YAVUZ KARAMAHMUTOĞLU
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’daki “Geleceğin Teknolojileri Forumu”nda yaptığı açıklamalarla Batı’ya önemli mesajlar verdi. Putin, yeni geliştirilen Oreşnik hipersonik füzelerini tanıttı, Batılı şirketlerin Rusya’ya dönüşüne dair sert koşullar koydu ve NATO’nun Ukrayna’daki barış müzakerelerini baltaladığını öne sürdü.
Bu açıklamalar, Rusya’nın askeri ve ekonomik bağımsızlığını güçlendirme çabasının açık bir göstergesi. Batı’nın yaptırımlarına rağmen Rus ekonomisinin ayakta kaldığını ve Rus sanayisinin Batılı alternatiflerden daha güçlü hale geldiğini vurgulayan Putin, ülkesinin küresel güç dengelerinde yerini koruduğunu ilan etti.
HİPERSONİK SİLAHLAR VE BATI’YA GÖZDAĞI
Putin’in Oreşnik hipersonik füzeleriyle ilgili sözleri, Rusya’nın askeri üstünlüğünü vurgulama çabasının bir parçası. Füzenin savaş başlıklarının Güneş yüzeyindeki sıcaklığa ulaşabildiğini belirten Putin, bu teknolojinin Sovyetler döneminden beri geliştirildiğini hatırlattı.
Rus lider, Batılı bilim insanlarıyla iş birliğine açık olduklarını söylese de, Rusya’nın bağımsız teknolojik gelişim stratejisinden taviz vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koydu. Bu açıklamalar, Batı’nın silahlanma yarışında geride kaldığına dair bir meydan okuma niteliği taşıyor.
ABD ve NATO, Rusya’nın hipersonik silah sistemlerindeki ilerlemesini büyük bir tehdit olarak görüyor. Batılı ülkeler bu alanda henüz Rusya’nın ulaştığı seviyeye erişebilmiş değil. Putin’in açıklamalarının, Batı’daki askeri çevrelerde ciddi yankı uyandırması kaçınılmaz.
BATILI ŞİRKETLER RUSYA’YA DÖNEBİLECEK Mİ?
Putin’in Batılı şirketlerin Rusya pazarına geri dönüşüne dair mesajları, ekonomik güç mücadelesinin başka bir boyutunu oluşturuyor. Batılı devletlerin yaptırımlarla Rus ekonomisini çökertme planının başarısız olduğunu vurgulayan Putin, “Yerli çözümler genellikle yabancıların sunduğu çözümlerden daha etkili oluyor” diyerek Rusya’nın kendi kendine yeten bir ekonomi kurduğunu öne sürdü.
Ancak Batılı şirketlerin Rusya’ya geri dönmesi için ciddi kısıtlamalar getirileceği açık. Putin, Rus hükümetine, yabancı şirketlerin geri dönüşünü analiz etmeleri talimatı vererek, Rus üreticilerin kazandığı avantajın korunması gerektiğini belirtti. Sanayi ve Ticaret Bakanı Anton Alihanov’un “Kimsenin dönmesini kolları açık beklemiyoruz” sözleri de bu sürecin Rusya’nın lehine işleyeceğini gösteriyor.
Batılı şirketlerin Rusya’ya geri dönüşü, sadece ekonomik değil, siyasi bir karar olacak. Kremlin, Batı ile ilişkilerini belirlerken, Ukrayna’daki savaş ve yaptırımları göz önünde bulunduracak. Rusya’nın Batılı şirketlere kolayca kapı açması beklenmiyor.
ELON MUSK İLE İŞ BİRLİĞİ: RUSYA YENİ ORTAKLAR PEŞİNDE
Putin’in Gazprombank yöneticisi Dmitriy Zauers ile yaptığı görüşmede Elon Musk’a yönelik mesajı da dikkat çekici. “Musk ile güçleri birleştirmek lazım” diyen Putin, Batı’daki büyük teknoloji patronlarına açık kapı bırakıyor.
Musk’ın ABD’de hükümetle ilişkileri yeniden şekillendirmesiyle ilgilendiğini belirten Putin, SpaceX’in sahibiyle uzay teknolojileri alanında iş birliği yapılmasını önerdi. Ancak Gazprombank’ın ABD yaptırımları altında olması, bu iş birliğinin ne kadar mümkün olduğunu tartışmalı hale getiriyor.
Putin’in bu mesajı, Batı’daki teknoloji devlerine “Rusya ile iş yapabilirsiniz” çağrısı olarak da okunabilir. Batılı devletlerin yaptırımları sertleştirdiği bir dönemde, özel şirketlerin çıkarlarının farklı olabileceğini bilen Kremlin, ekonomik fırsatlar üzerinden yeni ortaklıklar kurmayı hedefliyor.
NATO’YA SERT SUÇLAMA: UKRAYNA’DA BARIŞI ENGELLİYOR
Putin’in ekonomik ve askeri mesajlarının yanı sıra, Ukrayna’daki savaşla ilgili yaptığı açıklamalar da önemliydi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalar, Batı’ya yönelik suçlamalar içeriyordu.
Lavrov, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi Ukrayna’daki barış müzakerelerini sabote etmekle suçladı. “Bazı NATO üyeleri, Rutte’nin yaklaşımını paylaşmıyor ve Ukrayna’yı silahlandırmak için para harcamaya devam etme niyetinde değil” diyerek, ittifak içinde bölünme sinyali verdi.
Rutte’nin NATO ülkelerini ziyaret ederek Ukrayna’nın taviz vermemesi yönünde baskı yaptığını öne süren Lavrov, Batı’nın barış istemediğini vurguladı. ABD ve Rusya arasındaki istişarelerin başlamasını olumlu bulduklarını söyleyen Lavrov, müzakerelerin yeniden başlamasının uluslararası dengeleri değiştirebileceğine işaret etti.
PUTİN’İN STRATEJİSİ: ALTERNATİF YOLLAR
Putin’in açıklamalarının genel çerçevesine bakıldığında, Rusya’nın Batı’nın baskısına karşı direnmeye devam edeceği açıkça görülüyor. Hipersonik silahlar, ekonomik bağımsızlık vurgusu ve Batılı şirketlere karşı koyulan koşullar, Kremlin’in Batı’ya meydan okumayı sürdüreceğini gösteriyor.
Putin’in Musk gibi Batılı iş insanlarına mesaj göndermesi, Rusya’nın alternatif ortaklıklar kurma çabasının bir parçası. Rusya, yaptırımların kendisini köşeye sıkıştırmasına izin vermek istemiyor ve kendi yolunu çizmek istiyor.
Öte yandan, NATO’nun Ukrayna’daki rolüne dair eleştiriler, Batı içinde de yankı bulabilecek türden. Rusya’nın “barış müzakerelerine hazırız” mesajı, Batı’daki bazı çevrelerde karşılık bulabilir. Ancak, Ukrayna’daki savaşın nasıl şekilleneceği, sadece Rusya’nın değil, Batı’nın iç dengelerine de bağlı olacak.
Putin, Moskova’daki forumda hem askeri hem ekonomik hem de siyasi konularda Batı’ya meydan okuyan bir duruş sergiledi. Rusya’nın küresel denklemde hâlâ önemli bir aktör olduğunu göstermeye çalıştı. Kremlin, Batı’nın baskısına karşı direncini sürdürecek ve alternatif ittifaklar arayacak. Batı’nın buna vereceği yanıt, küresel dengeleri belirleyecek.