TELE1 ekranlarında yayımlanan Anında Manşet programında konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım arasında geçen bir diyaloğu anlattı. Kanal İstanbul projesinin askıya alınma gerekçelerini sıraladı, TOKİ projeleriyle kurulan rant düzenine sert sözlerle tepki gösterdi. Türkiye’de hukuk, ekonomi ve siyaset alanında çöküş yaşandığını vurguladı.
KÖPRÜ İSMİ TARTIŞMASINDAN KANAL İSTANBUL’A UZANAN DİYALOG
Özdağ, Osman Gazi Köprüsü’nün isminin belirlenmesi sürecine tanıklık ettiğini ifade etti. Erdoğan, Davutoğlu ve Yıldırım’ın birlikte köprü açılışına gittiklerini aktardı. Erdoğan’ın, “Bu köprünün adını yarın ne koyalım?” sorusuna, Yıldırım’ın “Yıldırım koyalım” yanıtını verdiğini anlattı. Davutoğlu’nun itiraz ederek, “Yıldırım Beyazıt bu coğrafyada bulunmadı. Osman Gazi bu topraklarda hüküm sürdü” dediğini paylaştı. Erdoğan’ın da “Ahmet Bey sizin dediğinizi yapalım, yarın buraya Osman Gazi adını verelim” dediğini aktardı.
KANAL İSTANBUL RANT PROJESİ OLDU
Aynı araç içinde geçen diyaloğun Kanal İstanbul’a evrildiğini belirten Özdağ, Erdoğan’ın Davutoğlu’na “Kanal İstanbul güzergâhını değiştirmişsiniz, projeyi askıya almışsınız” dediğini anlattı. Davutoğlu’nun, “Güzergâhı değiştirdim çünkü rantçılar arsaları kapatmaya başladı. Haksız kazanç ortaya çıktı” dediğini aktardı. Ardından yapılan çok yönlü teknik incelemelerde, projenin güvenlik, ekonomi, çevre ve tarım açısından tehlike oluşturduğunu söyleyen Özdağ, “Tarımcılar, güvenlikçiler, ekonomistler, istihbaratçılar hepsi brifing verdi. Göç yolları bozuluyor, su kaynakları etkileniyor, Montrö ihlal ediliyor, ABD ve diğer emperyalistlerin operasyon alanına dönüyor” ifadelerini kullandı.
“KAZANILAN MAHKEMELER İKTİDARI RAHATSIZ ETTİ”
Özdağ, Kanal İstanbul’a dair açılan davaların kazanılmasının AKP’li iktidarı rahatsız ettiğini ifade etti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çevresinden bir milletvekiline, “Bu konuları çok sesli değil, sessiz yürütün. Ruhsat verilmedikçe ilerleyemezler” dediğini aktardı. İktidarın daha sonra Kanal İstanbul yerine TOKİ projelerini gündeme aldığını hatırlattı.
“TOKİ KONUTLARI NEREDE?” DİYEREK PROJEYİ YERDE YERİNE VURDU
TOKİ konutlarının yıllardır yapılmadığını vurgulayan Özdağ, “2019’da söz verdiniz. Elimde fenerle Sinoplu Diyojen gibi konut aradım. 30 milyon kişi izledi” dedi. Meclis kürsüsünde “TOKİ konutlarını açmaya gidiyorum” sözleriyle iktidara yüklendiğini ifade etti. Manisa Bağlar bölgesinde açılış sembolü olarak kurdele kestiğini, Kur’an okutulduğunu belirtti. “2019’da söz verilen 100 bin konut yapılmadı. 2022’de söylenen 500 bin konut yapılmadı” diye konuştu. Sazlıdere’de İSKİ’nin izin vermediği bölgeye bakanlık eliyle TOKİ konutu yapıldığını belirtti ve “Fakire mi yapıyorsun, yoksula mı yapıyorsun? Rantın önünü açıyorsun” dedi.
“SİYASİ MÜHENDİSLİK VE İTİBAR SUİKASTİYLE YÖNETİYORLAR”
Ülkede hukukun siyasallaştığını belirten Özdağ, “Bazı davalarda hukuk yok. Siyasi mühendislik var. İtibar suikastı var. Bu ekonomiyle sürdürülemez” ifadelerini kullandı. Halkın birleşme eğiliminde olduğunu söyleyen Özdağ, “Kimi engellerseniz engelleyin, halk son kalan adaya oy vermeye yöneliyor” dedi. AKP-MHP ittifakının sokağa çıkamaz hale geldiğini belirterek, “Çiftçinin, işçinin, esnafın, öğretmenin derdi konuşulamıyor. Çünkü çözecek takatleri kalmadı” yorumunu yaptı.
“HUKUK YOKSA EKONOMİ YOK, EKONOMİ YOKSA DEVLET YOK”
Türkiye’nin itibar kaybettiğini vurgulayan Özdağ, “Hukukunu kaybeden ülke ekonomisini de kaybeder. Gelir dağılımında adalet yoksa suç artar, aile yapısı bozulur, sosyal yapı çöker” şeklinde konuştu. Dış politikada da itibar kaybı yaşandığını vurgulayan Özdağ, “İsrail kapınıza gelir, Yunanistan adalarınızı işgal eder. Akkuyu’daki santralin tüm haklarını Ruslara verdiniz. 540 milyar dolar borçla bu ülke şantaja açık hale geldi” dedi.
“DEMOKRATLARI, LAİKLERİ, VATANSEVERLERİ BİRLEŞTİRMELİYİZ”
Özdağ, “Rıza Zarrab, Sezgin Baran Korkmaz, Sedat Peker’in itirafları, Halkbank davası, Kıbrıs dosyası… Bunların hepsi ortada. Yolsuzlukları anlatmalıyız” dedi. Türkiye’nin çıkışı için çözüm önerisi sundu: “Demokratları, cumhuriyetçileri, özgürlükçü laikleri ve vatanseverleri birleştirmeliyiz. Aksi halde halk kölece bir yaşam sürecek.”
“PARLAMENTER SİSTEME YAKINDA DÖNECEĞİZ” MESAJI
Meclisin etkisizleştirildiğini söyleyen Özdağ, yeniden parlamenter sisteme dönüleceğine inandığını söyledi. “Cumhurbaşkanlığı makamı sembolik olacak. Bakanlar Kurulu ve Meclis ülkeyi yönetecek” dedi. Bu dönüşümün yakın zamanda gerçekleşeceğini ifade etti.
“ZORBALIKLA YÖNETİYORLAR” DİYEREK TARİHİ BENZETME YAPTI
Son olarak Halide Edib Adıvar ve Demirci Mehmet Efe’den bir anekdot aktaran Özdağ, “Mehmet Efe halka zulmedince, Adıvar kendisine ‘Devlet ya sopayla ya ilimle yönetilir’ der. Efe de ‘Ben de ilim yok, zorbalıkla yöneteceğim’ der. Bugünkü iktidar da korkuyla, sopayla yönetmek istiyor. İnsanları susturmak için kurumları araç haline getirdiler” ifadelerini kullandı.