MUSTAFA AYDINLI
Merdan Yanardağ’ın TELE1 ekranlarında söylediği sözler üzerinden başlatılan linç kampanyası, tam anlamıyla çamur siyasetine dönüştü. Tümcenin başına ve sonuna bakılmadan, bağlamından koparılarak “Alevilere hakaret etti” iftirasını yutturmaya çalışıyorlar. Oysa Yanardağ’ın sözleri meydanda: “Her toplumda olduğu gibi Alevilerin de hainleri çoktur.” Bu tümceyi çarpıtanlar aslında ihaneti en iyi bilenler. Zira bu topraklarda ihaneti meslek edinmişlerin başında iktidar ve onun kalemşorları geliyor. İflah olmaz Akit’in nefret dili, dahası Nedim Şener gibi döneklerin dümen suyuna giren RTÜK’ün sopası… Hepsi aynı noktadan düğmeye basılmış gibi harekete geçtiler.
***
İftiracıların aksine, Yanardağ bu ülkede Alevi dostu olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Bunu görüp anlamamak için ya kör olmak ya da ahmak olmak gerekir. Yanardağ öyle bir şey yapmış olsa kendi felsefesi ve dünya görüşü ile çelişir. Bu çamur asla Yanardağ’a yapışmaz. Muharrem ayında TELE1’de Alevi inancı üzerine sohbetler düzenleyen tek televizyoncudur. Alevilerin sesini duyuran, onların taleplerini gündeme taşıyan, tarihsel acılarını hatırlatan odur. Zorunlu din dersine her safhada karşı çıkmıştır. Bu gerçeği bildikleri için saldırıyorlar. Çünkü Yanardağ gerçeği söyledi: ihanet her toplumda vardır.
***
Örneğin, Pir Sultan Abdal’ı darağacına gönderen Hızır Paşa bir Alevi değil miydi? 1969’da Birlik Partisi’nden ayrılıp sağ iktidarların eteğine yapışan beş milletvekili de Alevi değil miydi? İhanetin ne dini ne de mezhebi vardır. Aleviler doğaüstü varlıklar değildir. Her topluluk gibi Aleviler de iyi ve kötüyü bağrında taşır. Şimdi Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’nin ayağından asılan ve “partim” dediği örgütüne 5 bin polisle giren Gürsel Tekin ile kayyım olmayı bekleyen Kılıçdaroğlu’nu nereye koyacağız? Bu örnekler tarihe kazınmışken Yanardağ’ı Alevi düşmanı göstermek cahillik değilse bilinçli provokasyondur. İhaneti yapanlar dün vardı, bugün de var, yarın da olacak. Bu nedenle Yanardağ’ın değerlendirmesi evrensel doğrulardır.
***
Bugün Alevi dostu kesilen iktidarın iki yüzlü siciline bakın:
* Tarihte en çok Alevi kıyımı yapanların anısını yara haline getirenleri, Osmanlı’da hiç padişah kalmamış gibi, Yavuz Sultan Selim’in adını üçüncü köprüye vererek Alevi halkının tarihsel yarasını kaşımayı seçtiler.
* Maraş, Çorum, Sivas katliamlarının üstünü örttüler.
* Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini yok saydılar; 12 Eylül artığı zorunlu din eğitimini dayattılar.
***
Yanardağ’ı linç etmek için birden Alevi dostu olup rol kesmeye başladılar. Gerçek ihanet budur. Varsayalım ki Yanardağ maksadını aşan bir söz etmiş olsun. Adam “Eğer yanlış anlaşıldıysam, Alevi kardeşlerimi üzdüysem özür dilerim” dedi. Hal böyle olunca, madem ki Alevilik hoşgörülü, “incinse de incitmeyen” bir anlayıştır, ne yapalım, şimdi Yanardağ’ın canını mı alacağız? Oyunların piyonu olmanın alemi yok. Bunların derdi Alevileri savunmak değil; bölmek, parçalamak, kendi çıkarları için kullanmaktır. Eğer Akit, RTÜK ve iktidar sözcüleri Alevi savunuculuğu yapıyorsa, orada durup düşünmek gerekir.
***
Yanardağ’ı hedef alan linç kampanyası, gerçeği söyleyenleri susturma operasyonudur. Asıl hainler, bu ülkeyi yolsuzluklara, yalanlara, yandaşlığa mahkûm edenlerdir. Asıl hainler, Alevilerin acısını köprü isimlerine malzeme yapanlardır.
Merdan Yanardağ bu ülkenin aydınlık yüzüdür. Alevilerin dostudur. Bu ülkenin yetiştirdiği ender evlatlardan biridir. Onu linç etmek isteyenler ise halkın gerçek düşmanıdır. Tarih bir gün bu çarpıtmayı yapanları da, linç korosuna katılanları da “ihanetçiler” hanesine yazacak; hiç kuşkunuz olmasın.
NOT: Bu yazı Çorlu Devrim Gazetesi'nden alınmıştır.
