2016 seçimlerine kadar marjinal olan komplo teorisyenleri bundan sonra ana akım sosyal medya, başrol oluyordu artık.

Elon Musk’un Trump’a yönelik O'nun isminin de Epstein dosyasında geçtiğine dair 5 Haziran tweetinin ardından ortalık iyice karıştı. Bunun önemi çok büyüktü. Zira sürekli olarak demokratları pedofil, seks ticareti ve sair melanetlerle suçlarken birden iftiraları atanların başında gelen Trump’ın da bu işlerin içinde olduğu en yakınındaki kişi tarafından iddia edilince oluşturulmak istenen halet-i ruhiyede bir yarılma oldu (1).

“DOGE” yani hükümet verimliliği bakanlığından istifası sonrası tabir-i amiyane kazan kaldırdı. Musk diğer cumhuriyetçiler gibi daha önceki yönetimlerin vergi politikasından zaten rahatsızdı. Trump’ın koyduğu vergilere yönelik eleştirilerde bulundu. En son profiline sabitlediği yazıda toplumun %80’ine hitap edecek yeni bir partinin kurulması gerektiğini yazdı. MAGA hareketine birçok kişi çökmeye çalışsa da aralarındaki herhalde en güçlü adaylardan biri Musk’tı. Ancak Musk başkanlık için Amerika doğumlu olması şartına Güney Afrikalı olması hasebiyle uymuyor. Bu durumda yeni kurulacak bir partide kendisi için etkin bir konumu kastettiği anlaşılıyor. Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon da tartışmaya katılarak Musk’ın sınır dışı edilmesi gerektiğini söyledi.

Peki Musk Amerikalı değilse neyin milliyetçiliğini yapıyor? İşte onun gibiler cumhuriyetçilerin, en azından bayağı büyük bir kısmıyla, beyaz milliyetçiliği, beyaz üstünlükçülüğünde yan yana geliyorlar. Beyaz enternasyonalizminde birleştikleri için Musk rahatlıkla kendisini Amerika’da söz sahibi hissediyor.

EPSTEIN

New York’ta doğan Jeffrey Epstein varlıklı bir iş insanı olarak dikkat çekerken 2000’li yıllardan itibaren pedofil suçlamalarıyla karşılaştı. Bu melanetlerini Palm Beach’deki malikanesinde gerçekleştirirken sonrasında Virgin Adaları ve Manhattan’daki gösterişli Herbert N. Straus evinde devam etti. Olaylara çeşitli sanatçıların yanında York Prensi Andrew de girince ortalık iyice karıştı.

Kaynaklara göre ilk şikâyet 2005 yılında oldu. Daha 14 yaşında olan bir kız kendisine masaj yapması için para ödendiğini ama sonradan işin değişip seks boyutu katılmak istendiğini söyledi. Epstein’ın siyasi ve ekonomik gücü nedeniyle bu soruşturmadan pek bir şey çıkmasa da birkaç yıl sonra aynı suçlamalar yeniden devam etti. 2008 soruşturmasında 40’a yakın kız söz konusu olunca bu kez birkaç ay hüküm giydi. Aslında Amerika yasalarına göre bu çok ağır bir suç ama işte hem varlıklı hem de siyasi gücün varsa sana dokunulamıyor.

ÖLÜMCÜL HATA

Epstein’in ölümcül hatası yanlış zaman-yanlış yer denkleminde yanlış zamandaydı kuşkusuz. O saate kadar bütün melanetini yapmış, bir şey olmamışken 2019’da her şey değişti. Siyasi hava pusluydu zira.

Yahudi düşmanlığının Amerikan komplo teorilerinde önemli bir uğrak-çıkış noktası olması hasebiyle Epstein hemen bu kesimlerin radarına girdi. Mümbit bir alandı, işlenirse bayağı bir şey çıkardı. Zaten 2016 seçimlerinde, önceden figüran olan komplo teorisyenleri Trump vesilesiyle başrol oyuncuları olmuştu. Daha önce yazdığım Pizzagate, QAnon, Wayfair, Frazzledrip, Spirit Cooking ve sair şeylerin ardından bunun olması uluslararası pedofil ağı, küresel derin devlet, Yahudi komplosu hikâyelerini tekrar harekete geçirdi.

