Dünya

Putin-Trump'tan mini 'Yalta Konferansı': Yeni bir küresel paylaşım dönemi mi başlıyor?

Trump ve Putin, Suudi Arabistan’da buluşmaya hazırlanıyor. Ukrayna savaşı, küresel güç dengeleri ve Ortadoğu masada. Yeni bir paylaşım süreci mi başlıyor?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uluslararası dengeleri sarsabilecek bir zirveye hazırlanıyor. Suudi Arabistan'da yapılması planlanan görüşme, Ukrayna savaşı ve küresel güç mücadelesi açısından kritik bir dönemeç olacak. Kremlin, Putin’in Trump’ı Moskova’ya davet ettiğini duyururken, Avrupa’dan gelen tepkiler Washington-Moskova hattında yeni bir pazarlık sürecinin başladığını gösteriyor.

UKRAYNA ÜZERİNDE BÜYÜK PAZARLIK: KİM NEYİ KAZANACAK?

Trump, Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefon görüşmeleri yaptığını açıkladı. "Putin de Zelenskiy de barış istiyor. İnsanların öldürülmesini durdurmak istiyorum" ifadeleriyle diplomasi vurgusu yaptı. Ancak perde arkasında çok daha büyük bir hesaplaşma var.

ABD'nin Ukrayna politikasında köklü bir değişiklik mi yaşanıyor? Trump’ın "Ukrayna’nın NATO üyeliği uygulanabilir değil" çıkışı, Washington’un Kiev’e verdiği sınırsız desteğin sorgulanmaya başlandığını gösteriyor. ABD, Ukrayna'ya yüz milyarlarca dolar akıtırken bunun karşılığında bir şey almadığını dile getiren Trump, artık yardımların doğrudan maddi çıkarlarla bağlantılı olacağını belirtti.

Özellikle Ukrayna’nın 2014 sınırlarına geri dönemeyeceğini söyleyen ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, olası bir barışın Rusya'nın lehine şekilleneceğinin sinyalini verdi. Yani Washington, Kiev’e "Moskova’nın şartlarına razı ol" mesajı mı veriyor?

PUTİN’İN MOSKOVA DAVETİ: YENİ KÜRESEL DÜZENİN İLK ADIMI MI?

Kremlin, Putin’in Trump ile 1,5 saatlik bir telefon görüşmesi yaptığını ve temasların süreceğini duyurdu. Rusya Parlamentosu yetkilileri, "Bu görüşme Batı’nın Rusya’ya karşı ablukasını kırdı" diyerek sürecin yeni bir evreye girdiğini belirtiyor. Putin'in Trump'ı Moskova'ya davet etmesi, küresel güç dengelerinde yeni bir satranç hamlesi olarak okunuyor.

Rus Senatör Aleksey Puşkov, "Bu görüşme ikili ilişkilerde dönüm noktası olabilir" diyerek, ABD-Rusya hattındaki değişimin altını çizdi. Kremlin kanadı, bu temasların ilerleyen süreçte daha büyük sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.

ALMANYA'DAN ABD VE RUSYA'YA TEPKİ

ABD ve Rusya’nın Ukrayna savaşı için müzakere masasına oturması, Avrupa’da ciddi rahatsızlık yarattı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, "Barış ancak Ukrayna ve biz Avrupalılar ile sağlanabilir" diyerek ABD’nin Rusya ile baş başa yürüttüğü görüşmelere tepki gösterdi. Avrupa’nın sürece dahil edilmediği bir senaryo, Washington-Brüksel hattında derin çatlaklara yol açabilir.

Trump, Almanya'nın sesini kısmaya mı çalışıyor? Avrupa’nın savaş sonrası güvenlik yapılanmasında devre dışı bırakılması, ABD'nin Moskova ile yeni bir anlaşmaya hazırlandığına dair şüpheleri güçlendiriyor.

TRUMP’IN GAZZE PLANI: YENİ BİR FELAKETİN KAPISI MI ARALANIYOR?

Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, "Gazze tamamen bir yıkım alanı, Filistinliler komşu ülkelere gitmeli" ifadeleri ABD’de büyük tepki çekti. Data for Progress’in anketine göre, ABD halkının yüzde 64’ü Trump’ın Gazze’yi devralma planına karşı çıkıyor.

Demokratlar ve bağımsız seçmenler, Trump’ın Filistinlileri zorla yerinden etme fikrine şiddetle karşı çıkıyor. Ancak Cumhuriyetçilerin bir kısmı bu planı destekliyor. Washington'da Gazze konusunda büyük bir ayrışma yaşanıyor.

YENİ KÜRESEL PAYLAŞIM SÜRECİ Mİ? TÜRKİYE NASIL POZİSYON ALMALI?

Trump ve Putin’in Suudi Arabistan’daki görüşmesi, sadece Ukrayna meselesiyle sınırlı değil. Washington ve Moskova, yeni bir küresel paylaşım sürecinin temellerini mi atıyor?

Trump yönetimi, Ukrayna, Ortadoğu ve Asya'da yeni bir denge kurma peşinde. Moskova ile doğrudan müzakerelere giren Washington, Avrupa’yı devre dışı bırakıp yeni bir düzen mi inşa ediyor?

Önümüzdeki günlerde resmi müzakerelerin başlaması bekleniyor. Türkiye için en kritik soru şu: Bu büyük güç pazarlığında nasıl bir strateji izlenmeli? Ankara, süreci dikkatle analiz etmek zorunda.

CEM GÜRDENİZ: "MİNİ BİR YALTA GÖRÜŞMESİ YAŞANDI"

Emekli Amiral Cem Gürdeniz, yaşanan gelişmelere dikkat çekti. "Anlaşılan o ki Trump ve Putin telefonda mini bir Yalta görüşmesi yaptı" dedi. "Umarım bu görüşme Karadeniz havzasına barış ve istikrar getirir" ifadelerini kullandı.

Yalta Konferansı’nın 80. yıldönümüne denk gelen bu görüşme, tarihteki büyük güç paylaşım süreçlerini hatırlatıyor. Dünya yeni bir dönemin eşiğinde mi? Ankara, Washington-Moskova hattındaki bu kritik gelişmeleri yakından izlemek zorunda.

YALTA KONFERANSI NEDİR?

Yalta Konferansı (4-11 Şubat 1945), İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin’in Sovyetler Birliği’ne bağlı Kırım’ın Yalta kentinde bir araya gelerek savaş sonrası dünya düzenini şekillendirmek için düzenlediği zirvedir.

YALTA KONFERANSI’NIN AMACI NEYDİ?

Konferansın ana amacı, Almanya’nın teslim olmasından sonra Avrupa’nın yeniden nasıl şekillendirileceğini belirlemek ve savaş sonrası dünyada etkili olacak yeni düzenin temellerini atmaktı. Liderler, savaşın son aşamalarını ve özellikle Almanya’nın nasıl paylaşılacağını tartıştılar.