ABC POLİTİK ANALİZ - UBS tarafından yayımlanan Küresel Servet Raporu 2024, Türkiye’deki dikkat çekici servet artışını ortaya koydu. Rapora göre, 2023 yılında Türkiye’de ortalama servet artışı yerel para birimi cinsinden yüzde 157,78 oldu. Aynı dönemde dolar bazındaki artış ise yüzde 63,20 olarak kaydedildi. Veriler, yalnızca bankacılık sistemi içindeki finansal varlıkları kapsıyor.

TÜRKİYE ZİRVEDE YER ALDI

Grafikte yer alan ülkeler arasında Türkiye, yerel para birimiyle hesaplanan servet artışında açık ara öne çıktı. Türkiye’yi yüzde 19,41 ile Rusya ve yüzde 17,03 ile Güney Afrika izledi. Buna karşılık Meksika’da yerel para birimi bazlı servet yüzde 20’ye yakın azaldı. Japonya, Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde ise artış daha sınırlı kaldı. Raporda döviz kuru etkileriyle birlikte servet görünümünde belirgin farklılıklar oluştuğu görüldü.

EKONOMİST GÜNÇAVDI’DAN SİYASİ DEĞERLENDİRME

Öğretim üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda dikkat çekici ifadeler kullandı. UBS raporunu yorumlayan Günçavdı, şu mesajı verdi:

"Arkadaşlar, böyle bir servet artışının olduğu bir ülkede siyasetin normal olmasını beklemeyiniz."

Açıklamasında raporun yalnızca bankacılık sistemi içerisindeki finansal varlıkları içerdiğini hatırlatan Günçavdı, bu hesaba gayrimenkul ve yastık altı varlıkların dahil edilmediğini vurguladı. Bu uyarısıyla birlikte servet birikiminin görünenden çok daha büyük olduğu ima edildi.

KUR ETKİSİ VE SERVET YOĞUNLAŞMASI

UBS verileri, Türkiye’deki servet artışının büyük ölçüde TL’nin değer kaybı sonrası ortaya çıkan nominal yükselişten kaynaklandığını ortaya koydu. Dolar bazlı artış yüzde 63 düzeyinde kalsa da TL cinsinden servet artışının yüzde 150’nin üzerine çıkması, servetin ülke içindeki dağılımı ve yoğunlaşmasına dair yeni tartışmaların işaretini verdi. Ekonomistler, bu denli yüksek artışın geniş toplum kesimlerine yayılmadığını, belirli sınıflarda biriktiğini savunuyor.

Gençal yüksek faize aldananları uyardı: Risk çığ gibi
Gençal yüksek faize aldananları uyardı: Risk çığ gibi
İçeriği Görüntüle

YASTIK ALTI VARLIKLAR GÖRÜNÜMÜ DEĞİŞTİRİYOR

Günçavdı’nın işaret ettiği gibi, bankacılık dışı varlıkların da hesaba katılması durumunda toplam servet düzeyinin çok daha yüksek olacağı öngörülüyor. Gayrimenkul, döviz, altın ve nakit gibi kalemlerin önemli kısmı resmi sistemin dışında tutuluyor. Bu durum, servet yoğunlaşmasının ölçülmesini zorlaştırıyor. Servet artışına rağmen alım gücünde yaşanan düşüş ise dikkat çekici çelişkiler yaratıyor.

SİYASİ SİSTEM ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE VURGU

Günçavdı’nın "siyasetin normalleşmesini beklemeyin" ifadesi, servet artışı ile otoriterleşme eğilimleri arasındaki ilişkiye işaret etti. Ekonomist, bu düzeyde bir varlık transferinin siyaseti dönüştüreceğini ve toplumsal yapıyı etkileyeceğini öne sürdü. Uzmanlara göre, ekonomik sistemin sadece belli sınıfları zenginleştirdiği koşullarda demokratik düzenin sürdürülebilirliği sorgulanıyor.

UBS KÜRESEL RAPORUNDAKİ VERİLERİN KAPSAMI

Rapor, her ülkenin bankacılık sisteminde yer alan ortalama finansal varlık düzeyine odaklanıyor. Yerel para birimi ve dolar bazında yapılan ölçümler, döviz kuru dalgalanmalarının etkisini açık biçimde gösteriyor. Türkiye örneğinde görüldüğü gibi, yerel para birimi bazlı artışlar, ulusal paranın değer kaybı ile birlikte nominal olarak büyüyen servetleri yansıtıyor.

KAMUOYUNUN YENİ SORULARLA YÜZLEŞMESİ GEREKİYOR

Ortaya çıkan tablo, Türkiye'de servet dağılımının kimler arasında yoğunlaştığı, bu varlık artışının ekonomik üretimle ne kadar ilişkili olduğu ve siyasetin bu servet transferiyle nasıl şekillendiği gibi temel soruları gündeme getiriyor. Günçavdı'nın sözleri, yalnızca ekonomik değil, toplumsal ve siyasal yapının da dönüşümüne dair yeni bir tartışma başlatıyor.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