Epstein aslında varlıklı olmayan Yahudi bir ailede dünyaya gelmiş, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra kendi finans şirketi J. Epstein & Company'i kurmuştu. Victoria’s Secret’in başkanı Wexner ile tanışması kendisi açısından bir milat oldu. Onun çeşitli vakıflarında yönetici oldu. Firmasının adını değiştirdi. Klasik olarak da vergiden kaçınmak için vergi cenneti olan yerlere taşıdı şirketini. Sistemi öğrenmeye başlamıştı yani.

Varlığı sürdürmenin en önemli yollarından birisi de medya olduğu için bir dergi aldı. Ticari olarak büyümesiyle sıra dışı seks süreçleri başladı. Bir süre İsrail de işler yapmaya çalışsa da tekrar Amerika’ya döndü.

ROBERT MAXWELL'İN ÖLÜMÜ

Ghislaine Maxwell meşhur medya devi Robert Maxwell’in kızıydı. Robert Maxwell Kasım 1991'de, Kanarya Adaları yakınlarında kızının adını verdiği Lady Ghislaine yatındayken kayboldu. Birkaç saat sonra cesedi bulundu. Ölümünün intihar, kaza veya cinayetten kaynaklanıp kaynaklanmadığı hiçbir zaman belirlenemedi.

Daha sonra birçok komplo teorisi, -özellikle Mossad dahil- çeşitli istihbarat teşkilatlarının ölümünden sorumlu olduğu iddiaları öne çıktı. Yine o dönem için Maxwell’in Mossad için çalışırken boyundan büyük işlere kalkıştığı, şımardığı ve Mossad’a kazık atmaya çalıştığı rivayetleri dolaşıyordu. Zaten kalibresi yüksek birileri ancak kendisinden daha yüksek mevkideki kişilerle görüştüğünde saygısızlık olmasın diye orada yalnız olunur, bu da Maxwell’in neden tek başına kaldığını açıklıyor. Hasılı infaz olduğu ortada yani.

GHISLANE MAXWELL VE EPSTEIN'İN TANIŞMASI

Kızı Ghislaine İngiliz sosyetesinde dikkat çeken tiplerdendi. Aslında annesi Fransız Protestan, 1572 Saint Bartholomew katliamından bildiğimiz Huguenot’du. Yani inanç olarak bakarsak Yahudi sayılmazdı. Zira Yahudilikte soy anneden gelirdi.

Ghislaine babasının vefatının ardından Amerika’ya geçer, yüksek sosyete toplantılarına katılır, Epstein ile tanışır. Çok ortak yönleri vardır. Epstein’in mali gücü Ghislaine’nin babasından gelen İngiliz kraliyet ailesiyle tanışıklığından kaynaklanan sosyal sermayesiyle birbirlerini tamamlarlar.

2022 yapımı Netflix belgeseli “Ghislaine Maxwell: Filthy Reach” de kardeşiyle birlikte kurbanlardan biri olan Annie Farmer ilk şikayetlerini 1996 yılında yaptıklarını sonrasında 2002 ve 2006’da da bunu tekrarladıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını ifade ediyor.

Konuşmacılardan başka biri de Ghislaine’nin Epstein’e genç kız bulmak için Upper East Side High School’daki kızlarla takıldığını söylüyordu. Christina Oxenebrg ise Ghislaine’nin kendi hayatını yazması için görüştüklerini ve onunla evlenmek için Epstein’a sürekli olarak genç kız bulmak zorunda olduğunu söylüyor. İfadesine göre dünyanın en iyi doktorları (!) Epstein’in günde üç kez orgazm olması gerektiğini söylemiş.

Ghislaine’nin masum olduğunu düşünen yakınları realghislaine.com sitesini kurmuşlar, buradan onun aslında gösterilen kişi olmadığını anlatmaya çalışmışlardı. Ghislaine imajını düzeltmek için olsa gerek daha önceden kurduğu TerraMar adlı çevreci kuruma yoğunlaşır.

İŞİN RENGİ DEĞİŞİYOR

Buraya kadar tamamdır yani eşler arası fantezi denilebilir ama işin rengi bundan sonra değişiyor.

