Analiz

Manipülasyon ile başlayan süreç: Fatih Altaylı'nın tutuklanması

Gazeteci Fatih Altaylı, Youtube kanalındaki anket sonuçları değerlendirmesi ve yaptığı tarih değerlendirmesi sonrasında tutuklandı. Ancak yayınlanan video kesitleri ve tutanaklarda Altaylı'nın sözlerinin tamamı değil, manipüle edilerek 30 saniyelik kesit üzerinden tutuklanması tepkilere neden oldu.

Abone Ol

ARKA PLAN: ABC POLİTİK

Gazeteci Fatih Altaylı ‘cumhurbaşkanını tehdit’ (TCK md. 310/2 delaletiyle 106/1) suçundan gözaltına alınıp tutuklandı. Altaylı, YouTube kanalındaki programında halkın yüzde 70’inin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ömür boyu görevde kalmasına karşı olduğuyla ilgili bir anketi şöyle yorumlamıştı:

“Bu oran çok da beklediğim oran. Şu anda AKP seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez.

Geçmişine bak bu milletin, yakın geçmişinden söz etmiyorum, uzak geçmişine bak, bu millet hoşuna gitmediği, istemediği zaman padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikaste kurban giden Osmanlı padişahı, boğazlanan veya intihar etti süsü verilen.”

Altaylı, yayın sırasında kamuoyuna açıklanan bir anketi değerlendirirken Osmanlı dönemine ilişkin bir tarihsel referans kullanarak, “Bu millet padişahını boğmuş bir millettir” ifadesini dile getirdi.

Altaylı'nın değerlendirmesindeki özellikle "Geçmişine bak bu milletin, yakın geçmişinden söz etmiyorum, uzak geçmişine bak, bu millet hoşuna gitmediği, istemediği zaman padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikaste kurban giden Osmanlı padişahı, boğazlanan veya intihar etti süsü verilen." sözleri sosyal medyada dolaşıma sokuldu.

BAŞDANIŞMAN DİREKT HEDEF GÖSTERDİ

Trollerin ve AKP çevresinin videoyu daha da dolaşıma sokması sonrasında ilk açıklama Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın sosyal medya hesabından “Altaylııı! Suyun ısınmaya başladı” mesajı Altaylı'ya olan tepkileri daha da artırdı.

Saral'ın mesajı sonrasında da Altaylı hakkında re'sen soruşturma başlatılarak gözaltına alındı. Diğer bir taraftan da Rasim Ozan Kütahtalı'nın Nisan ayında sözleri akıllara geldi. Kütahyalı "Fatih Altaylı haftalarda tutuklanır, Youtube programı tarihe karışırsa şaşırmayın. Daha sert bir dönem geliyor" demişti.

SÖZLÜ AÇIKLAMAYA FİİLİ SALDIRI SUÇLAMASI

Altaylı'nın gözaltına alınması sonrasında Savcılık, Altaylı'nın ifadelerini TCK 310. maddenin ikinci fıkrası kapsamında değerlendirdi. İlgili madde, “Cumhurbaşkanına yönelik fiili saldırı” durumlarında cezanın artırılmasını öngörüyor. Ancak Altaylı’nın açıklamaları fiziki bir eylem içermemesi nedeniyle hukukçular tarafından söz konusu madde kapsamına alınamayacağı yönünde yorumlandı.

Altaylı da yaptığı savunmada, sözlerinin bağlamından koparıldığını ve açıklamaların tarihsel bir referans içerdiğini savunduğunu, söz konusu yorumun demokratik sistemin önemi üzerine yaptığı bir değerlendirme olduğunu belirterek tehdit kastı taşımadığını ifade etti.

Ancak Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın sevk yazısında yer alan “tehdit suçunun da fiili saldırı kapsamına girdiği” yönündeki yorumu kabul ederek tutuklama kararı verdi. Kararda, “kuvvetli suç şüphesi” ve “tutuklama nedeninin varlığı” vurgulandı.

Savcılık ve hakimlik ifadeleri sonrasında Altaylı tutuklandı. tuklama talebinde atıfta bulunulan ikinci madde ise “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” başlığını taşıyan TCK 310/. Bu madde de, “Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça ilişkin ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur. Ancak, bu suretle verilecek ceza beş yıldan az olamaz” ifadelerine yer veriliyor.

Bu doğrultuda Fatih Altaylı hakkında 5 yıl hapis cezası isteniyor.,

TUTUKLULUK SONRASI İLK MESAJLAR

Altaylı'nın tutuklanması sonrasında hükümete yakınlığı, çokça gazeteciyi, akademisyeni ve aydını hedef alması ile bilinen Cem Küçük, yazdığı mesaj tartışmayı daha da artırdı:

"Gazeteci Müsveddesi Fatih Altaylı için çok sabredildi. Bugüne kadar onlarca kişiye küfür etti. Aslında Serap Çil olayından dolayı çoktan tutuklanmalıydı. Geriye dönük aldığı ama ertelenen cezalar da işleme konacak."

Altaylı ile ralarında tartışmaların da olduğu bilinen Ebru Şallı’nın eşi Uğur Akkuş da tutuklama sonrasında tepki çeken bir mesaj paylaştı:

"Seni tutuklatacağım demiştim. Bende yalan olmaz. Ben ne dersem yaparım. Yavaş yavaş öğreneceksiniz, size öğreteceğim. Sıradaki gelsin."

MUHALEFET VE GAZETECİ MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN TEPKİ

Altaylı’nın tutuklanmasına yönelik muhalefet partileri ve gazetecilik meslek örgütlerinden sert tepkiler geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, süreci “siyasi bir operasyon” olarak niteledi. Özel, Altaylı’nın söz konusu açıklamayı yaptıktan sonra danışmanlar aracılığıyla hedef gösterildiğini ve bunun ardından hızlıca yargı sürecinin başlatıldığını savundu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), yaptığı açıklamada gözaltı kararının basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu belirtti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan da tutuklama kararının, halkın haber alma hakkına açık bir müdahale oluşturduğunu ifade etti.

Ayrıca, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve bazı bağımsız gazeteciler de kararı eleştirerek süreci “ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale” olarak değerlendirdi. Gazeteci Ruşen Çakır, Altaylı’nın tutuklanmasının siyasi bir mesaj içerdiğini, hukuki gerekçelerin zayıf kaldığını ifade etti.

Uluslararası basın kuruluşları da olayı takip etti. Reuters, Altaylı’nın tutuklanmasını “prominent journalist detained for allegedly threatening Erdoğan” başlığıyla duyurdu. BBC, El País ve Le Monde gibi medya organları da gelişmeye yer verdi.

EN AĞIR KARAR

Altaylı, daha önce de çeşitli adli süreçlerle gündeme gelmişti. 2024 yılında sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle “suçu ve suçluyu övme” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla yargılanmıştı. O süreçlerde hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanmıştı. Mevcut tutuklama, hakkında verilen en ağır karar olarak kayıtlara geçti.