Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde 6 Şubat depremlerinde krediyle aldığı evi yıkılan 65 yaşındaki Hacı Ali Erkmen, kredi borcunu ödemeye devam ediyor. Deprem sigortasına rağmen maaşından her ay 2 bin 700 lira kesinti yapılıyor. Erkmen, mağduriyetinin giderilmesi için defalarca başvurduğunu ancak hiçbir kurumun ilgilenmediğini söyledi.
“BANKAYA GİDİYORUM, HAKARETE UĞRUYORUM”
Depremden yaklaşık bir buçuk yıl önce kredi çekerek ev alan Erkmen, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“Bankadan kredi kullanarak ev aldım. DASK’ım ve hayat sigortam olduğu halde, olmayan eve hala taksit kesiliyor. Bankaya gidiyorum, sigortaya atıyor. Sigortaya gidiyorum, bankaya atıyor. Türkiye Sigorta’dan sigorta yaptılar. Daha sekiz sene para ödeyeceğim olmayan eve. Maaşımdan 2 bin 700 lira kesinti oluyor. Bankaya gidiyorum, hakarete uğruyorum. Suça teşvik ediyorlar beni orada, ben de düşmüyorum. Beni haklıyken haksız duruma düşürmek istiyorlar. Pis kelimeler kullanıyorlar.”
“EVİMİZ SAĞLAMDI AMA DEPREMDE YIKILDI”
Hacı Ali Erkmen, kırk yıl boyunca kirada oturduğunu ve büyük zorluklarla bir ev sahibi olduğunu belirterek, depremin ilk anında evinin yıkıldığını söyledi:
“Evi aldım, bir buçuk sene oturdum, yıkıldı. 40 senedir kirada oturuyordum, ev aldık diye seviniyordum fakat olmadı o da. İlk depremde yıkıldı. Eşyalarımı da alamadım, hepsi suyun ve çamurun içinde kaldı. Hiçbir şey kurtaramadım.”
“NEDEN KESİLDİĞİNİ BİLMİYORUM, BANKA ‘ANKARA’DAN EMİR GELDİ’ DİYOR”
Erkmen, sigorta kapsamında kendisine ödeme yapılması gerekirken maaşından kesinti yapılmaya devam edildiğini belirtti:
“Neden kesildiğini bilmiyorum. Banka, ‘Ankara’dan emir geldi’ diyor. Avukat, ‘Yukarıdan emir gelmiş’ diyor. Hepsi boş. Şu an kirada kalıyorum. 8 bin lira kira ödüyorum. Banka her ay düzenli olarak kredi tutarını kesiyor. Hayat sigortasını da devam ettiriyor. Geçen sene ayın 25’inde başlattı, bu ayın 25’inde yine hayat sigortasını devam ettiriyor. Benim paramı vermiyorlar, vermek istemiyorlar.”
“HER YERİ ARADIM AMA HİÇ KİMSE İLGİLENMİYOR”
Erkmen, mağduriyetinin giderilmesi için defalarca yetkililere ulaştığını ancak hiçbir sonuç alamadığını belirtti:
“Ben Şanlıurfa Bölge Müdürlüğü’nü aradım, hiçbir yetkiliye ulaşamadım. Ankara’yı, Ziraat Bankası Genel Merkezi’ni aradım, oradan da bir cevap alamadım. BDDK’yı aradım, BDDK da ilgilenmiyor. Ne yapacağımı şaşırmışım. Belki 20 kere aradım. Hiç kimse ilgilenmiyor. Cevap bile vermiyorlar, telefonumu muhatap bile almıyorlar. Dilekçe de yazdım. Genel Müdürlüğü de yazdım, bölge müdürlüğüne de yazdım. ‘BDDK’ya bildirdik biz’ diyorlar. Ama hiç ilgilenen yok. Müdür, ‘Sen kendin uğraşacaksın’ dedi.”
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen mağduriyetler devam ediyor. Devlet destekleri ve sigorta sistemleri yetersiz kalırken, depremzedeler yalnız bırakılıyor.