Epstein yaşı küçük kızları kendisi gibi pedofili kişilere de sunuyor, müteselsil suç tam da burada başlıyor. Elbet öncekileri de suçtur ama burada ticari ya da siyasi, sosyal statüyle alakalı bir bağlantı söz konusudur. Sanatçılar, marka şirketlerin kurucuları, yöneticiler, politik figürlerle bu melanetlerini yaparken birdenbire hikâyeye biri daha girer. İşte bundan sonra kamuoyunun ilgisi daha da yoğunlaşır.

Prens Andrew Ghislaine ile Oxford’dan arkadaştırlar. Epstein ile kurulan bağdan sonra o da bu pedofil ağının içine girmişti. Virginia Giuffre “Victims Refuse Silence” adlı yardım derneğini kurmuş bir insan hakları aktivistiydi. Prensi cinsel saldırı nedeniyle suçlamış, sonrasında 12 milyon pound tazminat almıştı.

Giuffre, 2025'te sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda geçirdiği bir trafik kazasının ardından böbrek yetmezliği ile mücadele ettiğini söylemişti. 25 Nisan 2025'te Avustralya'daki evinde kendisini asarak 41 yaşında hayatına son verdiği açıklanınca bu olayda meşkuk bir şekilde yerini aldı. Zira malumumuzdur artık profili yüksek insanlara bulaşanlar tuhaf şekillerde ölüyordu.

Prens Andrew unvanını kaybetse de aile üyesi olarak hayatını devam ettirecek kuşkusuz. 2024 yapımı “Scoop” adlı filmde bu olayların ardından BBC “Newsnight” programına çıkması süreci anlatılıyor.

EPSTEIN'İN KADIN ASİSTANLARI

Epstein’in Ghislaine’nin haricinde de ona bu melanetlerde yardımcı olan kadın asistanları da vardı.

Yargılanmasının ardından cezaevine girdi. 2019’da ölümünden bir süre önce hücresinde boynunda yaralanmış halde bulundu. Yanında yatan eski bir polis memuru sorgulandı. Hapishane prosedürü değiştirilerek daha katı hale getirilse de bunlar tuhaf bir şekilde uygulanmadı.

Öldüğü gece gardiyanlar uyuya kalmıştı. Epstein’in hücresine bakan kamera da -yine tanıdık gelecek- arızalıydı. Raporda intihar söylense de otopside mantıksız açıklamalar görülüyordu. Zaten avukatları da durumun intihardan daha çok cinayete uygun olduğunu söylüyorlardı.

Ghislaine o gün bugün yardım ve yataklık, yalancı şahitlik dahil birçok suçtan dolayı Metropolitan Detention Center’dayken düşük güvenlikli Florida'daki FCI Tallahassee'ye nakledildi. 17 Temmuz 2037'de serbest bırakılmaya hak kazanacak.

KOMPLO TEORİSYENLERİ BAŞROLDE

Trump birçok ünlü gibi hiçbir zaman Epstein’in adasına gitmediğini açıkladı. Ancak o ve şürekâsı pedofili, Yahudi düşmanlığı ve güçlü ekonomik-siyasi figürlerin çağrışımlarını kendi siyasi söylem tomarlarında kullanmaktan kaçınmadılar.

Zira pedofili demokratların alamet-i farikasıydı onlar için. Birçok yalanı ve komplo teorilerini de bu yüzden uydurdular. 2016 seçimlerine kadar marjinal olan komplo teorisyenleri bundan sonra ana akım sosyal medya, başrol oluyordu artık.

DİPNOT

1 Bu 1925’te beyaz bir kadın Madge Oberholtzer'in İndiana KKK’nın büyük ejderhası D.C. Stephenson tarafından kaçırılması, tecavüzü ve sonra aldığı yaralardan dolayı ölümünün yarattığı hayal kırıklığına benziyor. Oysa birkaç yıl önce gişe rekorları kıran, etkisinden dolayı Beyaz Saray’da özel gösterim yapılan “The Birth of a Nation” filminde bunun tam aksi gösteriliyor, zenciler tecavüzcü, işkenceci, cani, KKK ise beyazları kurtaranlar olarak temsil ediliyordu. Bu olayın yarattığı hayal kırıklıkları sonucu İndiana Klanı kapandı, sempatizanları ortadan kayboldu.