Soğuk Savaş’la birlikte dünya yeni bir yol ayrımına girdi demiştik ve Yeni Soğuk Savaş da dünyayı yeni bir yol ayrımına getirmek üzeredir.
Neoliberallerin en iyi yaptığı şey kavramları boşaltmak ve ters yüz etmek olmuştur. Kavramları farklı okumak olayları da farklı değerlendirmek anlamına geliyor.
Sosyalistlere ve ilericilere düşen görev bu tarihi süreçte daha fazla itici güç olmalarıdır.
CHP kurultayında en zayıf halka olarak seçimi kazanan Özgür Özel ile bugüne gelen Özgür Özel arasında fark vardır.
Bu söyleyeceklerimin çok tartışmalı olacağını biliyorum hatta bazıları tarafından delilik olarak adlandırılacağını bilerek başlıyorum yazıma.
Türk Marksizm’inde kalıpları zorlamak, kalıpların dışına çıkmak hep bir yalnızlık ve korku öğesidir. En çok da Marksizm’in dışına düşer miyim korkusu hâkimdir.
Peki bu gidişatı tersine çevirebilecek bir sol güç var mıdır? Ya da daha doğru ifade edecek olursak, solun itici gücü CHP’yi ne kadar etkileyecektir?
Tanzimatçılar, Genç Osmanlılar ve Jöntürkler. Hepsi birbirinin içinden çıkmış ama kendi ekolleri olan üç dönemdir.
Neoliberalizmin yarattığı insan tipolojisi işte budur: Her şeyin kendisiyle başladığına inanan ve her şeyi kendi başına yapacağını sanan insandır.
Üniversitelerin bittiği, hukukun çöktüğü, cehaletin tek satar olduğu bir ülkede, her sokak, her işyeri, her ev bir üniversite, bir okul olmak zorunda.
Bu bağlantı sizi https://abcpolitik.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.