeki iddiaları güçlendirdi.
İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, diploma iptalinin hukuksuz olduğunu ve bu kararın demokrasiye zarar verdiğini belirtti. Ayrıca, 7 Mayıs 2025 tarihinde Beyazıt Meydanı’nda düzenlenecek "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingine vatandaşları "Diplomanı al da gel" çağrısıyla davet etti.
Bu gelişmeler, Türkiye’de üniversitelerin özerkliği, hukukun üstünlüğü ve siyasi müdahaleler konularında geniş çaplı tartışmalara yol açtı.