İlk dönemi olan 2016-2020 yılları arasında "Önce Amerika" vizyonuyla hareket eden ABD Başkanı Donald Trump'ın "Amerika'yı yeniden büyük yapma" hedefiyle 20 Ocak 2025 tarihinde yeniden görevi devralmasıyla Avrupa ve ABD arasındaki sürtüşme devam ediyor.
Yurtdışındaki mali kaynakları ülkesine döndürmeyi hedefleyen ve bu doğrultuda Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü'nü(NATO) mali yük olarak gören Donald Trump'ın çoğu Avrupa ülkesi olan üyelerden borçlarını ödememesi ve harcamalarını arttırmaması durumunda "Rusya'nın saldırmasını teşvik edeceğini" söylemesiyle başlayan gerginlik karşılıklı hamlelerin geldiği yeni bir evreye geçti.
ZELENSKI KRİZİNİ FIRSATA ÇEVİRME ÇABASI
ABD ve Rusya heyetlerinin Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 18 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'ya askeri operasyonunu sonlandırması ve yeni dönemin inşası için birlikte hareket etme konusunda anlaşması Avrupa'nın endişelenmesine neden olmuştu.
Kendisinin ABD Başkanı olsaydı Rusya'nın 24 Şubat 2022 tarihli operasyonunun hiç başlamayacağı görüşünde olan ve "savaşları bitiren başkan" olma vaadinde bulunan Trump, kendisinden önceki Başkan Joe Biden döneminde yapılan yardımlara karşılık maden anlaşması yapmak için Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi Beyaz Saray'a çağırmıştı. Donald Trump, 28 Şubat 2025 tarihinde canlı yayınlanan törenle güvenlik sözü talebini yinelemesine kızdığı Volodimir Zelenski'yi kovmuştu.
Zelenski'nin Beyaz Saray'dan kovulması, Avrupa tarafından ABD'den bağımsız hareket edebileceğini göstermenin fırsatı olarak görülmüştü. Bir dizi görüşmenin ardından, 2024 yılında göreve gelmeden önceki 14 yılda Hollanda Başbakanı olan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin 4 Mart 2025 tarihinde Avrupa Parlamentosu(AP) Başkanı Roberta Metsola ile yaptığı görüşmede "Avrupa Müttefikleri" kavramını kullanması Avrupa'nın yeni hedefini ortaya koymuştu.
MACRON'DAN "AVRUPA MÜTTEFİKLERİ" HAMLESİ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron,28 Mart 2025 tarihinde başkent Paris'te Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ı ağırlamıştı. Lübnan Cumhurbaşkanlığı görüşmenin ana gündeminin İsrail saldırıları olduğunu ve Emmanuel Macron'un 27 Kasım 2024 tarihinde İsrail'le varılan ateşkes anlaşması doğrultusunda hareket edilmesi için Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşeceğine söz verdiğini açıklamıştı.
Bu görüşme, "Avrupa Müttefikleri"nin ABD'ye karşı ilk "masaya oturma" çabası ve Macron'un da müttefikliğin "liderliğine" soyunduğu şeklinde yorumlanmıştı.
GÜMRÜK TARİFESİ VE "32 MİLLET" VURGUSU
Avrupa'nın görece "elini güçlendirmesiyle" devam eden süreç, Donald Trump'ın 2 Nisan 2025 tarihli "ekonomik bağımsızlık bildirgesi" ile sona erdi.
Trump bu tarihte 27 ülkenin üye olduğu Avrupa Birliği'ne(AB) yüzde 20 gümrük tarifesi uygulama kararı aldı. Bu kararın ardından 3 Nisan 2025 tarihinde ise NATO'nun resmi sosyal medya hesabından tüm üyelerin "birliğine" vurgu yapılan bir video yayınlandı. Videoda Avrupa ve Kuzey Amerika'dan 32 milletin ortak hedef doğrultusunda birlikte ve güçlü durduğuna dair ifadeler yer almıştı.
32 üyesinin 23'ü AB üyesi olan ve 30 üyesi Avrupa kıtasında bulunan NATO'nun böyle bir video yayınlaması "Avrupa Müttefikleri" fikrinden vazgeçildiği şeklinde yorumlanmıştı.
MACRON BAYRAK AÇTI
Bütün bu gelişmelerin ardından Emmanuel Macron sosyal medya hesabından "450 milyon Avrupalı, işte gücümüz bu" yazan bir görseli, "Hep birlikte, tüm sektörlerimizle birlikte kendimizi koruyabileceğiz ve Avrupa'nın yeniden sanayileşmesini hızlandırabileceğiz" mesajıyla paylaştı.
Macron'un bu hamlesi "Avrupa Müttefikleri" konusundaki fikrinin arkasında durmaya devam ettiği şeklinde yorumlandı.
Ensemble et avec toutes nos filières, nous saurons nous protéger et accélérer la réindustrialisation de l’Europe. pic.twitter.com/d98lDrTqRd
— Emmanuel Macron (@EmmanuelMacron) April 4, 2025
NATO’NUN “BEYİN ÖLÜMÜNÜ” İLAN ETMİŞTİ
Emmanuel Macron, 8 Kasım 2019 tarihinde İngiltere merkezli Economist dergisine yaptığı açıklamada dönemin ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Suriye’den asker çekmesini eleştirmişti. Macron söz konusu durumu NATO’nun “beyin ölümü” olarak nitelemişti.