HABER ANALİZ: SONER BAHADIR
20 Ocak 2025 tarihinde görevi devralan Amerika Birleşik Devletleri(ABD) Başkanı Donald Trump’ın seçim döneminde bitirmeyi vaat ettiği İsrail'in Gazze’deki işgal ve katliamlarında Beyaz Saray’dan “anlaşmaya çok yakınız” açıklaması geldi. Donald Trump’ın İsrail ve ABD basını aracılığıyla dünya kamuoyuna yansıyan 21 maddelik Gazze Planı ise sürecin yeni tartışma başlığı oldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump’la görüşme öncesi ABD Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff ile yaptığı görüşmede planı kabul ettiğini belirtti.
PLANIN ÖNE ÇIKAN MADDELERİ
Planın öne çıkan maddelerine baktığımızda ilk maddede Gazze’nin komşularına tehdit oluşturmayan, terörden arındırılmış bir bölge olarak tarif edildiği görülüyor.
Üçüncü maddede İsrail ve 7 Ekim 2023 tarihinde Re’im bölgesinde düzenlenen Supernova Festivali’ne “Aksa Tufanı” adı ile baskın düzenleyen Filistin İslami Direniş Hareketi’nin(Hamas) planı kabul etmesi durumunda savaşın derhal sona ermesi, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin(IDF) de tüm saldırıları durdurarak kademeli Gazze Şeridi’nden çekileceği ifadesi yer alıyor.
Planın 8. maddesi ise büyük tartışmalara neden olan insani yardımların ulaştırılması konusunu düzenliyor. Bu maddeye göre yardımlar Birleşmiş Milletler(BM) ve Kızılay ile İsrail ve Hamas’la bağlantısı olmayan diğer uluslararası örgütler tarafından dağıtılacak.
Gazze’nin yönetimini düzenleyen madde ise 9. madde. Maddede Gazze’nin günlük hizmetleri sağlamakla yükümlü Filistinli teknokratlardan oluşan ve ABD tarafından Arap ve Avrupalı ortaklarla istişare edilerek kurulacak uluslararası bir kuruluş tarafından denetlenecek geçici bir hükumet tarafından yönetilmesi öngörülüyor.
Donald Trump’ın 26 Şubat 2025 tarihinde sosyal medya hesabından yayınladığı video ile duyurduğu “Riviera” isimli tatil köyü planında yer alan Gazze’nin tümüyle boşaltılması konusunda se dünya kamuoyundan yükselen tepkilerin ardından yeni bir düzenlemeye gidildiği görüldü. İsrail'in işgal ve katliamları neticesinde Gazze halkının büyük bir bölümü yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalırken planın 12. Maddesi’nde kimsenin Gazze’den ayrılmaya zorlanmayacacağı, ayrılanların geri dönmelerine izin verileceği hatta Gazzelilerin yerlerinde kalmaya teşvik edileceği ifadesi yer aldı.
Trump’ın planının 13. maddesinde ise Hamas’ın Gazze’nin yönetiminde hiçbir rolü olmayacağı, tüneller dahil her türlü askeri altyapı tesisinin yıkılması ve inşasının durdurulmasının taahhüt edileceği belirtildi.
Planın 15 maddesine göre ise ABD, güvenlik konusunda Gazze’ye konuşlandırılacak geçici bir uluslararası istikrar gücünün kurulması için Arap ve diğer uluslararası ortaklarla birlikte çalışacak. Bu güç uzun vadeli bir iç güvenlik birimi olarak hizmet verecek ve eğitilerek bir Filistin polis gücü oluşturulacak. 16. madde ise İsrail’in Gazze’yi işgal ve ilhak etmeyeceğini belirtiyor.
Planın 19. maddesi de İsrail ve Gazze’deki insanların işgal ve katliamlar sonrası radikalleşmesini engellemek için “dinler arası diyalog” öngörüyor. 21. Madde ise bu diyaloğun ABD tarafından kurulmasını öngörüyor.
Planın 20. Maddesi ise planda öngörülen Filistin Yönetmi’nin reform programını uygulayıp kalkınmayı ilerletmesinin “Filistin halkının özlemi olarak kabul edilen” Filistin devleti olmaya giden güvenilir bir yolun koşullarının oluşması olarak tarif edildi.
NETANYAHU “İNTİHARI” KABUL ETTİ!
Binyamin Netanyahu, 26 Eylül 2025 tarihinde BM Genel Kurulu’nda Filistin devletini tanıyan ülkeleri eleştirerek Filistin devletini tanımanın İsrail için “ulusal intihar” olacağını iddia etmişti.
Netanyahu’nun Filistin devletini öngören planı kabul ettiğini beyan etmesi, Donald Trump’ın dünya kamuoyundan güçlü bir biçimde yükselen iki devletli çözüm konusunda ikna ettiği yorumlarına neden oldu.
“MAGA” BARIŞI!
Anlaşma maddelerinde Trump’ın dünya kamuoyundan yükselen tepkilerin ardından “Riviera” planında dikkat çeken değişikliklere giderek Gazzelilerin topraklarında yaşamalarının engellenemeyeceğini hatta teşvik edileceğinin yer alması dikkat çeken başlıca unsurlardan.
Buna rağmen Donald Trump’ın seçim öncesi gündeme getirdiği ve dünya çapındaki savaşların ABD ekonomisine olan yükünü ortadan kaldırmayı hedefleyen “MAGA(Make America Great Again/Amerika’yı Yeniden Büyük Yap)” siyasetine uygun bir plan olduğu görülüyor.
Trump, “MAGA” siyaseti doğrultusunda Gazze ve Ukrayna gibi bölgelerdeki savaşların ABD’nin “masraflarını çıkaracağı telafi edeceği” ve ekonomik üstünlüğünü koruyacağı bir şekilde sonlandırılmasını hedefliyor.