Horiuchi’ye davalar açılsa da bir sonuç çıkmadı. Bu durum zaten federal kuvvetlere karşı tabir-i amiyane uyuz olan beyaz üstünlükçü kesimde öfkeyi biledi.
Ruby Ridge Standoff olayının bu yazı dizisinin içinde WACO ve ondan sonraki Oklahoma FBI binasının bombalanması olayıyla birlikte üç bölüm halinde izleğini süreceğim. Neden böyle bir şey yani yazı dizisi içinde iç yazı dizisi. Bu üç olay birbiriyle alakalı ve ana çatışma alanı beyaz milliyetçiliği, cumhuriyetçilik, aşırı sağ, beyaz üstünlükçülüğü, güney nabzı ve sair alanlara kayan Trump ve şürekasını oluşturan en önemli amillerden de ondan.
Güney ve beyaz milliyetçiliğinde bir ırk savaşına hazırlık düşüncesi uzun yıllardır var. Bunun tarihteki uzantısına “Trump’ı yaratan Amerika” yazı dizilerinde gireceğim. Bu gruplar ruhsatlı-ruhsatsız silahlarla sürekli olarak talimler yapıyor, bazen de ordu mensubu ya da emekli olan kişilerden özel harekât türü eğitimler alıyorlar. Nazi ve konfederasyon bayrakları altında beyaz-maskülen imgelerle toplantılar yapıyorlar. İç savaşla kaybettikleri beyaz üstünlüğünü tekrar kazanmak için ülkelerine dolan siyahlar başta olmak üzere bütün ırklara karşı bir mücadeleye hazırlanırlarken pratik olarak da -daha sonra yazacağım- “yalnız kurt” tarzı eylemler yapıyorlar.
Beyaz milliyetçiliği Amerikan devletinin daha önceden komünizm karşıtlığı ve diğer saiklerle pek ciddiye alınan bir şey değildi (1). Soğuk savaş yıllarında da onlara bir çeşit panzehir gözüyle bakılıyor sırtları sıvanıyordu. Klan tarihsel ömrünü tamamlasa da başka kimlikler ekseninde bu nabız devam ediyor, Fritz Kuhn’un “German-American Bund’u başta olmak üzere çeşitli örgütler Nazi ideolojisini yaymak için mücadele içine giriyorlardı. Dünya savaşından sonra ikinci dönem Amerikan Nazi hareketinde Lincoln Rockwell öne çıkmış hareket doruk noktalarındayken Rockwell, John Patler tarafından öldürülmüştü (2). Patler aslında Rockwell’in dergisinde editör ve karikatüristti. Bir süredir ikili arasındaki sürtüşme, Patler’in uzaklaştırılmasına yol açmış o da intikamını bu şekilde almıştı. Bu ikisini Kuhn ve Rockwell’i ayrı başlıklar altında yazacağım için burada ayrıntıya girmiyorum.
RUBY RIDGE STANDOFF
Randy Weaver adlı milliyetçi, beyaz üstünlükçü biri Idaho Boundary County’de izbe bir yerde kulübe inşa etmişti. Başlangıçta komşularıyla gerilim yaşayan Randy mahkemelik olmuş, sonrasında kendisine komplo kurulabileceğini ifade eden bir şikâyette bulunmuştu. Şikayetinde düşmanları tarafından kendisinin Başkan Reagan ve Papa'ya yönelik tehdit ve saldırı yapacağına dair mektuplar gönderilebileceğini yazıyordu. FBI’ın evine baskın yapması için planlanabilecek bu tezgâhı kolluğa bildiriyordu yani. Bir saldırı anında kendisini koruyacağı için federaller tarafından öldürülebileceğini de ekliyordu. Şikayetiyle alakasız ama sanki gelecek olayları hissediyordu yani (3).
Idaho ırkçı, antisemit, beyaz üstünlükçü “Aryan Nations”un kurulduğu yerdi. 80’lerde aktif olan örgüt "Aryan Nations World Congress" başlığı altında diğer gruplarla yıllık toplantılar yapıyordu. Bu örgüt FBI’ın radarına girdiğinden beri içlerine ajanlar da yerleştirilmişti. Yani artık FBI efsane Hoover zamanındaki gibi kafayı sağa sola çevirmiyor bu grupları takip ediyor, operasyonlar yapıyordu (4). Her ne kadar beyaz üstünlükçülerin neredeyse İncil’i olan “Turner Diaries” kitabında sisteme karşı bir ağ kurduklarını bunu Hoover zamanında asla başaramayacaklarını söylese de durum hiç de öyle değildi yani.
Randy Weaver adalet bakanlığı müfettiş raporuna göre aslında ilk kez 1986’da ATF tarafından soruşturulmaya başlanmıştı (5). Weaver beyaz üstünlükçü toplantılardan birinde ATF muhbiriyle tanıştı. Ona kesilmiş av tüfeği -ki kesilince yakın saldırı silahı oluyor- sattıktan sonra yakalandı. Önce muhbir olması istendi ancak Weaver bunu kabul etmeyince FBI tarafından tutuklandı. Denetimli serbestlikle bırakıldıktan sonra, mahkeme günü konusunda bir karışıklık yaşayan Weaver duruşmaya katılamayınca hakkında tutuklama emri çıkarıldı.
Ağustos 1992’de Adalet bakanlığına bağlı çalışan federal kolluk Marshall servis (USMS) operasyona hazırlanırken gelen rapor doğrultusunda karşı konulabileceği anlaşılınca gözetlemeye koyuldular. Köpek izleyenleri fark edip havlayınca Weaver’in daha 14 yaşındaki oğlu Sammy de silahını ateşledi, çocuk kulübeye doğru kaçarken köpekle birlikte öldürüldü. O sırada kulübede bulunan arkadaşı Kevin Harris görevlilere ateş açtı, W. F. Degan adlı USMS memurunu öldürdü. Bu ilk çatışmanın ardından FBI’a haber verilince esas büyük çarpışma o zaman gerçekleşti. Keskin nişancı Horiuchi Randy’i yaralarken eşi Vicki çatışmada öldü. Harris de yaralanınca birkaç gün sonra aile teslim oldu. Horiuchi’ye bu olaydan sonra davalar açılsa da bir sonuç çıkmadı. Bu durum zaten federal kuvvetlere karşı tabir-i amiyane uyuz olan beyaz üstünlükçü kesimde öfkeyi biledi.
Weaver ailesi açtığı davaların neticesi anlaşmayla 1995’de bayağı bir tazminat aldı (6). Konuyla ilgili belgeseller yapıldı, kitaplar yazıldı. Yazanlardan biri de “The Federal Siege at Ruby Ridge: In Our Own Words” kitabıyla Randy Weaver ve kızı Sara’ydı. Randy yakın zamanda vefat etti, ölüm sebebi açıklanmadı. Konuyla ilgili biraz zayıf olmak kaydıyla “The Siege at Ruby Ridge” (1996) ve bir de hakikaten çok güzel “Arlington Road” (1999) filmleri de izlenebilir, adalet bakanlığının konuyla ilgili raporuna da bakılabilir (7).
ATF, FBI, USMS bütün federaller bu olayda başrol, mesele de- “Turner Diaries” bölümünde yazacağım gibi- haddini aşan işgalci federal devlete karşı “milli savunma” olarak gördükleri silah olunca dilden dile öfke yayıldı, WACO da buna tuz biber ekti. Sonrası Oklahoma cehennemi ama ondan önce bir dahaki yazıda David Koresh-Branch Davidian yani WACO.
DİPNOTLAR
-
Bizde de 2. Dünya savaşı esnasında Almanlara karşı denge politikası nedeniyle dokunulmayan milliyetçiler Nazilerin savaşı kaybedeceği neredeyse kesinleşince “1944 Irkçılık-Turancılık” davasıyla kovuşturmaya uğramışlardı. Atsız başta olmak üzere, Zeki Velidi Togan, Türkeş, Fethi Tevetoğlu, Necdet Sançar ve daha birçok kişi çeşitli cezalar almıştı. Reha Oğuz Türkkan daha sonra “Tabutluktan Gurbete” başlıklı anılarının bir bölümünde bu süreci yazdı. Rıfat Bali “Tabutluklar Sansaryan Han ve İki Emniyet Müdürü” kitabında bu konuyu işledi. Sirkeci San(a)saryan han komünist milliyetçi demeden bütün siyasilerin işkence tezgahından geçtiği yerdi. Türkeş’in tırnakları burada tabutluk adı verilen işkence ihtisas odalarında çekilmişti.
-
2011 yapımı “J. Edgar” filmi Hoover’in biyografisi hakkında hakikaten müthiş bir film. Hoover sadece komünistlerle değil aynı zamanda eşcinsellerle de mücadele ediyordu. Tarihçi David K. Johnson, “The Lavender Scare: The Cold War Persecution of Gays and Lesbians in the Federal Government” kitabından sonra “Lavanta korkusu” dönemi gün yüzüne çıktı. Soğuk savaş döneminde Wherry-Hill ve sonra Hoey komiteleri bu konuyu özellikle devlet dairelerinde inceledi. İddialarına göre eşcinseller tabiatıyla (!) şantaja açık oldukları için ulusal güvenlik tehdidi oluşturuyorlardı. Komisyonlardan önce 1947’de “Sex Perversion Elimination Program,” yani sapıklığı önleme adıyla bir program yürütüyor eşcinselliği akıl hastalığı olarak değerlendiriyordu. 2004 yapımı filmde gördüğümüz gibi Kinsey’in raporu kitap olarak basıldıktan sonra Amerikan toplumunda eşcinselliğin azımsanmayacak oranlarda olduğu görüldü. Psikiyatrik tanı olarak ilk kez 1968’de DSM-II, eşcinselliği bir ruhsal bozukluk olarak kayıt altına almıştır. Bu engizisyon ortamında Tennessee Williams eşcinselliği nedeniyle dayak yerken, Sal Mineo da kuşkulu bir şekilde öldürülüyordu. 2021 yapımı “Pray Away” belgeselinde gördüğümüz gibi yıllar sonra da “dönüştürme terapisi” adı altında bu yönelmelere karşı mücadeleler edildi. Hoover her ne kadar bu itiş kakışın başrollerinden biri olsa da yakın arkadaşı Clyde Tolson ile yıllarca birlikteliği, aynı evde yaşamaları ve hatta öldükten sonra birbirlerine yakın gömülmeleri manidar karşılandı. Lavanta korkusu dönemiyle ilgili Thomas Mallon’un “Fellow travelers” kurgusal kitabı ve sonrasında çekilen dizisi izlenebilir. Bu konuyu seri içinde LGBTQ başlığıyla detaylı inceleyeceğim için şimdilik kesiyorum.
-
https://oig.justice.gov/sites/default/files/archive/special/0211/chapter5.htm
-
https://www.justice.gov/archive/opa/pr/Pre_96/August95/444.txt.html
-
https://www.justice.gov/sites/default/files/opr/legacy/2006/11/09/rubyreportcover_39.pdf